Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/18702 E. 2023/2974 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18702
KARAR NO : 2023/2974
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2184 E., 2019/23 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.04.2018 tarihli ve 2017/731 Esas, 2018/276 sayılı Kararı ile sanık hakkında; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, TCK’nın 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, TCK’nın 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası yollamasıyla altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 03.01.2019 tarihli ve 2018/2184 Esas, 2019/23 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 11.10.2021 tarih ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle,
1.Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2.Mahkumiyet hükmünün 230 uncu maddeye uygun gerekçeyi içermediğine, delillerin açıklanmadığına, tartışılmadığına, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine,
3. Özgür iradeye dayanmayan aldatma ve yasaya aykırı vaade dayalı olarak elde edilen ifadelerin, delil olarak kabulünün mümkün olmadığına ve bu beyanların hükme esas alınamayacağına, CMK’nın 148 inci Maddesine aykırı hareket edildiğine,
4.Diğer tanığın beyanında geçen eylemlerin ise müsnet suça vücut verecek mahiyette ve örgütsel faaliyete ilişkin olmadığına, tek tanık beyanı ile mahkumiyet hükmü kurulamayacağına,
5.Örgüt üyeliği suçu için aranan kriterlerin sanık nazarında var olmadığına,
6. Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
7.Beraat kararı verilmesi talebine,
8.Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Somut olay itibariyle, sanığın ihraç edilmeden evvel evvel jandarma çavuş olduğu ve örgüt adına kanlı eylemler gerçekleştirebilecek silahlı personel gücünü oluşturduğu, sanığın örgütle Ağrı İli Patnos İlçesinde görev yaptığı yıllarda tanıştığı ve orada sözde sohbet toplantılarına katıldığı, Afyonkarahisar İli İscehisar ilçesinde göreve başladıktan sonra da sanığın örgütle bağının devam ettiği ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün İl Jandarma Komutanlığı yapılanması içerisinde örgütün İl Jandarma imamı Hikmet kod adlı A.A., 4. Grup sorumlu imamı Talha kod adlı Ö.A. ve 2. Grup sorumlu imam Murat kod adlı M.Y. ile irtibatlı olduğu, Talha kod adlı Ö.A.’nin sanık ile örgütün Afyonkarahisar İl Jandarma imamı Hikmet kod adlı A.A.ın örgüt içi görevlendirmesi ile görüştüğü ve bu kapsamda 2013-2014 yılları arasında zaman zaman sanık ile görüşerek ona sözde sohbet hocalığı yaptığı daha sonra Talha kod adlı Ö.A.nın sanığı örgütte 2. Grup sorumlusu M.K adlı M.Y.a zimmetlediği, bu suretle sanığın Talha kod adlı Ö.A. ve daha sonrasında Murat kod adlı M.Y.ın sohbet hocalığında örgütsel bağın artırılması, örgüt ideolojisinin aşılanması, örgüte eleman kazandırılması ve örgüte finansal destek sağlanması amacıyla haftada bir ya da iki defa periyodik olarak düzenlenen, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in kitaplarının okunarak CD’lerinin izlendiği, örgüte kaynak sağlamak amacıyla bu toplantılarda zekat, himmet, burs ve kurban parası adı altında para toplandığı, toplanan bu paralara ilişkin herhangi bir kayıt tutulmadığı, gizlilik esasına riayet edildiği için paraların elden alındığı sözde dini sohbet adı altında kamufle edilerek meşrulaştırılmaya çalışılan tümüyle gizlilik esaslı örgütsel toplantılara katıldığı, bu suretle sanığın mahiyeti yukarıda belirtili örgütsel toplantılara katıldığı, özellikle sanığın emir-komuta zincirinin geçerli olduğu TSK içinde personel olmasına ve bu emir-komuta zinciri içerisinde kendi çalıştığı kurumda sıralı komutanlarının emrine tabi olması gerekmesine rağmen sanığın, örgüt yöneticileri ve üyeleri ile irtibatlı halde örgütün emir ve talimatlarını TSK içindeki emir ve talimatlara öncelemek suretiyle kendi iradesini tümüyle örgüt iradesine teslim ettiği ve örgütle bağının hain darbe girişimine kadar devam ettiği anlaşılan sanığın bu suretle Fetullahçı terör örgütüne üye olduğu sabit görülerek mahkumiyetine dair hüküm kurulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mahrem yapılanması içerisinde örgütsel gizliliği sağlamaya yönelik olarak örgüt mensuplarınca sabit hat üzerinden iletişim yöntemi kullanılarak tekil ve ardışık şekilde arandığı, tanık anlatımlarına göre örgütsel sohbet toplantılarında yer aldığı, aramaların ve söz konusu toplantıların örgütsel gizliliği sağlamaya yönelik olarak ve örgütsel amaçlarla gerçekleştirildiği belirlenen, İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1.TCK’nın 61 inci maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle, 3/1 inci maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun olarak makul bir cezaya hükmedilmesi, gerekçelerin de cezaların şahsiliği ilkesine uygun bulunması, keyfilikten uzak olması, sanığın yargılama sırasında izlenen kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin oluşa ve tüm dosya kapsamına göre yerinde takdir edildiğini göstermesi gerekir.
Açıklanan ilkeler doğrultusunda; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre sanığın örgütteki konumu ve kaldığı süre ile faaliyetlerindeki nitelik, yoğunluk ve çeşitlilik itibariyle temel cezanın tayininde asgari hadden uzaklaştırmayı gerektirir bir sebep bulunmadığından suçun unsurlarının ayrıca teşdit sebebi kabul edilerek 5237 sayılı TCK’nın 61/3 üncü maddesine aykırı davranılmak suretiyle alt sınırdan uzaklaşılarak kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.
2. Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK’nın 58/9 uncu maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 ncı maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 03.01.2019 tarihli ve 2018/2184 Esas, 2019/23 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.05.2023 tarihinde karar verildi.