YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1895
KARAR NO : 2021/9047
KARAR TARİHİ : 23.09.2021
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, dosya kapsamında sanığın “örgüt evlerinde kaldığı süreçte örgüt evi sorumluluğu görevinde bulunduğuna” dair her türlü şüpheden uzak, kesin kanıt bulunmamasına; yine başka dosya şüphelisi …’un kendi evliliğini de sanık vasıtasıyla yaptığını yönünde beyanı bulunmamasına rağmen mahkemenin bu şekilde kabul etmesi; …’nun beyanları dosya içinde fiziken bulunmasa da HSK Genel Sekreterliğince dosyaya gönderilen CD içerisinde bulunduğu tespit edildiğinden; bu hususlar sonuca etkili görülmemiş; 05.03.2019 tarihli 3. celse duruşma tutanağında zabıt katibi …’ün (220894); 27.02.2019 tarihli 2. celse duruşma tutanağında zabıt katibi …’in (229314) gerek fiziki gerekse elektronik imzalarının; 18.04.2019 tarihli 4. celse duruşma tutanağına ilişkin SEGBİS kayıtları çözümünü yapan bilirkişi …’nün bilirkişi raporunda imzasının bulunmadığı anlaşılmış ise de bu durum mahallinde giderilebilir eksiklik olarak görülmüş; mahkemenin TCK’nın 58/9. maddesine ilişkin hüküm fıkrasında hata olmadığı tespit edildiğinden tebliğnamedeki bu hususta düzeltme isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sair nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davasının esastan reddine, ancak;
1-Suç tarihinin temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan “17.07.2016” tarihi yerine gerek yerel mahkemenin gerekse Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli karar başlıklarında “18.07.2016” şeklinde gösterilmesi,
2-İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan duruşmaya ilişkin SEGBİS çözüm tutanağı düzenleyen bilirkişiye ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK’nın 303/1-h maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan gerekçeli karar başlıklarındaki suç tarihi kısımlarından “18.07.2016” ibaresinin çıkartılarak yerine “17.07.2016” ibaresinin yazılması; hükmün yargılama giderlerine ilişkin kısımdan “2.567,00 TL” kısmının çıkarılıp yerine “bilirkişi ücreti ve diğer sarf giderleri olarak toplam 2.225 TL”nin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.