Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17329 E. 2023/2897 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17329
KARAR NO : 2023/2897
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusu üzerine hükmün kaldırılarak CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine ilişkin karar
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin kabulü ile hükmün bozulması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.05.2018 tarihli ve 2017/878 Esas, 2018/284 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesi dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiştir.

2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 21.01.2019 tarihli ve 2018/2485 Esas ve 2019/157 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik, sanık ve müdafiinin istinaf başvurusu üzerine, duruşmasız yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 21.10.2021 tarihli ve bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemi özetle;

1.Usul ve kanuna aykırı karar verildiğine,

2.Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğuna,

3.Sanık hakkında istinaf dairesince esastan reddine dair karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesi kararının CMK’nın 303/1-a maddesi gereğince kaldırılarak sanığın beraatine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna,

4. Temyiz talebinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Sanık hakkında terör örgütüne üye olma suçunu işlediği iddiasıyla TCK’nın 314/2 maddesi ve sair sevk maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, yargılama neticesinde iddia, sanığın aşamalarda saptanan savunmaları, araştırma ve tespit tutanakları, sanığın ByLock

kaydının bulunmadığına dair sorgulama raporu, sanığın Bank … sorgu raporu, tanık beyanları, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olan Aktif Eğitimciler Sendikasına üye olduğu, dosya kapsamındaki aşamalarda alınan tanık beyanlarından sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içerisinde bulunduğu ve sorumlu düzeyde faaliyet yürüttüğü hususunun anlaşıldığı, internet haber sitelerinde sanığın örgütün faaliyetlerine katıldığı hususunda isminin geçtiğinin tespit edildiği, 23.09.2014 günü Aktif Eğitimciler Sendikası tarafından Milli Eğitim Bakanlığının tartışmalı uygulamalarını protesto için düzenlenen basın açıklamasına katılarak destek verdiğinin tespit edildiği, sanığın Bank … isimli bankanın müşterisi olduğu ve hesabında aktif bir hareketliliğin bulunduğu, FETÖ/PDY terör örgütü liderinin bankaya para yatırın talimatı üzerine sanığın hesabında rutin hareketin dışında 30.01.2014 tarihinde 5.000.TL bedelle katılım hesabı açtığı, bu şekli ile hesabında rutin dışında talimatla para arttırımı yaptığı hususunun anlaşıldığı, tüm dosya kapsamından sanığın örgüte aidiyet duygusu içerisinde örgütün amaçları doğrultusunda verilen emir ve talimatlarını sorgulamadan yerine getirdiğinin anlaşıldığı, sanığın yargılama sürecindeki olumlu davranışları ve cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri sanık yararına cezayı hafifletici takdiri indirim nedeni kabul edilerek hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinde düzenlenen takdiri indirim nedenlerinin uygulanması gerektiği kanaatine varılmış
, üzerine atılı FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçunun sübuta erdiği kabul edilerek eylemine uyan maddelere göre cezalandırılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, iddianame, sanığın aşamalarda verdiği savunmaları ve … Katılım Bankasındaki hesap hareketlerini gösteren CD içeriği ile delil niteliğindeki diğer tüm belge, bilgi ve beyanların incelenmesi sonucunda; İlk Derece Mahkemesince, “Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olan Aktif Eğitimciler Sendikasına üye olduğu, dosya kapsamındaki aşamalarda alınan tanık beyanlarından sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içerisinde bulunduğu ve sorumlu düzeyde faaliyet yürüttüğü hususunun anlaşıldığı, internet haber sitelerinde sanığın örgütün faaliyetlerine katıldığı hususunda isminin geçtiğinin tespit edildiği, 23.09.2014 günü Aktif Eğitimciler Sendikası tarafından Milli Eğitim Bakanlığının tartışmalı uygulamalarını protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına katılarak destek verdiğinin tespit edildiği, sanığın Bank … isimli bankanın müşterisi olduğu ve hesabında aktif bir hareketliliğin bulunduğu, FETÖ/PDY terör örgütü liderinin bankaya para yatırın talimatı üzerine sanığın hesabında rutin hareketin dışında 30.01.2014 tarihinde 5.000.TL bedelle katılım hesabı açtığı, bu şekli ile hesabında rutin dışında talimatla para arttırımı yaptığı hususunun anlaşıldığı, tüm dosya kapsamından sanığın örgüte aidiyet duygusu içerisinde örgütün amaçları doğrultusunda verilen emir ve talimatlarını sorgulamadan yerine getirdiğinin anlaşıldığı, ….tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; sanığın çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk gösteren eylem ve faaliyetlerinin terör örgütü üyeliği boyutuna ulaştığı, bu şekli ile sanığın üzerine atılı terör örgütü üyeliği suçunu işlediği anlaşılmakla, eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına, sanığın TCK’nın 53 maddesi uyarınca belirli haklardan yoksun bırakılmasına, sanık hakkında TCK’nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, sanığın göz altında geçirdiği sürelerin mahkeme tarafından verilen cezadan TCK’nın 63 maddesi uyarınca mahsubuna, karar vermek gerektiği netice ve kanaatine varılarak

aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde gerekçe ile sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; sanığa ait Bank … hesap hareketlerinin tetkikinde; hesap açılış tarihinin 13.10.2010 olduğu, sanığın bu hesabında örgüt elebaşısının talimatından önceki dönemde bir kısım bankacılık işlemleri yaptığı gibi söz konusu bankanın TMSF’ye devredildiği Mayıs 2015 sonrası dönemde de hesaplarını açık tutup bir kısım bankacılık işlemleri yapmaya devam ettiği, ayrıca sanığın örgüte müzahir Aktif Eğitimciler Sendikasına üye olmakla birlikte bu sendikanın yönetiminde aktif olarak görev almadığı, sanık hakkındaki tanık anlatımlarının 2013 yılı öncesi döneme ilişkin olduğu ve sanığın bu davranışlarını örgüt liderinin talimatı ile yaptığına dair yeterli delilin elde edilemediği, dolayısıyla sanığın müsnet suçtan mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından “şüpheden sanık yararlanır.” ilkesi gereğince sanık hakkındaki İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet kararı kaldırılarak hakkında beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

1. Tebliğnamedeki bozma talepli görüşe (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle isabet bulunmamıştır.

2. İlk Derece Mahkemesi tarafından silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığın mahkumiyetine dair kararı hukuka aykırı olduğunu dosyadaki mevcut delillerle değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesinin, 5271 sayılı CMK’nın 280/1, 2 madde ve fıkraları gereğince usulüne uygun duruşma açıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2 nci fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek sanık hakkında duruşma açmaksızın dosya üzerinden beraat karar verilmiş ise de, beraat kararının dosya içeriğine göre isabetli olması karşısında sanığın yararına olarak gerçekleştirilen usule aykırılığın aleyhe temyiz hakkı vermeyeceği gözetilerek, Cumhuriyet savcısının bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

3.Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, karar gerekçelerine göre Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan beraat hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 21.01.2019 tarihli ve 2018/2485 Esas ve 2019/157 sayılı kararında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısınca öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE BERAATE İLİŞKİN HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2023 tarihinde karar verildi.