Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17490 E. 2023/2614 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17490
KARAR NO : 2023/2614
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1729 E., 2018/2431 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.01.2018 tarihli ve 2017/327 Esas, 2018/31 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesi gereğince sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
2.İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 05.12.2018 tarihli ve 2018/1729 Esas, 2018/2431 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 19.10.2021 tarih ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğuna,
3. Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
4. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
5.ByLock’un hukuka aykırı delil niteliğinde olduğuna,
6. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık …’ın örgütün sorumlularının talimatları doğrultusunda hareket ederek gizliliği sağlamak amacıyla FETÖ terör örgütü üyelerinin kendi aralarında gizli haberleşme aracı olarak kullandığı ByLock programını indirmesi ve kullanması; bu durumun ByLock içerikleri, HIS (CGNAT) kayıtları ve sanığın ikrarı ile teyit edilmiş olması, örgüt toplantılarına katılması, ismini beyanlarında belirttiği M. isimli kişiye karşı sorumlu olarak örgütsel faaliyet yürütmesi gözönüne alındığında ve tüm dosya kapsamındaki bilgi, belgeler bir arada değerlendirildiğinde; sanığın silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin hiyerarşik yapısına dahil olarak örgüt üyesi olduğu kabul edilerek eylemine uyan maddelere göre cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere, dosya kapsamına ve ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarına göre ByLock iletişim sistemini örgütsel iletişim amacıyla kullanan, sohbetlere katılan, Aydın İlinin Söke İlçesinde örgütün maddi işlemlerini yürüttüğü belirlenen sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemekle yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek bu kapsamda beyanda bulunan, ByLock isimli haberleşme programını kullandığını, sohbetlere katıldığını ve örgütteki görevini belirterek ve birkaç isim hakkında bilgi veren sanık hakkında TCK’nın 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi gereğince etkin pişmanlık hükümleri uygulanması gerekirken yazılı şekilde fazla ceza tayinine hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 05.12.2018 tarihli ve 2018/1729 Esas, 2018/2431 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.05.2023 tarihinde karar verildi.