Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17837 E. 2023/3339 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17837
KARAR NO : 2023/3339
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.10.2018 tarihli ve… sayılı Kararı ile, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi kararının sanık müdafii tarafından istinafı üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 04.04.2019 tarihli ve … sayılı Kararı ile, sanık hakkında verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesi kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 22.10.2021 tarihli ve bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1.Sanığın terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğuna ilişkin dosyada delil bulunmadığına,
2.Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine,
3.Sanığın Coco adli programı kullandığını ikrar etiği ancak bu programı kesinlikle örgütle ilgili haberleşme programı olarak kullanmadığına,
4.Tanık beyanları dayanak gösterilerek sanığın mütevelli heyeti olduğu kabul edilmiş ancak sanığın hiçbir zaman böyle bir görevi olmadığına,
5.Sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildirerek samimi ve yararlı bilgiler verdiği ancak mahkemece bu hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına
karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna,
6. Sair temyiz sebepleri ve sair hususlara, ilişkindir
II. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre,
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık soruşturma aşamasında alınan savunmasında, örgütle 2013 yılında tanıştığını, örgütün ilçe sorumlusunun daveti ile 2015 yılı ortalarına kadar sohbetlere katıldığını, ilçe sorumlusunun telefonların takip edilmesi nedeniyle Coco isimli programdan görüșeceklerini söylemesi üzerine söz konusu programı indirdiğini ve program üzerinden görüşme yaptığını ifade ettiği ve örgüte dair bir kısım bilgiler verdiği,
Yargılama konusu suça ilişkin beyanlarına başvurulan tanıklardan R.A.Ü., S.B. ve K.Ç. sanığın ilçe mütevelli heyetinde yer aldığını, bu heyetin aldığı kararları yerine getirmeye çabaladığını ifade ettikleri,
Örgüt yapılanması içerisinde mütevelli olarak adlandırılan sınıfın, örgütsel amaçların belirlenmesi, belirlenen bu amaçlanın gerçekleştirilmesi için örgüte maddi yardım sağlanması, üye sayısının artırılması ve örgütün devamlılığı için gerekli kararlanın alınıp uygulaması gibi faaliyetler yürüttüğü bilinmektedir. Bu itibarla söz konusu örgütsel yapı ile ancak nitelikli temas halinde olan kişilerin mütevelli olarak gõrevlendirileceği sabittir. Nitekim mütevelli olarak görev yapmak Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 18.04.2018 tarih ve 2017/3773 Esas 2018/1 172 sayılı Kararı ile atılı suç açısından delil olarak kabul edilmiştir. Sanık hakkında bilgi ve görgülerine başvurulan tanıkların beyanları nazara alındığında sanığın örgüt içerisinde mütevelli olarak görevlendirildiğinin sabit olduğu,
Tüm bu anlatımlar ışığında, her ne kadar sanık kovuşturma aşamasında suçlamayı redde yönelik savunma yapmış ise de, soruşturma aşamasındaki ikrar içerikli savunması ve tanık beyanları ile sabit olduğu üzere sanığın örgüt hiyerarşisine “Kumru ilçe mütevellisi” sıfatıyla dâhil olduğu, örgüt içerisinde bu görev vasfıyla bağdaşır şekilde faaliyet yürüttüğü, ilçe sorumlusunun talimatı üzerine örgütsel iletişimin gizliliğini sağlamak amacıyla “Coco” isimli programı yükleyerek kullandığı, bunun yanında örgüt içerisinde soruşturma aşamasında alınan savunmasında geçen faaliyetlerde bulunduğu, böylelikle örgüt ile organik bağ kurarak örgüt üyesi vasfını kazandığı, bu itibarla cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığı, sanığın soruşturma aşamasındaki ikrar içerikli beyanlarından döndüğünden hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmadığı anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki vasıflandırma ve cezanın kişileştirilmesi yönünden hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Amaç, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli ve 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında açıklandığı üzere FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
2. Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere, soruşturma aşamasındaki ikrar dayalı savunmaya göre, Korgan ilçesi örgüt yapılanmasında sohbet adı altında yapılan örgütsel toplantılara katılan, ilçe mütevelli heyetinde yer alarak alınan karalar doğrultusunda faaliyet gösteren, ilçe sorumlusunun talimatını yerine getirerek telefonuna “Coco” isimli programı yükleyip örgütsel haberleşme için kullanan sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı Kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK’nın 221/4 üncü fıkrasının 2 nci cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığım söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK’nın 221/4 üncü fıkrasının 2 nci cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendirildiğinde; hakkında soruşturma başlatılıp yakalandıktan sonra savcılık ve sorgu hakimliğindeki ifadelerinde ve kovuşturma sonuna kadar özü itibariyle dönmediği savunmasında örgütte kaldığı süre ve konumuna göre örgütün yapısı, faaliyetleri, örgüt yapılanması ve 16 örgüt mensubu ile ilgili verdiği bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunulan aşama, anılan kurumun kapsam ve amacı nazara alınarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 221 inci maddesinin 4 üncü fıkrasının 2 nci cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 04.04.2019 tarihli ve … sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …