Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/1737 E. 2022/1034 K. 15.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1737
KARAR NO : 2022/1034
KARAR TARİHİ : 15.02.2022

İlk Derece Mahkemesi : Şırnak 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 17.09.2019 tarih ve 2019/395 – 2019/531sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Tehlikeli maddelerin bulundurulması veya el değiştirilmesi
Hüküm :TCK’nın 314/2, 174/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanık hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, sanığın sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre, amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Sanık hakkında tehlikeli maddelerin bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
TCK’nın 315. maddesinde düzenlenen suç, örgüte yardımın özel bir şeklidir. Madde ile, devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla kurulan silahlı terör örgütlerinin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla, bunların amaçlarını bilerek; üretmek, satın almak ve ülkeye sokmak suretiyle silah, cephane veya nitelik ve nicelik yönünden önem arz eden benzeri maddelerin temin edilmesi, nakledilmesi ve depolanması bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş ve suçla korunan hukuki yarar dikkate alınarak örgüte yardım suçuna göre daha ağır bir yaptırıma bağlanmıştır. Görüldüğü üzere suçun maddi unsuru failin, “üretmek, satın almak, ülkeye sokmak suretiyle silah temin etmek” veya “nakletmek” ya da “depolamak” şeklinde sayılan seçimlik hareketlerden birinin gerçekleştirmesidir. Suçun manevi unsuru ise, bu eylemlerin, örgütün amaçları bilinerek gerçekleştirilmesidir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.02.2009 tarih ve 2008/9-78 Esas, 2009/39 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, bu suçun failinin örgüte üye olmayan kişilerden olması gerekmektedir. Silahlı terör örgütlerinin üyesi olan failin bu seçimlik hareketleri gerçekleştirmesi halinde ise, örgüt üyesi olmaktan TCK’nın 314/2, silah sağlama ve patlayıcı madde bulundurulması suçlarından ayrıca TCK’nın 314/3, 220/4. maddeleri delaletiyle TCK’nın 174/1-2 ve 6136 sayılı Kanunun ilgili maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde,
Oluş, dosya kapsamı, mahkeme kabulü ve tüm dosya kapsamına göre;
27.12.2015 tarihinde Siirt ili, … ilçesi, … köyü mevkiinde yapılan yol kontrolünde sanığın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın arka kısmında çuvallar içerisinde “10 adet anti tank roketatar mühimmatı, 40 sevk fişeği (13 adet anti tank, 27 adet anti personel), 28 adet anti personel roketatar mühimmatı ve 7 adet mühimmat kutusu içerisinde toplamda 4200 adet 7,62×39 mm çapında kalaşnikof piyade tüfeği mermilerinin” ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; özellikle dosya içerisinde bulunan ve soruşturma aşamasında kolluk birimlerince düzenlenen 27/12/2015 tarihli fiziki inceleme raporunda, roketatar mühimmatlarının “TCK’nın 174. maddesi kapsamında patlacı madde vasfında olduğunun” belirtilmesi, yine ele geçirilen roketatar silahının 6136 Sayılı Yasanın Ek 5.maddesinde düzenlenen harp silahı olma özelliği taşıdı nazara alınarak, öncelikle ele geçen mühimmatlar üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle suça konu mühimmatların nitelikleri şüpheye yol açmayacak şekilde belirlenmesi, bu kapsamda sanığın dosya kapsamına yansıyan eylemlerinin 6136 sayılı Yasanın Ek 5 ve TCK’nın 174/2. maddesindeki suçları oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeple CMK’nın 302/2 maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma gerekçesi, tutuklulukta geçirilen süre ve atılı suçun mahiyeti gözönüne alındığında sanığın tutukluluk halinin DEVAMINA, CMK’nın 307/4 maddesi uyarınca kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 15.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.