Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17639 E. 2023/3024 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17639
KARAR NO : 2023/3024
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün düzeltilerek onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Artvin Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.07.2019 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin altıncı ve dokuzuncu fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 07.08.2019 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 05.11.2021 tarihli, silahlı terör örgütü mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 uncu maddesinin gösterilmesi gerektiği halde uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 ncı maddesinin uygulanmasına karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, hükmün 6 ncı fıkrasına son cümle olarak denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına cümlesi eklenerek ve 7 nci maddesinde belirtilen sanık hakkında TCK’nun 58/6 ncı maddesindeki hüküm karşısında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının ihtarına.( ihtarat yapıldı) bölümünün çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün düzeltilerek onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle,
1.Usul ve kanuna aykırı karar verildiğine,
2.Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
3.Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
4. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Dosya kapsamında yer alan iddia, sanık savunmaları, araştırma tutanakları, sanık hakkında düzenlenen … SD karta ilişkin veri inceleme raporu ve tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; polis memuru olan sanığın 20.06.2013 tarihinden 27.10.2014 tarihine kadar Muş İlinde, 10.11.2014 tarihinden itibaren Artvin İlinde görev yaptığı, 26.04.2017 tarihinde görevden uzaklaştırıldığı, 701 sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarıldığı, sanığın Muş İlinde bulunduğu sürede FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ait evlerde kaldığı, örgüt faaliyeti kapsamında sohbetlere katıldığı, Artvin İline tayin olduğunda kendisi ile M.B.in irtibat kurduğu, mahrem yapı içinde yer alan M.B.den ayda bir olacak şekilde sohbet aldığı, sanık hakkında düzenlenen … SD karta ilişkin veri inceleme raporunda FETÖ mensubu olup “gassalın evindeki meyyit” olarak ifade edilen, zaafları olmayan, her şeyi ile kendisini örgüte teslim etmiş polis memurlarını ifade eden SAYA olarak kodlandığı, veri inceleme raporunda sohbet adı altındaki örgüt toplantılarına katıldığı ve kendisinden sorumlu öğretmen şeklinde ifade edilen Meleknur kod isimli şahsın M.B. olduğu bu durumun sanığın M.B.den sohbet aldığını doğruladığını bu şekilde sanığın çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilik gösteren eylem ve faaliyetlerinin örgütün hiyerarşik yapısına dahil terör örgütü üyeliği boyutuna ulaştığı, sanığın eylemlerinin TCK’nın 314/2 nci maddesi kapsamında silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturduğu anlaşıldığından sanığın eylemlerine uyan TCK’nın 314/2 nci maddesi uyarınca takdiren alt sınırdan cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanık her ne kadar etkin pişmanlık hükümlerinden faylanmak istediği yönünde beyanda bulunmuş ise de 30.10.2018 tarihli Artvin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan ifadesinde örgüte ait evlerde kaldığı sohbet adı altında örgüt toplantılarına katıldığı, Artvin İline geldiğinde M.B.in kendisi ile irtibata geçtiği, M.B.den sohbet aldığı yönünde beyanda bulunmuş ise de mahkememizce alınan savunmasında Muş’ta örgüte ait evde kaldığını ancak evde sohbet düzenlenip düzenlenmediğini bilmediğini, Artvin’e tayini çıktığında örgütten kimsenin kendisini aramadığını, kendisi hakkında dedikodu yapıldığı için M.B. ile görüştüğü gibi soyut gerekçeler ileri sürerek M.B. ile yaptığı sohbetlerin örgüt faaliyeti kapsamında olmadığı şeklide etkin pişmanlık kapsamında savcılık tarafından alınan beyanları ile tamamen çelişen savunma yaptığı sanığın etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini söylese de bu doğrultuda samimi bir irade ortaya koymadığı bu nedenle sanığın örgütün deşifre edilmesine çözülmesine vermiş olduğu bilgiler ile katkı ve destek sağlamadığı dolayısı ile sanığın etkin pişmanlık gösterdiği yönünde bir kanaat oluşmadığından ve koşulları oluşmadığından sanık hakkında ek savunma hakkı da verilerek etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına ve TCK’nın 221 inci maddesi uyarınca indirim yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ve dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b) Bank … nezdindeki mutad hesap kayıtlarının müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere, dosya kapsamına göre, örgüte ait evlerde kalan, örgüt mensupları tarafından düzenlenen sohbetlere katılan, KOM Daire Başkanlığı tarafından gönderilen veri inceleme raporunda, “gassalın evindeki meyyit” olarak ifade edilen, zaafları olmayan, her şeyi ile kendisini örgüte teslim etmiş polis memurlarını ifade eden SAYA olarak kodlanan ve himmet verdiği anlaşılan sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
c) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmış, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen,
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 uncu maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 ncı maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi’nin dışında sanık müdafiiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmeyerek kararda başkaca hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 07.08.2019 tarihli ve 2019/1604 Esas, 2019/955 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği hükmün 6 ncı fıkrasına son cümle olarak denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına cümlesi eklenerek ve 7 nci maddesinde belirtilen sanık hakkında TCK’nın 58/6 ncı maddesindeki hüküm karşısında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının ihtarına.( ihtarat yapıldı) bölümünün çıkartılmak suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca dosyanın Artvin Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.