YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17330
KARAR NO : 2023/2893
KARAR TARİHİ : 10.05.2023
İNCELENEN KARARIN
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
Tebliğname Görüşü :Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.02.2018 tarihli ve 2017/594 Esas, 2018/108 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesi dokuzuncu fıkrası, 63 ncü maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiştir.
2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 04.02.2019 tarihli ve 2018/736 Esas ve 2019/70 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik, sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;
1.Teşdidin derecesinde hataya düşülerek fazla ceza tayin edildiğine,
2. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine,
3. ByLock kullanmadığına,
4. ByLock verilerinin çelişkili olduğuna dolayısıyla bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine,
5. ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının gerekçeli kararda tartışılmadığına,
6.Dernek üyeliklerinin müspet suç yönünden delil olarak kabul edilmeyeceğine,
7. Usul ve yasaya aykırı karar verildiğine,
8. Kabule esas alınan delillerin hukuka aykırı olduğuna,
9. Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
10. Lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiğine,
11. Eksik araştırma, inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğuna,
12. Sanığın kastı bulunmadığından hata hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
13. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık hakkında terör örgütüne üye olma suçunu işlediği iddiasıyla TCK’nın 314/2 nci maddesi ve sair sevk maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanlığından temin edilen HTS-HİS kayıtları, ByLock tespit tutanakları, sanık savunması ve sanık tarafından kullanılan GSM hattı ve telefon cihazına ait bilgiler toplanarak; 0538 (…) (…) (…) numaralı GSM hattına ilişkin BTK dan gönderilen HTS-HİS kayıtları analizinin yapılması ve irtibat trafiğinin saydırılması, ByLock tespit tutanaklarında belirtilen GSM numarası ve telefon cihazı ile ByLock sunucularına erişim yapılıp yapılmadığının, yapıldı ise hangi tarihler arasında ne kadar süre ile yapıldığı, kaç kere bağlantı kurulduğu, sanığın ByLock aracılığı ile kullandığı GSM hattının ByLock kullanımı yapılan dönemde aktif olup olmadığı, aktif olarak kullanılmış ise o tarihlerdeki diğer iletişim kayıtlarının değerlendirilmesi suretiyle mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda; sanığın kullandığı ByLock tespitine konu söz konusu GSM hattına ait HİS kayıtları incelendiğinde 12.11.2015-07.02.2016 tarihleri arasında 7 farklı tarihte toplam 20 kez ByLock sunucuları/sistemlerine ait IP numarası ile iletişim kurulduğunun tespit edildiği, bu verilere istinaden yukarıda belirtilen imei numaralı cihaza takılı söz konusu GSM hattı ile ByLock sunucuları/sistemlerine iletişim kuran ve yukarıda belirtilen söz konusu GSM hattını aktif olarak kullanan kişinin sanık olduğunun değerlendirildiği, bu şekilde Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 19.09.2017 tarih ve 2017/1798 Esas 2017/5219 sayılı Kararında da belirtildiği üzere; sanığın örgütün talimatı ile bu ağa dahil olduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullandığının teknik verilerle tespit edilmek suretiyle ByLock delilinin sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, sanığın ayrıca FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olması nedeniyle KHK ile kapatılan Kimse Yok Mu adlı derneğin 28.11.2011-21.02.2015 tarihleri arası yönetim kurulu yedek üyesi olduğu, ayrıca sanıkta ele geçirilen Samsung marka cep telefonu içerisinde ByLock ve Eagle isimli kriptolu mesajlaşma programlarının yüklenip kullanıldığına dair silinmiş uygulama kayıtlarının tespit edildiği, bu şekilde sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve örgüt üyesi olduğu hususunda kuşku bulunmadığı ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği anlaşılmış, sanığın FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde aktif halde faaliyet göstermesi, bunun yanında sanığın şifreli iletişim ağı olan ByLock ve Eagle kullanması, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olan derneğin yönetim kurulunda yedek üyesi olması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, üzerine atılı FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçunun sübuta erdiği kabul edilerek eylemine uyan maddelere göre cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, FETÖ/PYD silahlı terör örgütü içinde örgüt içi haberleşmesini ByLock adlı uygulama üzerinden gerçekleştirdiği, örgüt ile iltisaklı dernek yedek üyeliği bulunduğu belirlenen, İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak eksiksiz yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirlenerek, sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile sair hususlar yerinde görülmemekle, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 04.02.2019 tarihli ve 2018/736 Esas ve 2019/70 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.05.2023 tarihinde karar verildi.