Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17947 E. 2023/3333 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17947
KARAR NO : 2023/3333
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Krklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.01.2019 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.05.2019 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tanzim olunan 20.10.2021 tarihli onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz istemi özetle; iddia olunan eylem tarihleri itibariyle yargı kararı ile belirlenmiş terör örgütünün bulunmadığına, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, Bank … hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemi olduğuna, SGK çalışma kayıtlarının müsnet suç yönünden delil olarak kabul edilmeyeceğine, delillerin yetersiz olduğu, delillerden ziyade varsayıma dayalı yargılama yapıldığına ve sair nedenlere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Emniyet Genel Müdürlüğü güncellenmiş bilgi notuna göre kuruluş, amaç ve stratejisi açıklanan Fethullahcı terör örgütü/paralel devlet yapılanması (FETÖ-PDY)’nin silahlı bir terör örgütü olduğu anlaşılmıştır.
Sanığın ve eşinin Bank … Bankasında hesabının bulunmakla birlikte buradaki hesap hareketlerinde FETÖ/PDY’nin talimatı ile hareket edildiğine ilişkin anlamlı bir sonuca ulaşılamamıştır.
Tekirdağ Çorlu İlçesindeki FEM Dershanesinde çalışmaya başladığı esnada Dershane yönetiminin kendisini, kendilerine bağlı olduğunu düşündüğü lise seviyesindeki öğrencilerin kaldığı bir yurda kalması için görevlendirdiklerine, 2 yıl kadar ücret karşılığında bu yurtta kaldığına, çok kısa bir dönem ANAFEN Dershanesinde serrehberlik görevi yürüttüğüne, genelde çarşamba günleri yapılan öğretmenler toplantısının başında Kuran-ı Kerim okuduklarına, ardından Cevşen okuduklarına ardından da haftalık dersler ve öğrencilerle yapılacak sosyal aktivitelerin planlamasının yapıldığına, zaman zaman dershanede çalışan öğretmen arkadaşları ile ANAFEN Dershanesinde, Damla Kız Öğrenci Yurdunda ya da sırasıyla evlerinde altın veya çay günü altında toplantılarının olduğuna, bu toplantılarda Kuran-ı Kerim okuduklarına, Cevşen, Risale, tefsir, …’e ait kitaplar okuduklarına, FEM Dershanesinde çalıştığı dönem içerisinde iki yıl kadar 668 sayılı olağanüstü hal kapsamında alınması gereken tedbirler ile bazı kurum ve kuruluşlara dair düzenleme yapılması hakkındaki kanun hükmünde kararname ile milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı terör örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan, terör örgütünün propaganda amacıyla kullandığı legal görünüm altında faaliyet gösteren gazetelerden Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisi aboneliği olduğuna, Bank Asyada 2010-2011 yıllarında altın hesabı açtırdığına, 2015 yılında yarım eğitim dönemi yani ortalama 3 ay süre ile serrehberlik yaptığına, dershane müdürlerine kurban bağışı adı altında para verdiğine, hemen hemen her yıl ihtiyaç sahibi öğrencilere ve ailelere verilmek üzere az miktarda da olsa burs yardımında bulunduğuna, 2003 yılında Yalova FEM Dershanesinde bir yıl, Çorlu FEM Dershanesinde 1 yıl, Gebze FEM ve ANAFEN Dershanelerinde 4 yıl, Lüleburgaz ANAFEN Dershanesinde beş yıl öğretmen olarak çalıştığına, serrehber toplantılarının genellikle dershanede yapıldığına, zaman zaman Damla Kız Öğrenci Yurdunda, bazen de evlerinde serrehberlik toplantısının yapıldığına, 2015 yılı içerisinde 1 dönem dershane serrehberi F.F.K.’nin doğum yaptığı dönemde serrehberlik yaptığına ilişkin sanığın soruşturma aşamasındaki 23.08.2016 tarihli kolluk ifade tutanağındaki beyanları, daha önce Yalova’da FEM Dershanesinde danışman öğretmen olarak çalıştığına, Yalova’dan sonra Çorlu’daki FEM Dershanesinde biyoloji öğretmeni olarak çalıştığına, Çorlu’da Dershane Yurdunda kaldığına, örgütle bağlantılı dershanelerde yaklaşık 10 yıl çalıştığına, cüzi miktarda burs verdiğine, kurban zamanında kurban kestiğine, bunu gönüllü olarak yaptığına, bunun dışında bir faaliyetinin olmadığına, seçim zamanı bir dayatmanın olmadığına ancak bir yönlendirmenin olduğuna, Dershane’de serrehberlik uygulamasının olduğuna, hatırladığı kadarı ile 2015 yılında Ferda Hoca’dan sonra bir dönem kendisinin de serrehberlik yaptığına, öğretmenliği sevdiği için dershaneden ayrılmadığına, 1 doların evine nasıl girdiğini hatırlamadığına, Bank … hesabının olmasının nedeninin dershanenin maaşı bu banka aracılığı ile yatırması olduğuna, bir dönem altın aldıklarına, sonra zarar etmemek için bunu bankadan almadıklarına, misafir olarak eve arkadaşlarının geldiğine, Kur’an, Cevşen, tefsir okuduklarına, iyi niyetli olarak kurban, bağış yapma gibi faaliyetlerinin olduğuna ilişkin sanığın Lüleburgaz Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusundaki beyanı, sanığın Lüleburgaz FEM Dershanesi edebiyat öğretmeni …nin eşi olduğuna, sanığın kendisinin çalıştığı dönemde ANAFEM Dershanesi Fen Bilgisi öğretmeni olduğuna, kendisinin çalıştığı dönemde bayan öğrencilerden sorumlu serrehber olduğuna ilişkin tanık A.S.nin beyanı, serrehberlik uygulamasının terör örgütüne üye kazandırma ve terör örgütünün propagandasını yapma konusundaki faaliyeti içerdiğine ilişkin; bilgi notlarına, gerek mahkememizdeki gerek ise ülke çapındaki diğer mahkemelerdeki sanık, tanık beyanlarına da yansıyan gerçeklik, 2016 Yılı Ramazan Bayramından bir kaç … önce, (ki bu tarih darbe teşebbüsünün hemen öncesindeki tarihlere denk gelmektedir) sanığın eşi A. ile ellerinde 3 koli kitap olduğu halde evine geldiklerine, kolilerin içinde kitap olduğunu ve daha sonra bunları gelip alacaklarını söyleyerek gittiklerine, baktığında bunların …’e ait kitaplar olduğunu gördüğüne, darbe girişiminden birkaç … sonra sanık ve eşi A.G.nin tekrar evlerine geldiğine, darbe girişimi ile ilgili konuştuklarında sanığın bu durumun bir iç savaş olduğuna, her şeyin düzeleceğini söylediğine, yaklaşık bir saat sonra işleri olduğunu söyleyerek ikisinin de evden çıktığına, yaklaşık bir iki saat sonra sanık ve A.in ellerinde valizler ve bir diz üstü bilgisayar ile evine geldiklerine, valizler ve dizüstü bilgisayarı evlerine bırakarak ayrıldıklarına, daha sonra sabah A.in sabah tekrar gelerek akşamdan bırakmış olduğu valiz ve dizüstü bilgisayarı aldığına, daha önce bıraktıkları 3 koli kitapları da almasını söylediğinde, bu kitapların güzel kitaplar olduğunu, bir sorun olursa kendisinin ismini vermesini söylediğine, daha sonraki günlerde haberlerde FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin ikametlerinde bulunan kitapları gördüğünde, bu kitapları TOKİ yolu üzerinde yol kenarına attığına ilişkin sanığın çocuklarının bakıcısı olan tanık A.Ü.nün ve bu beyanı büyük ölçüde destekleyen tanık G.G.nin beyanları, sanığın eşi ile olan ortak ikametgahlarında yasaklı yayınlara ait kitaplar ile 1 adet L74542864H seri numaralı 1 Amerikan Doları ele geçirildiğine, A.Ü.nün refakate alınarak kitapları atmış olduğu yerde yapılan araştırmada 35 adet kitap ile Nil Yayınlarına ait …’e ait Kırk Testi 1-2 isimli kitap içerisinden B12249674A seri numaralı 1 adet 2 Amerikan Doları ele geçirildiğine ilişkin bilgi notu, tanık A.Ü.nün göstermiş olduğu TOKİ yolundaki yol kenarındaki otların içerisindeki beş ayrı noktadan çoğu …’e ve Abdullah Aymaz’a ait kitapların ve Nil Yayınlarına ait …’e ait Kırk Testi 1-2 isimli kitap içerisinden B12249674A seri numaralı 1 adet 2 Amerikan Dolarının bulunduğuna ilişkin 15.08.2016 tarihli tutanak, 1 adet L74542864H seri numaralı 1 Amerikan Dolarının Lüleburgaz Adli Emanetinin 2016/263 suç eşyası esas defter numarasında kayıtlı olduğuna ilişkin emanet makbuzu, B12249674A seri numaralı 1 adet 2 Amerikan Dolarının Lüleburgaz Adli Emanetinin 2016/297 suç eşyası esas defter numarası kayıtlı olduğuna ilişkin emanet makbuzu, sanığın 15 Temmuz Kalkışmasından sonraki FETÖ/PDY iltisakı, irtibatı nedeniyle kapatılan Özel Ergene Eğitim Hizmetleri Basın ve Yayın San. Tic. A.Ş, Marmara Işık Özel Eğitim Hizmetleri, Gaye Özel Eğitim Öğretim Hiz. İnş. Taah. Tur. A.Ş’de çalıştığına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumunun 14.04.2017 tarihli bilgilendirme yazısı, sanığın FETÖ ile aidiyeti, irtibatı, iltisakı olduğu için 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası çeşitli KHK’larla kapatılan görünüşte birbirinden bağımsız olan ancak FETÖ/PDY’nin çatısı altında onlara insan ve para kaynağı sağlamada etkin Özel Ergene Eğitim Hizmetleri Basın ve Yayın San. Tic. A.Ş, Marmara Işık Özel Eğitim Hizmetleri, Gaye Özel Eğitim Öğretim Hiz. İnş. Taah. Tur. A.Ş’de örgüt içi atama olarak nitelendirilebilecek şekilde görev yapmış olduğunu gösterir SGK kayıtları, sanığa ve eşine ait olduğuna kanaat getirilen kısa kararda dökümü yapılan çeşitli mahkeme kararları ile yasaklanan ve birçoğu FETÖ/PDY elebaşı …’e ait kitapların varlığı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın fiillerinin terör örgütü üyeliğini çağrıştırır süreklilik, çeşitlilik ve devamlılıkta olduğuna, sanık ile örgüt arasındaki (organik, canlı, etkin, hiyerarşik) bağın, sanığı FETÖ/PDY’den emir ve talimat almaya açık tuttuğuna, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olduğuna ve bu nedenlerle, 5237 Sayılı TCK’nın 314/2 nci maddesi kapsamındaki “silâhlı terör örgütüne üye olma ” suçunun sanık yönünden sübut bulduğuna kanaat getirilmiştir.
