Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17286 E. 2023/3277 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17286
KARAR NO : 2023/3277
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.06.2018 tarihli ve …. sayılı kararı ile

Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314

üncü maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 62 nci maddesi, 63 üncü maddesi ve 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

B. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 18.03.2019 tarihli ve … sayılı kararı ile

Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

C. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 22.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir tebliğname ile Dairemize tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;

1.Soyut verilerle emniyet tarafından hazırlanan mahrem yapılanma şeması ve tutanaklarının delil olarak kabul edilmesinin mümkün olamayacağına, belgenin diğer kişilerin aksine sanıkla ilgili eksik bilgiler içerdiğine,

2.Sanığın sadece ticari amaçla şirket ortağı olduğuna, ByLock mesaj içeriklerinde isminin geçmesinin nedeninin de bu ortaklığına ilişkin olduğuna,

3.Sanığın şirket ortaklığının iddianamede delil olarak sayılmadığına, buna rağmen mahkemece bu hususun suçun delili olarak kabul edildiğine, değerlendirmenin hatalı olduğuna, şirketin KHK ile kapatılan şirketlerden olmadığına, yönetim kurulu üyeliğinin yasa gereği zorunlu olduğuna, HTS kayıtlarının sanığın şirket yönetimi ile ilgilenmediğini kanıtladığına,

4.Sanığın örgütle irtibatı olduğunu düşündürecek herhangi bir delilin bulunmadığına ve

5.Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Sanığın, FETÖ emniyet yapılanması içindeki polis memurları ile ilgilenen mahrem imam kaydına ilişkin belgede isminin bulunduğu, örgütle iltisaklı şirkette ortak ve yönetici olarak görev yaptığı, F. ve K. isimli kişiler arasındaki ByLock yazşmasında isminin geçtiği, bu şekilde üzerine atılı FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, mahrem imam olduğu kabul edilen sanık hakkında alt sınırdan ceza tayin edilmesinin eleştiri konusu yapılması dışında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve tüm dosya kapsamına göre;

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiklerinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler de yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 18.03.2019 tarihli ve 2018/4041 Esas, 2019/448 sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …