Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17239 E. 2023/2739 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17239
KARAR NO : 2023/2739
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

¸

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.06.2018 tarihli ve …sayılı Kararı ile, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.
2. İlk derece mahkemesi kararının sanık müdafii tarafından istinafı üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.04.2019 tarihli ve 2018/3019 Esas, 2019/846 sayılı Kararı ile, sanık hakkında verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Bölge adliye mahkemesi kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 22.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle:
1.Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
2.Sanığın telefonuna ByLock programını indirip kullanmadığına,
3.ByLock ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğine,
4.Dosyada sanık hakkında ileri sürülen iddiaların örgüt üyeliğini ispata yeterli faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceğine,
5.Sair temyiz sebepleri ve sair hususlara, ilişkindir.
III- OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
06.02.2017 tarihli sorgu sonucuna göre sanığın, …92 60 numaralı telefon hattı üzerinden 06.10.2015 tespit tarihi itibariyle ByLock isimli programı kullandığı belirlenmiş, Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkemeye gönderilen sanığa ait internet trafik bilgisi kayıtlarından sanığın 06.10.2015 tarihinden başlayarak 26.02.2016 tarihine kadar 1063 kayıt oluşacak şekilde Bylock programını kullananların tespitini zorlaştırmak amacıyla kiralandığı anlaşılan diğer IP numaralarına bağlandığı tespit edildiği,
Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı incelendiğinde; sanığın kullanıcı adının “carmasha”, şifresinin “yahya.52” olduğu, sanığı ekleyen 460732 ID numaralı Bylock kullanıcısı tarafından sanığa “yhya” adının verildiğinin anlaşıldığı, sanık tarafından kullanılan şifrenin sanığın ismi ve nüfusa kayıtlı olduğu ile ait plaka kodu ile uyumlu olması, sanığı bu program üzerinden ekleyen bir başka kişinin sanığa “yhya” adını vermesi hususları anlamlı bulunduğu ve bu durum söz konusu programın sanık tarafından kullanıldığı konusunda mahkemede oluşan kanaati güçlendirdiği, söz konusu tutanakta bulunan mail içeriklerinin örgüt içi dayanışmayı arttırmaya yönelik, örgüt liderine ve örgüte dair çeşitli içerikte mesajlar olduğu anlaşıldığı,
Sanık soruşturma aşamasında 28.09.2017 tarihli Ordu Cumhuriyet Başsavcılığında vermiş olduğu ifadesinde ve aynı tarihli Ordu 2. Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusunda ByLock isimli programı kullandığını ikrar etmiş iken, kovuşturma aşamasındaki savunmalarında bu ifadeden dönerek ByLock programını kullanmadığını beyan ettiği, sanığın ikrar içerikli savunmalarından sonra değişen ve dönüşen beyanlarına suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatiyle itibar edilmediği,
Yargılama konusu suça ilişkin beyanına başvurulan tanık beyanları nazara alındığında, sanığın bu örgütle alelade birisine göre daha nitelikli bir temas içerisinde olduğu, sanığın örgüt ile nitelikli bir temas içerisinde olduğunu ortaya koyan tanık beyanları, sanığa ait internet trafik bilgisini içerir HTS kayıtları ve Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın Bylock isimli örgüt içi haberleşme programını örgütsel haberleşme ve gizliliği temin maksadıyla kullandığının anlaşıldığı,
Her ne kadar sanık üzerine atılı suçlamayı redde yönelik savunma yapmış ise de, dosyada yer alan ve tesadüfi sayılamayacak nitelikte bağlantı sayısı içeren (1063 kayıt) sanığın kullandığı hatta ilişkin internet trafik bilgisini gösterir HTS kayıtları, Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı ve sanığın soruşturma aşamasındaki ikrar içerikli savunmaları bir bütün olarak nazara alındığında; sanığın yukarıda zikredilen Yargıtay içtihatlarında da ifade edildiği üzere münhasıran FETÖ/PDY mensuplarınca kullanılan Bylock isimli örgüt içi haberleşme programını örgütsel haberleşme ve gizliliği temin maksadıyla kullandığı, böylelikle örgüt ile organik bağ kurarak örgüt üyesi vasfını kazandığı, bu itibarla cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, incelenen dosya kapsamında ve gerekçeye göre İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki vasıflandırma ve cezanın kişileştirilmesi yönünden hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
1. Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, … sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
2. Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, … sayılı Kararında Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.
3. Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, 446156 ID numarası üzerinden ByLock iletişim sistemini örgütsel iletişim amacıyla kullanan, örgütsel toplantılara katılan sanığın anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, incelenen hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 11.04.2019 tarihli ve … sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.05.2023 tarihinde karar verildi.