YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17651
KARAR NO : 2023/2853
KARAR TARİHİ : 09.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.05.2018 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 11.04.2019 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 03.11.2021 tarihli ve bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle, lehe delillerin dikkate alınmadığı, usul ve kanuna aykırı karar verildiğine, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, kabule esas alınan delillerin hukuka aykırı olduğuna, kabule esas alınan delillerin hukuka aykırı olduğuna, HTS kayıtlarının; görüşme içeriklerinin tespit edilememesi nedeniyle suçun delili sayılamayacağına, sanık hakkında kurulan hükmün bozularak beraat kararı verilmesi gerektiğine ve sair sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık savunması, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile ilgili açıklamalar, açılmış bulunan kamu davaları, bu davalardaki itirafçı sanık beyanları, Milli Güvenlik Kurulu Kararları, arama tutanakları, inceleme tutanakları, HTS kayıtları, tanık beyanı, ByLock sorgusu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İskenderun Deniz üst komutanlığı astsubay kıdemli üst çavuş olarak görev yapan sanığın, FETÖ ile irtibatlı birçok askeri personelin arandığı aynı sabit hattan 3 kez arandığının tespit edilmesi üzerine hakkında soruşturma başlatılarak toplanan deliller sonucunda mahkememize işbu davanın açıldığı, HTS kayıtları incelendiğinde sanığın adına kayıtlı olan kendisinin kullandığı GSM hattının 0262 (…) (..) (..) numaralı sabit hattan ardışık olarak arandığı, ardışık arananın TCG Gelibolu Komutanlığı Marmaris/Muğla’ da görev yapan astsubay kıdemli üst çavuş F.Ş. olduğu, bu şahsın sanığın arandığı aynı sabit hattan ve farklı sabit hatlardan 10 kez aramasının bulunduğu, bu aramalardan 01.02.2015 tarihinde sanık ile ardışık aramasının olduğu ve süre yönünden sanıktan hemen sonra iki kez arandığı, sanık ifadesinde ardışık olarak arandığı F.Ş.yı tanıdığını, devresi ve arkadaşı olduğunu, aynı gemide görev yaptıklarını, 2013 yılı ortalarında ev arkadaşlığı yaptıklarını beyan ettiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın hem ev hem iş arkadaşlığı yaptığı F.Ş. ile ardışık aramasının örgüt kapsamında iletişim sağlanmak maksadıyla olduğunun anlaşıldığı, bu şekilde sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kuruluş amaçlarını, faaliyet ve eylemlerini benimseyerek gönüllü olarak örgüt hiyerarşisine dahil olmayı tercih ettiği, bu şekilde örgütle organik bağ kurduğu ve bu suretle sanığın üzerine atılı bulunan “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu işlediğinin sabit olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2,3713 sayılı Kanun 5 inci maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş;davranışları lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek cezalandırılmasına dair hüküm kurulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılarak karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 sayılı iptal Kararının TCK’nın 53 üncü maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
1-Temyiz aşamasında dosyaya giren HTS tespit ve analiz tutanağı delili kapsamında, sanık ile birlikte ardışık arandığı tespit edilen şahıslarla ilgili herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı belirlendikten sonra şahısların tüm aşama ifadelerinin getirtilerek gerekirse tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması, ayrıca UYAP’ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında başkaca bir beyan yahut delil bulunup bulunmadığının da araştırılması, elde edilecek tüm bu delillerin ve CMK’nın 217 nci maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırmaya dayanılarak yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz talebi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 11.04.2019 tarihli ve … sayılı Kararında 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dosyanın Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.05.2023 tarihinde karar verildi.