Darbe teşebbüsü sonrası gözaltına alınan ve hakkında, ” Anayasayı ihlal suçundan ” ve ” terör örgütü üyeliği suçundan ” soruşturma açılan birçok şüphelinin ve haklarında hüküm verilen bir çok sanığın üzerinden bu şekilde 1 Dolar ele geçtiği bilinmektedir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun 06.09.2016, 2016/88650 sayılı ve tespit ve değerlendirme tutanağı konulu yazısı, sanığın ortak ikametlerinden ele geçen 1 Dolara ilişkin mahkememizin yukarıdaki kabulü ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; sanıktan ele geçen 1 ABD dolarının sanık ile FETÖ/PDY arasındaki örgütsel ilişkiyi ortaya koyar nitelikte olduğuna kanaat getirilmiş ve sanığın aksine beyanlarına bu nedenlerle itibar edilmemiştir.
“Bana evliliğimden dolayı 1 tane çeyrek altın, 1 tane bir dolar ve ismini hatırlamadığım ve …’e ait olduğunu hatırladığım 1 tane kitap verdi ve ben bu doları cüzdanımın içine bıraktım. Bu doları verirken biz cemaat mensuplarımıza veriyoruz. Bu dolar hanene bereket getirir, maaşına bereket getirir. ” dedi şeklindeki itirafçı tanık İ.T.nin işbu beyanında ele geçen bir dolarların örgüt açısından önemini belirtmiştir. Her ne kadar bu 1 Dolar kadar tek başına örgüt ile sanık arasındaki hiyerarşik bağı kurmaya yetmeyecek idi ise de sanığa ilişkin diğer delillerle birlikte düşünüldüğünde, bu kitapların sanığın örgütle olan organik bağını ortaya koyar nitelikte olduğuna kanaat getirilmiştir.
Eylemin terör suçu olması nedeniyle, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 3 üncü maddesi delaletiyle, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1 inci maddesi gereğince, sanığa verilen ceza takdiren 1/2 oranında artırılmıştır.
Sanığın adli sicil kaydına yansıyan geçmişi ve duruşmalardaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, 5237 sayılı TCK’nın 62/1 inci maddesi gereğince, cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılmıştır.
Sanık hakkında sübut bulan suça ilişkin mahkememizce öngörülen cezanın, iki yıl üzeri hapis cezası olması nedeniyle; 5271 sayılı CMK’nın 231/8 inci maddesi gereğince sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, 5237 sayılı TCK’nın 50 nci maddesi gereğince, seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına, 5237 sayılı TCK’nın 51 inci maddesinde yer alan hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına kanaat getirilmiştir.
Sanığın üzerine atılı suçun kasten işlenen suç olması ve sanığın neticeten hapis cezasına mahkum olmasından dolayı; 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3 üncü madde fıkralarının tatbikine karar verilmiştir.
Sanığın, örgüt mensubu suçlu olduğu da göz önünde bulundurularak, 5237 sayılı TCK’nın 58/9 uncu maddesi gereğince, infazın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, incelenen dosya kapsamına ve gerekçeye göre İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki vasıflandırma ve cezanın kişiselleştirilmesi yönünden hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b) Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, Lüleburgaz yapılanmasında Serrehber olarak faaliyette bulunan, himmet veren ve toplayan, örgütsel toplantılara katılan sanığın anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
c) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın eleştiri dışında kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, incelenen hükümde hukuka aykırılık saptanmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.05.2019 tarihli ve … sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.