YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17827
KARAR NO : 2023/3287
KARAR TARİHİ : 23.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde ,gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.02.2019 tarihli ve… sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası delaletiyle altıncı fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 02.05.2019 tarihli ve 2019/621 Esas, 2019/676 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 19.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle,
1.Usul ve kanuna aykırı karar verildiğine,
2.Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
3.Bank … hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemi olduğuna,
4.ByLock kullanmadığına,
6.Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince kararının bozularak beraatine,
7.Temyiz dilekçesinde belirtilen sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın 23.03.1962 Bolvadin doğumlu olduğu, 1983 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Fakültesinden mezun olduğu, 2002 yılında Afyon Tarım İl Müdürlüğünde göreve başladığı 01.10.2016 tarihinde emekli olduğu, KHK ile kapatılmasına karar verilen örgüte müzahir Afyonkarahisar Teknik Elemanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine isimli derneğe üye olduğu, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün finans kurumu Bank Asyada hesabının bulunduğu ve alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere; sanığın 2013 Aralık ayı bakiyesinin
4.449,41 TL olduğu, bu bakiyenin hesaba yatırılan paraların oluşturduğu bakiye olduğu, 2014 yılı öncesinden gelen katılım hesabı bakiyesinin olmadığı, 11.09.2014 tarihinde 8.000 USD, 05.02.2015 tarihinde 100 TL ve 3.000 TL’lik katılım hesaplarının açıldığı, bu tarihten sonra USD satın alma, hesaba gelen USD havale ve bunların bozularak ödemelerde kullanılması şeklinde mevduat hesabı hareketi görüldüğü, 29.05.2015 tarihinde Bank Asyanın TMSF’ye devrinden sonra yeni açılan katılım hesabına rastanılmadığı, fakat hesap aktif kullanıldığından dolayı paraların hesaba yatırılıp çekildiği görülmüş, bankaya yatırılan miktarların önemli olmadığı, zira miktar kadar bankanın müşteri portföyünün de BDDK nezdinde banka ile ilgili bulunulacak tasarruflarda banka lehine önemli bir argüman olduğu, sanığın bankanın mevduat miktarına oranla çok cüz’i bir meblağı Bank Asyaya örgüt elebaşının talimatı sonrası yatırmak suretiyle örgütten yana tavır sergilediğinin örgüt tarafından bilinmesi arzusunda olduğunun mahkememizce değerlendirildiği, bu şekilde sanığın örgüt elebaşının talimatı üzerine örgütün finans kuruluşu olan Bank Asyaya para yatırarak katılım hesapları açtırmak suretiyle örgüte finans desteği sağladığı, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının örgütün elebaşı olan …’in talimatıyla özel bir sunucu üzerinden yalnızca FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanabileceği özel bir yazılım olarak üretilen ve örgüt mensuplarının deşifre olmadan kendi aralarındaki haberleşmeleri sağlamaları amacıyla kullanımına sunulan ByLock isimli kriptolu programı 0507 …. nolu hat üzerinden kullandığı, ByLock ilk bağlanma tarihinin 09.11.2014, ilk bağlanma yerinin Diyarbakır Kayapınar olduğu, son bağlanma tarihinin 28.01.2015, son bağlanma yerinin Ankara Esenboğa olduğu, bu hat üzerinden yaklaşık 2 ay süreyle ByLock serverlerine bağlanıldığı, yine sanığın ByLock isimli kriptolu programı 0505 …. nolu hat üzerinden kullandığı, ByLock ilk bağlanma tarihinin 20.08.2015, ilk bağlanma yeri Afyonkarahisar …, son bağlanma tarihinin 17.02.2016, son bağlanma yerinin Afyonkarahisar … olduğu anlaşılmış olup, duruşmada tanık sıfatıyla beyanı alınan sanığın kızı Z. U. 0507…. nolu hattı eşi ile birlikte kendisinin kullandığını beyan ettiği, sanığın kullanmış olduğu 0505…. no.lu cep telefonunun ve sanık adına kayıtlı olup kızı Z. tarafından “Z.nin eşi tarafından kullanıldığı beyan edilen” 0507… no.lu cep