YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17272
KARAR NO : 2023/2994
KARAR TARİHİ : 04.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün düzeltilerek onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.05.2018 tarihli ve 2017/56 Esas, 2018/313 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62, 53, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.03.2019 tarihli ve 2018/4030 Esas, 2019/211 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 21.10.2021 tarihli ve düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;
1.Örgüt üyeliği suçunun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
2.Sanığın suç işleme kasdı ile hareket etmediğine,
3.Sanığın cezalandırılmasına yetecek her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına,
4.Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşulları araştırılmadan hüküm kurulduğuna,
5.Sanığın dini duygularla sohbetlere katıldığına, Bank … hesabında şüpheli işlem bulunmadığına, derneğe indirimlerden faydalanmak amacıyla üye olduğuna, sanığın Coşkun olarak tanındığına, bunun kod isim olmadığına, sanığın protesto gösterilerine katılımının tesadüfi olduğuna,
6.Sanık aleyhine başkaca bir tespitin bulunmadığına ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın 667 Sayılı KHK ile kapatılan kurumlardan olan örgüte ait Özel Tahlil Eğitim A.Ş’nin yönetim kurulu üyesi olması ve FETÖ/PDY terör örgütüne ait TUSİAD isimli iş adamlarına yönelik faaliyet yürüten derneğe üye olması, sanığın darbe girişimine kadar örgütün sohbet adı altındaki mütevelli toplantılarına katılması, sanığın Bank Asyaya TMSF tarafından el konulması nedeniyle gerçekleştirilen protesto gösterisine ve Zaman gazetesine destek olmak amacıyla düzenlenen protestoya katıldığının ikrarı dikkate alınarak sanığın örgütle irtibatının bulunduğu, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik arz eden organik bağının bulunduğu, sanığın eylemlerinin mevcut haliyle terör örgütü üyesi olma suçunu oluşturduğu sabit görülmüştür.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içinde; örgüte ait Özel Tahlil Eğitim A.Ş’nin yönetim kurulu üyesi olan, FETÖ/PDY terör örgütüne ait TUSİAD isimli iş adamlarına yönelik faaliyet yürüten derneğe üye olan, protesto gösterilene katılan sanığın, tanık beyanları itibariyle örgütün sohbet adı altındaki mütevelli toplantılarına katıldığı belirlenmekle; İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarında da isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirlenmekle sanık hakkında kurulan hükümde Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen;
1-Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın ifazından sonra denetimlik serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 uncu maddesinin gösterilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Hükmün gerekçesinde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen cezada uygulama yeri olmayan 3713 sayılı Kanun’un 7/1 inci maddesinin atıf maddesi olarak gösterilmesinin dışında hukuka arkırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.03.2019 tarihli ve 2018/4030 Esas, 2019/211 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında yer alan “3713 sayılı TMK’nın 7/1 inci maddesi delaletiyle” ibaresinin çıkarılması ve hükmündeki tekerrüre ilişkin fıkradaki “maddesi delaletiyle TCK’nın 58/6 ncı” ibarelerinin çıkarılması suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.05.2023 tarihinde karar verildi.