YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19587
KARAR NO : 2023/5735
KARAR TARİHİ : 19.09.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, yasal şartları oluşmadığından 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20/03/2018 tarihli, 2017/254 Esas,2018/141 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 05.03.2019 tarihli ve 2018/1202 Esas, 2019/306 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 30.10.2021 tarihli ve bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;
1-20.03.2018 tarihli duruşmada, mesleki mazeretinin davanın uzatılması amaçlandığı iddiasıyla kabul edilmediğine, esas hakkında mütalaaya karşı savunma için süre verilmediğine,
2- Sanık lehine olabilecek hiçbir delilin mahkemece toplanmadığına,
3-Dijital materyallerin inceleme sonuçları beklenilmediğine,
4- El koyma tutanağında belirtilen materyallerin akıbeti hakkında bir hüküm kurulmadığına,
5-Hukuka aykırı deliller ile hüküm kurulduğuna,
6-Kararın gerekçesiz olduğuna,
7-Duruşmalı inceleme yapılarak kararın bozulması gerektiğine,
8-Temyiz dilekçesinde belirtilen diğer temyiz sebeplerine ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda bir isabetsizlik görülmemekle, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın 20.03.2018 tarihli celsesinde Cumhuriyet savcısı tarafından esasa ilişkin mütalanın sunulduğu, sanık müdafiinin duruşmaya katılamayacağını bildiren mazeret dilekçesi sunduğu, buna rağmen İlk Derece Mahkemesince “CMK’nın 190 ıncı maddesi gereğince duruşmanın ara verilmeden sonuçlanmasının gerekmesi, mahkememizce duruşma günleri belirlenirken sanık müdafiilerinin defter durumlarına göre hareket edilmesi, mahkememizdeki son duruşmaya katılmış olan sanık müdafiinin rızası ile duruşma gününün belirlenmiş olması, ByLock uygulaması içeriklerinin 15.01.2018 tarihinde Uyap sistemi üzerinden dosyaya girmiş olması, sanık müdafiinin …’da acele ve süreli işleri olduğundan bahsetmiş olmasına rağmen mazeretinin yazılı belge ile yada somut başka bir bilgi ile desteklenmemiş olması, bu davalarda son zamanlarda gözlemlendiği gibi işin mümkün olduğunca uzatılması gibi bir yöntemin izlendiğinin anlaşılması hususları birlikte gözetilerek” denilmek suretiyle mazeretin reddine karar verilerek sanık müdafiinin esasa ilişkin savunması alınmadan sanık ve müdafiinin yokluğunda sanığın mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 197 nci maddesi, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesi ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılanma ilkesi dikkate alınarak; adaletin selameti ve sanığa isnat edilen suçun niteliği dikkate alındığında, sanık müdafiinin esasa ilişkin son savunmasını almadan sanık ve müdafinin yokluğunda mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde CMK’nın 101/3, 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi nedeniyle incelenen hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
2.Temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan başka dosya şüphelisi …. isimli şahısların etkin pişmanlık kapsamındaki ifade tutanaklarının ve dijital materyallerin incelenmesine ilişkin belgelerin 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunması, gerekirse beyanda bulunan şahısların duruşmada tanık sıfatıyla beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi lüzumu nedeniyle incelenen hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
3.Adli Emanete kayıtlı eşya hakkında hükümde bir karar verilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 05.03.2019 tarihli ve 2018/1202 Esas, 2019/306 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.09.2023 tarihinde karar verildi.