Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17281 E. 2023/3203 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17281
KARAR NO : 2023/3203
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2179 E., 2019/773 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.05.2018 tarihli ve 2017/908 Esas, 2018/270 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsubuna karar verilmiştir.
2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 04.04.2019 tarihli ve 2018/2179 Esas ve 2019/773 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve sanık müdafinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan , 21.10.2021 tarihli ve düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle; mahkeme kararının gerekçesiz olmasına, sendikal faaliyetin örgütsel amaç taşımadığına, Bank Asyadaki hesap hareketliğinin örgütsel saik içermediğine, suç işleme kastının bulunmadığına, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, mahkûmiyete yetecek delil bulunmadığına, temyiz dilekçesindeki diğer nedenler ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütü üyeliği suçu bakımından mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması neticesinde gerek kovuşturma, gerekse soruşturma aşamasında toplanan deliller, sanık savunması, ByLock sorgu kayıtları, Bank … kayıtları, sanık hakkında aşamalarda alınan tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içerisinde bulunduğu ve sorumlu düzeyde faaliyet yürüttüğü hususunun anlaşıldığı, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olan Pak Eğitim İş Sendikasına üye olduğu, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olan kurumlarda sigorta primlerinin yatırıldığı ve örgüte müzahir kurumlarda çalıştığı, sanığın 14.12.2014 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma çerçevesinde FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir basın yayın kuruluşlarının yönetici ve yazarlarının gözaltına alınması, uygulamalarını protesto amacıyla örgüte müzahir STK’ların öncülüğünde ülke genelinde Adliye Binaları önünde protesto eylemleri yapılması çağrısı sonrasında 16.12.2014, 17.12.2014 ve 23.12.2014 tarihinde İlimiz Adliye Sarayı önünde gerçekleştirilen basın açıklaması ve oturma eylemine çağrı üzerine katılarak destek verdiği, sanığın basın açıklamasına katıldığı ve dosya kapsamında sanığın silahlı terör örgütü ile bağlantısını ortaya koyan diğer bahsi geçen deliler kapsamında sanığın protesto eylemlerine çağrı üzerine katıldığı, yine sanığın silahlı terör örgütü FETÖ/PDY ile iltisaklı bulunan Bank … isimli bankanın müşterisi olduğu, 2013 Aralık ayı bakiyesinin bulunmadığı, FETÖ/PDY terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in 25.12.2013 tarihinde bankaya yönelik yaptırımlar nedeni ile bankaya para yatırın talimatı üzerine sanık tarafından hesabındaki rutin hareket dışında 29.01.2014 tarihinde 10000 TL para yatırarak katılım hesabı açtığı ve 2014 yılı Ocak ayı bakiyesinin 12539,63 TL olduğu, her ne kadar sanık savunmasında yatırmış olduğu bu parayı talimat gereği yatırmadığını iddia etmiş ise de, sanığın talimat öncesi hesap ekstresinin rutin olmasına rağmen talimatın verildiği tarihin hemen ardından Türkiye genelinde yoğun hesap hareketliliğinin yaşandığı dönemde sanık tarafından rutin dışı olarak para yatırmasının ve yine yukarıda sayılan eylemlerle birlikte değerlendirildiğinde sanığın talimat gereği para yatırdığının kabulünü gerektirdiği, yine yukarıda bahsi geçen yargıtay kararı çerçevesinde sanığın bu eyleminin örgütsel faaliyet çerçevesinde değerlendirilmesinin gerektiği, 17 Aralık 2013 tarihinden sonra FETÖ/PDY terör örgütü üyeleri tarafından telefon dinlemeleriyle ilgili tedbir alınmaya başlandığı, bu kapsamda örgüt görüşmelerinin LİNE, Whatsapp, VİBER, Hİ, KAKOA TALK, COVER ME vb. programlar üzerinden yapıldığı, bu programların güvenlik zafiyeti olduğundan örgütün bu programları kullanmaktan vazgeçtiği, FETÖ/PDY terör örgütü lideri …’den gelen talimatla örgüt üyelerinin yoğun olarak ByLock denilen programı kullandığı ve ByLock üzerinden mesajlaşmak suretiyle bilgi alışverişini sağladıkları, bu hususta ByLock programı üzerinden görüşme yapmayanların örgüte ihanet ettiği hususunun bildirildiği, bu kapsamda soruşturma aşamasında yapılan araştırmalar neticesinde ve kovuşturma aşamasında gelen yazı cevaplarından her ne kadar bu aşamada sanığın useridsi tespit edilememiş ise de ayrıca gelen HIS kayıtlarından anlaşılacağı üzere sanığın ByLock programını yüklediğinin anlaşıldığı, sanığın muhtemel cezadan kurtulmak için suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarda bulunması karşısında sanığın yukarıda açıklandığı şekilde örgüt faaliyetlerinde bulunduğu bu şekli ile sanığın terör örgütüne aidiyet duygusu içerisinde örgütün emir ve talimatlarını sorgulamadan yerine getirdiğinin anlaşıldığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanığın çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk gösteren eylem ve faaliyetlerinin terör örgütü üyeliği boyutuna ulaştığı, suçun işleniş şekli ve işlenişindeki özellikler, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak, sanığın cezası belirlenirken alt sınırdan uzaklaşmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, örgüt içi haberleşmesini ByLock adlı kriptolu uygulama üzerinden gerçekleştirdiği belirlenen, Bank Asyaya para yatıran, sendika üyeliği bulunan ve İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak eksiksiz yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar yerinde görülmemekle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 04.04.2019 tarihli ve 2018/2179 Esas, 2019/773 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.05.2023 tarihinde karar verildi.