telefonunun Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığından HTS kayıtları getirtilerek ByLock programına ait HIS(CGNAT) kayıtlarının baz istasyonları ile çakıştırılmasının yapılması amacı ile mahkememizce bilirkişi raporu aldırıldığı ve her iki hat ile ilgili düzenlenen düzenlenen bilirkişi raporlarında “HTS kayıtlarının baz istasyon bilgileri ile HIS(CGNAT) kayıtlarının baz istasyon bilgilerinin uyumlu olduğunun, baz istasyonları kayıtları arasında herhangi bir uyumsuzluk bulunmadığının” belirtildiği, dosyaya getirtilen ve sanığın kullandığı iddia edilen 337344 ID numarasına ait kullanıcı adının, şifrenin tespit edilmiş olduğu, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağında; kullanıcı adının ”bhdrkllp” (isim ve soyisminin sessiz harfleri), ID numarasının 337344, şifre 6268/bz olduğu, A. Ç.nin ID numarasında sanığın kullandığı 337344 ID numarasına verilen nicknamenin “bahadir bey” olduğu, örgütsel bir kısım yazışmaları içerdiği, son online tarihinin 17.02.2016 olduğu, yazışma/mail durumunun aktif, giriş sayısının log 55, alınan mesaj sayısının veri 21-log 30, gönderilen mesaj sayısının veri 27-log 40, gönderilen mail sayısının veri 0, alınan mail sayısının veri 1-log 8, okunan mail sayısının log 6, toplam mail sayısı veri 1, toplam gönderilen mail sayısı veri 0, toplam alınan mail sayısı veri 1, katıldığı grup sayısı veri 0, gelen arama sayısı veri 4, giden arama sayısının veri 5-log 1, alınan dosya sayısı veri 0, gönderilen dosya sayısı veri 0, eklediği arkadaş sayısı log 3, sildiği arkadaş sayısı log 2, sanığın ID numarasını ekleyenlerin verdikleri isimlerde toplam verinin 5 olduğu, Her ne kadar sanığın kullandığı değerlendirilen ByLock programına ilişkin tespit ve değerlendirme tutanağında kullandığı GSM hattı belirtilmemiş ise de 337344 ID numarasına ilişkin
düzenlenen araştırma tutanağında; sanığın Gıda Tarım ve Hayvanlıcık Bakanlığı Afyonkarahisar İl Müdürlüğünde mühendis iken 672 sayılı KHK ile ihraç edildiğinin, programda en fazla yazışılan kişinin aynı Müdürlükte çalışan birisi olduğunun, ayrıca bir başka kullanıcının sanığın kullandığı değerlendirilen ID numarasını sanığın ismi ile kaydettiğinin, ad ve soyad olarak Bahadır kriteri belirlenerek yapılan sorgulamada İl Müdürlüğünde tek çalışan kişinin sanık olduğu, bu nedenle 337344 ID numaralı ByLock programının sanık tarafından kullanıldığı belirlenmiştir. Bunun yanı sıra “Kullap” soyadının toplumda oldukça az kullanımı öngörüsü ve programda sanığın adı ve soyadının tüm sessiz harflerinin kullanıcı adı olarak belirlenmesi nazarında 337334 ID numaralı ByLock programının sanık tarafından kullanıldığı hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı, Diğer taraftan ByLock yazışma içeriklerinde İ. Ç. isimli ByLock kullanıcısı ile yapılan (337344 – 493726 baska grubun tefsir dersine katiliyormus …. 493726 – 337344 hangi grubun abi bizden mi degil mi hangi cemaatden) yazışma içeriklerinden; bu programın sözde sohbetlerin yer ve zamanının ayarlanması amaçlı olarak da örgüt mensuplarınca kullanıldığı dikkate alındığında sanığın “örgüt bağının artırılması, örgüt ideolojisinin aşılanması, örgüte eleman kazandırılması ve örgüte finansal destek sağlanması amacıyla haftada bir ya da iki defa periyodik olarak düzenlenen, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in kitaplarının okunarak CD’lerinin izlendiği, örgüte kaynak sağlamak amacıyla zekat, himmet, burs ve kurban parası adı altında para toplandığı, toplanan bu paralara ilişkin herhangi bir kayıt tutulmadığı, gizlilik esasına riayet edildiği için paraların elden alındığı” sözde dini sohbet adı altında kamufle edilerek meşrulaştırılmaya çalışılan ve örgüte eleman ve finans temininde örgütün adeta can damarı niteliğindeki tümüyle gizlilik esaslı örgütsel toplantılara katıldığının değerlendirildiği, öte yandan sanığın diğer aile fertlerinden de örgütle irtibat ve iltisak içinde bulunanların olduğu, dosyamızda tanık olarak dinlenen kızı Z.nin eşi (yani sanığın damadı hakkında) tanıklık yaptığı tarih itibariyle aynı suçtan tutuklu olarak soruşturma bulunduğu, oğlu İ.K.nin ise örgütün Filipinler ülkesinde bulunan okulunda öğretmenlik yaptığı, anlaşılmıştır. Dosya içeriğinde yer alan tüm bu delillerin bir arada değerlendirilmesinden; sanığın örgüt elebaşının talimatından sonra Bank Asyaya özellikle 11.09.2014 tarihinde 8.000 USD bedelli katılım hesabı açtırması ve yine örgüt liderinin 17 Aralık 2013 tarihinden sonra “tüm üyeler ByLock programını üzerinden görüşmeler yapsın, normal telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur” şeklinde vermiş olduğu talimat doğrultusunda kriptolu haberleşme programı olan ByLock programını kullanması, bu program üzerinden diğer örgüt mensuplarıyla bir kısım örgütsel yazışmalar yapması ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 14.03.2016 tarih ve 2015/5452 Esas, 2016/1983 sayılı kararında da belirtildiği üzere “… Örgüte adam kazandırma ile mali yardım toplama faaliyetleri içerisinde yer aldıkları, örgütün yapılanmasının oluşturulması yönünde faaliyetlerde bulundukları, örgütün diğer üyeleri ile sürekli irtibat kurdukları anlaşılmakla, eylem ve faaliyetlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk durumu da dikkate alındığında, örgütle organik bağ kurdukları anlaşılan sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde…” kararı birlikte dikkate alındığında sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün ideolojisini benimsediği, silahlı terör örgütü olduğu kesinleşmiş yargı kararıyla da tespit edilen Fetullahçı Terör Örgütüne üye olduğu, her ne kadar sanık savunmalarında atılı suçlamaları reddetmiş ise de; mahkememizce yapılan yargılama, alınan savunma ve beyanlar, dinlenen tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın kendisini suçtan kurtarmaya yönelik savunmalarına itibar edilemeyeceği, sanığın eylem ve faaliyetlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk durumunun mevcut olduğu ve bu suretle sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9 uncu maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, uygulama maddesi olarak aynı Kanun’un 58/6 maddelerinin gösterilmesi doğru bulunmamakla beraber Dairemiz tarafından CMK’nın 280/1-a maddesi gereği bu hususun düzeltilmesi mümkün görüldüğünden hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından ”yollaması ile aynı Kanun’un 58/6 ncı maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle hukuka aykırılığın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/1-a maddesi uyarınca düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında ve müstakar kararlarında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağı kabul edilmiştir.
c) BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107 nci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası AŞ’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilir.
d) Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere, dosya kapsamına, sanık adına kayıtlı (0505)(…)(..)(..) numaralı GSM hattının ByLock kullanımına ilişkin tespit ve değerlendirme tutanağı ve eklerinde ID numarasının 337344, kullanıcı adının ”bhdrkllp” (isim ve soyisminin sessiz harfleri), şifresinin 6268/bz olduğu, ekleyenler listesindeki A. Ç.nin ID
numarasında sanığın kullandığı 337344 ID numarasına verilen nicknamenin “bahadir bey” olduğu, örgütsel bir kısım yazışmaları içerdiği, sanığın anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Diğer delillerin atılı suçun sübutu ve cezanın kişiselleştirilmesi için yeterli olduğu görülmekle, temyiz aşamasında gelen tanık beyanlarının okunmaması sonuca etkili bulunmamıştır.
e) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmış olup hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık ve müdafiinin temyiz talebi yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 02.05.2019 tarihli ve 2019/621 Esas, 2019/676 sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.05.2023 tarihinde karar verildi.