Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17873 E. 2023/3668 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17873
KARAR NO : 2023/3668
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.02.2019 tarihli 2018/92 Esas, 2019/46 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayıl Kanun’un 5 inci maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 19.04.2019 tarihli 2019/473 Esas, 2019/902 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin yapmış oldukları istinaf başvurusunun5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen 22.10.2021 tarihli ve düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin hükme karşı temyiz sebepleri özetle;

1-Müvekkilinin üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığına,

2-ByLock verilerinin hukuka uygun olmadığına,

3-Müvekkilinin Bank Asyada parası TMSF’ye devirden sonrada kaldığına ve sair sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

ByLock kullanıcısı olduğunun tespit üzerine hakkında soruşturma başlatılan sanığın, savunması, cgnat kayıtları, tespit ve değerlendirme tutanağı, tanık beyanı, banka kayıtları, Emniyet Müdürlüğünden gelen yazı cevapları, adli raporlar, tespit tutunakları, nüfus ve adli sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde;

Sanık …’ın eşi A. I. adına kayıtlı olup fiilen sanığın kullanımında bulunan 0 505 (…) (..) (..) nolu GSM hattının takılı bulunduğu … İMEİ nolu cep telefonuna örgütün gizli haberleşme ve mesajlaşma programı olan ByLock programını yüklediği ve kullandığı anlaşılmıştır. Bilgi Teknolojileri Kurumuna yazılan müzekkere cevabı ekinde gönderilen CD’nin incelenmesinde sanığın ByLock tespit edilen 0 505 (…) (..) (..) nolu GSM hattı ile 22.08.2014 tarihinden 27.04.2015 tarihine kadar ByLock programına ait 46.166.160.137 ve …. İP nolu sunucular ile 18.590 kez bağlantı kurduğu tespit edilmiştir. Kovuşturma sırasında 141111 ID nolu GSM ve ADSL eşleşmesi bulunmayan ByLock tespit değerlendirme tutanağının sanığa ait

olduğu … İl Emniyet Müdürlüğünün 28.08.2018 tarihli araştırma tutanağı ile tespit edilerek mahkememize gönderilmiştir. Yapılan incelemesinde kullanıcı adının kemal54, şifresinin …-061 olduğu, ayrıca ekli kişiler arasında sanığın eşi A.I. (…)’a ait 624 ID nolu kullanıcının bulunduğu, 263048 ID nolu kullanıcının 141111 ID nolu kullanıcıyı … ablamm olarak kaydettiği görülmüştür. Sanık aşamalarda söz konusu GSM hattını kendisinin kullandığını ancak ByLock kullanmadığını beyan etmiştir.

… Cumhuriyet başsavcılığının FETÖ/PDY terör örgütünün emniyet mahrem yapılanmasına yönelik olarak 2017/68532 Soruşturma sayılı dosyası kapsamında ele geçirilen dijital metaryallerin incelenmesi neticesi … İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 06.02.2018 tarihli araştırma raporuna göre sanığın örgütün emniyet mahrem yapılanması içinde öğretmen konumunda bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.

Tanık T.B. soruşturma aşamasında polis memuru olan eşi F.B. ile birlikte ikamet ettikleri evlerine sanık ve eşinin iki kez geldiklerini, ilk kez tanışmak amacıyla geldiklerini ikinci kez geldiklerinde ise eşi ve sanığın eşinin ayrı odada, kendisinin de sanık ile ayrı odada görüştüklerini, sanığın kendisine çantasından çıkardığı …’e ait kitaptan bölümler okuduğunu beyan etmiş ise de, kovuşturma aşamasında sanığın çantasından çıkardığı kitabın …’e ait olmadığını, kendisine …’den bahsetmediğini bildirerek kovuşturma beyanlarından dönmüştür.

Sanığın Bank … hesap hareketleri üzerinde hesap uzmanı bilirkişi tarafından tanzim olunan 12.04.2018 tarihli rapora göre, sanığın Bank … nezdinde 25.11.2005 tarihinde açılmış hesabının bulunduğu, 31.12.2013 tarihi itibariyle hesap bakiyesinin 0,00 TL olduğu,13.01.2014 tarihinde nakit teslimatla 1.450,00 TL vadeli katılım hesabı açtırdığı, 14.01.2014 tarihinde nakit teslimatla 500,00 TL katılım hesabı ve 150,00 EURO katılım hesabı açtırdığı, 24.01.2014 tarihinde iki işlemde toplam 53.084,46 TL değerinde 565,60 gram hurda altın teslim ederek vadesiz altın mevduat hesabı açtırdığı, 31.05.2014 tarihi itibariyle hesap bakiyesinin 48.760,25 TL olduğu, 01.07.2014 tarihinde hesaptakı tüm paranını çekildiği, 30.09.2014 tarihinde nakit olarak hesaba 21.000,00 TL para yatırıldığı, 10.000,00 TL karşılığı 112,55 gram altın satınalınarak altın mevduat hesabı açıldığı, 10.000,00 TL karşılığı 4.351,33 Dolar satınalınarak vadesiz döviz hesabı açıldığı, 31.12.2015 tarihi itibariyle hesap bakiyesinin 12.888,82 TL olduğu, 26.05.2016 tarihinde hesabın sıfırlandığı görülmüştür. Sanığın hesabında 31.12.2013 tarihi itibariyle para yokken örgütün çağrı yaptığı dönemde para yatırmış olması, altın teslim etmiş olması yine 01.07.2014 tarihinde hesabını sıfırlamasına rağmen örgütün çağrı yaptığı ikinci dönemde de 30.09.2014 tarihinde tekrar para yatırması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın olağan bankacılık işlemlerini aşan şekilde örgüt çağrı ve talimatı ile söz konusu banka işlemlerini yaptığı anlaşılmakla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

… Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine yapmış olduğu incelemede … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin sanık hakkındaki tespitlerinde bir isabetsizlik bulunmadığına kanaat getirerek istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, dosya içerisine gönderilen ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına göre örgütsel iletişim ağına dahil olup ByLock programını kullanan, tanık sıfatıyla dinlenen T. B.nin soruşturma aşamasında alınan beyanına göre örgütün görünen yüzü ortaya çıktıktan sonra da örgütle irtibatını devam ettiren, örgütün finans kaynağı olan Bank Asyadaki hesabında talimat tarihleri ile uyumlu şekilde bakiye artışı yapan ve katılım hesapları açan sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden sanık hakkında atılı suçtan verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir ancak;

Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığa verilen temel cezanın 3713 sayılı Kanun’un 5/1 inci maddesi uyarınca artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin fıkra belirtilmeksizin aynı Kanun’un 5 inci maddesi olarak gösterilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin 19.04.2019 tarihli 2019/473 Esas, 2019/902 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının c bendi gereği hükmün ilgili bendindeki “3713 sayılı TMK’nın 5. maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “3713 sayılı Kanun’un 5/1 inci maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.05.2023 tarihinde karar verildi.