YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1979
KARAR NO : 2022/4944
KARAR TARİHİ : 27.09.2022
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.01.2018 tarih ve 2016/49 – 2018/12 sayılı kararı
Suç : Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtara rağmen dağılmamakta ısrar etme, silahlı terör örgütü propagandası yapma
14.07.2012, 18.03.2012, 13.12.2015, 27.02.2016 (Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtara rağmen dağılmamakta ısrar etme)
Hüküm : 2911 sayılı Kanununun 32/1, TCK’nın 62/1 maddeleri uyarınca(4kez), 3713 sayılı Kanunun 7/2-1, TCK’nın 62/1 maddeleri uyarınca (4 kez) mahkumiyetine ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince sanık hakkında kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtara rağmen dağılmamakta ısrar etme ve silahlı terör örgütü propagandası yapma suçlarına ilişkin kesin olarak verilen hükümler, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında 27.08.2012 ve 21.03.2012 tarihli eylemleri nedeniyle silahlı terör örgütü propagandası yapmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanık hakkında 27.02.2016 ve 13.12.2015 tarihli eylemleri nedeniyle silahlı terör örgütü propagandası yapmak ve 14.07.2012, 18.03.2012, 27.02.2016, 13.12.2015 tarihli eylemleri nedeniyle kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtara rağmen dağılmamakta ısrar etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanık hakkında 27.02.2016 ve 13.12.2015 tarihli eylemleri nedeniyle silahlı terör örgütü propagandası yapma suçuna yönelik temyiz itirazları yönünden;
Dosya içerisinde yer alan olay tutanakları, görüntü CD’leri, görüntü inceleme ve fotoğraftan tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik olarak …’da güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonları portesto etmek amacıyla 13.12.2015 ve 27.02.2016 tarihinde düzenlenen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile basın açıklamalarına katılarak yapmış olduğu konuşmalarda “PKK/KCK terör örgütü üyelerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstererek” övdüğü, söz konusu kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü ile basın açıklamalarının yapılış şekli incelendiğinde eylemlerin TCK’nın 43/1 kapsamında “aynı saikle birbirine yakın tarihlerde bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirildiği anlaşılmakla, bu kapsamda sanığın zincirleme şekilde propaganda suçundan bir kez cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde delillerin takdirinde hataya düşülerek iki ayrı propaganda suçundan cezalandırılmasına yönelik karar verilmesi,
2-Sanık hakkında 14.07.2012, 18.03.2012, 27.02.2016 ve 13.12.2015 tarihli eylemleri nedeniyle kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtara rağmen dağılmamakta ısrar etme suçuna yönelik temyiz itirazları yönünden;
2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesinde ifadesini bulan “Direnme” suçunun oluşabilmesi için öncelikle 3 şart gerçekleşmelidir. Bunlar;
a) Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılınması,
b) Dağılma emrinin mevcut olması,
c) Toplantı ve gösteri yürüyüşünün zorla dağıtılması şartlarıdır.
“Direnme” suçunun faili; kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşlerine katılarak ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmayan kişilerdir.
Bu maddede cezalandırılan durum, toplantıya katılınması değil yetkili makamlar tarafından verilen dağılma emrine uyulmamasıdır. Toplantı veya gösteri yürüyüşüne katılmak 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde tanımlanan suçun ön şartıdır. Toplantı veya yürüyüş, en başından itibaren kanuna aykırı olabileceği gibi, sonradan da kanuna aykırı hale gelebilir.
Yapılmakta olan bir toplantı veya yürüyüşe katılan bir kişi, bu toplantının yasal olup olmadığını bilemez. Toplantı veya yürüyüşün yasaya aykırı olduğu idari otoritenin uyarısı ile ortaya çıkar. Ancak bu uyarıdan sonra, katılan eylemine devam ederse bu eylemi suç oluşturur. Bu nedenle 32. maddedeki suç için dağılma emrinin mevcudiyeti suçun unsuru sayılmaktadır.
Dağılma emrine uymayanların cezalandırılabilmesi için son olarak emir ve ihtardan sonra kendiliğinden dağılmamaları ve kolluk kuvvetleri tarafından zorla dağıtılmış olmaları gerekmektedir.
Bu açıklamalar karşısında somut olaylar irdelendiğinde;
Dosya içerisinde yer alan olay tutanakları, olay görüntü CD’leri, görüntü inceleme ve fotoğraftan tespit tutanakları, CD çözüm tutanakları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; sanığın olaylar sırasında zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeter kesin ve inandırıcı nitelikte deliller elde edilemediği gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, sanığın her bir suç yönünden ayrı ayrı tutuklanmasına karar verildiği gözetilerek öncelikle hakkında bozma kararı verilen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtara rağmen dağılmamakta ısrar etme suçundan tahliyesine, ancak bozma gerekçeleri nazara alınarak yine bozma kararı verilen 27.02.2016 ve 13.12.2015 tarihli eylemleri nedeniyle sanığın silahlı terör örgütü propagandası yapmak suçundan tahliye taleplerinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.