Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17230 E. 2023/3329 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17230
KARAR NO : 2023/3329
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.07.2018 tarihli ve 2017/160 Esas, 2018/250 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun(3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 14.03.2019 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 21.10.2021 tarihli onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafilerinin temyiz istemi özetle; teşdidin derecesinde hataya düşülerek fazla ceza tayin edildiğine, eksik araştırma, inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğuna, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağında örgütsel nitelikte yahut herhangi bir yazışma içeriğinin bulunmadığına, ByLock’un hukuka aykırı delil niteliğinde olduğuna, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, Bank … hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemi olduğuna ve sair nedenlere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık hakkında açılan dava da Sanık …’ın kayınbiraderi Himmet Ormancı adına kayıtlı olan 0507 (…) (..) (..) numaralı hat üzerinden ilk olarak 27.08.2014 tarihinde … IMEI numaralı cihazlar ve 0541 (…) (..) (..) numaralı hattı ile … IMEI numaralı cihaz üzerinden ilk olarak 19.12.2015 tarihinde by locka girerek kullanmaya başladığının belirlendiği, sanığın aksi yöndeki beyanlarına rağmen 0507 (…) (..) (..) numaralı hat üzerinden 159318 ID numarası ile dosyaya dahil olan ByLock yazışma içerik ayrıntılarının incelenmesi neticesinde kullanıcı adının “sar”, şifrenin “sar…”, adının “sarar” olduğu ve bunların soy isim ve isminin baş harfinden esinlenilerek oluşturulduğu, sanığın ByLock üzerinden irtibat kurduğu A.Ö.’nün sanığı adıyla kişi listesine eklediğinin görüldüğü,
FETÖ silahlı terör örgütü ile irtibatlı Fizyon Özel Eğitim A.Ş., Özel Karşıyaka Dersanecilik A.Ş., Güven İzmir Özel Eğitim A.Ş., İzbor Özel Eğitim, Yakamoz Özel Eğitim, Değerli Özel Eğitim A.Ş., Gölcük Özel Eğitim A.Ş., Ufuk Özel Eğitim A.Ş. adlı şirketlerde çalışma kaydının bulunduğu,
Şirket bünyesinde faaliyet gösteren Körfez Dersanelerinin…. illerindeki temsilciliklerinde çalıştığı,
A.R.Ö., A.U., K.A. adlı kişilerin beyanlarında yer aldığı şekliyle Körfez Dersanesi Gen.Md.Yrd. olarak görev aldığı, A.R.Ö.’nün kovuşturma aşamasındaki beyanlarında sanığı İzmir il merkezinde çalıştığı Güven A.Ş. isimli firmada müdür yardımcısı olarak görev yapması nedeniyle tanıdığını, Güven A.Ş. isimli firmanın söz konusu terör örgütü bünyesinde faaliyet gösteren Körfez Dershanesi isimli dershanin bağlı bulunduğu şirket olduğunu, sanığın şirketin bünyesinde 2013-2015 yılları arasında görev yaptığını, şirkette hatırlayabildiği kadarıyla 4 adet genel müdür yardımcılığı pozisyonu olduğunu, sanığın şirketin ortaokul kısmında bulunan genel müdür yardımcılığı görevini yürüttüğünü, sanığın müdür yardımcılığı görevi nedeniyle başarılı öğrencilerle ilgilendiğini, bu öğrencilere örgüt içerisinde sorumlu abiler atadığını duyduğunu ifade ettiği,
Sanığın kendi beyanında yer aldığı üzere Zaman gazetesine ve Sızıntı dergisine aboneliklerinin bulunduğu,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 05.06.2018 tarih ve 2018/72003 sayılı yazısı ekinde dosyaya intikal eden Mali Suçları Araştırma Kurulu raporuna göre FETÖ silahlı terör örgütü ile irtibatlı olması nedeniyle KHK ile kapatılan kurumlardan olan Pak Eğitim İş Sendikasına üyelik kaydının bulunduğu,
Mahkememizce atanan bilirkişinin dosyada mevcut raporuna göre sanığın Bank Asyada katılım hesabı açarak uzun süre temdit etmesi, Bank Asyada hesap bakiyesini Ocak 2014 ile Mayıs 2015 dönemi arasında büyük ölçüde arttırdığı, sanığın ekonomik gerçeklik ile bağdaşmayacak ve hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde başka bankalardan kredi çekmek suretiyle Bank Asyada katılım hesabı açması, bazı katılım hesaplarını vadesinden önce bozarak yeniden hesap açmak suretiyle kar payını banka bünyesinde bırakması, FETÖ/PDY ile bağlantılı yayın organı ve özel eğitim kurumlarına abonelik vb. ödemeler yapmak suretiyle maddi destek sağlamaya gayret ettiği, bu şekilde örgüt liderinin örgütün finans kaynağı olan ve örgüt üyeleri arasında maddi ve parasal dayanışmayı sağlayan … Katılım Bankası A.Ş.’ye para yatırılması talimatına uyduğu,
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 11.02.2018 tarihli yazısı içeriğine göre, çocuklarının kapatılan Özel Pembe Kelebekler Anaokulu ve Özel Yamanlar Işık İlkokulu/Ortaokulunda eğitim gördüğü anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı biçimde bağlantı tarihi, ID numarası, ByLock Tespit ve Değerlendirme tutanağı, yazışma içerikleri, CGNAT kayıtları ile sanığın ByLock kullanıcısı olduğu somut bir biçimde tespit edildiğinden, ayrıca sanıkla ilgili dava dosyasındaki FETÖ/PDY bağlantısını gösteren diğer deliller de göz önüne alındığında ByLock programı kullanıcısı olduğu kabul edilmiştir.
ByLock iletişim sistemi, yukarıda açıklanan somut delillerle kanıtlandığı üzere, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacaktır.
Tüm dosya kapsamına göre; sanığın ByLock kullanıcısı olması, Bank Asyada katılım hesabı açarak uzun süre temdit etmesi, Bank Asyada hesap bakiyesini Ocak 2014 ile Mayıs 2015 dönemi arasında büyük ölçüde arttırdığı, sanığın ekonomik gerçeklik ile bağdaşmayacak ve hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde başka bankalardan kredi çekmek suretiyle Bank Asyada katılım hesabı açması, bazı katılım hesaplarını vadesinden önce bozarak yeniden hesap açmak suretiyle kar payını banka bünyesinde bırakması, FETÖ/PDY ile bağlantılı yayın organı ve özel eğitim kurumlarına abonelik vb. ödemeler yapmak suretiyle maddi destek sağlamaya gayret ettiği, bu şekilde örgüt liderinin örgütün finans kaynağı olan ve örgüt üyeleri arasında maddi ve parasal dayanışmayı sağlayan … Katılım Bankası A.Ş.’ye para yatırılması talimatına uyduğu,
Kendi beyanında da geçtiği üzere Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olduğu,
Örgüt ile irtibatlı Pak-İş sendikasına üye kaydının bulunduğu,
FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı ve iltisakı bulunan Fizyon Özel Eğitim AŞ, Özel Karşıyaka Dersanecilik A.Ş., Güven İzmir Özel Eğitim A.Ş., İzbor Özel Eğitim, Yakamoz Özel Eğitim, Değerli Özel Eğitim A.Ş., Gölcük Özel Eğitim A.Ş., Ufuk Özel Eğitim A.Ş. adlı şirketlerde çalışma kaydının bulunduğu,
Şirket bünyesinde faaliyet gösteren Körfez Dersanelerinin Denizli, Isparta, Aydın ve İzmir illerindeki temsilciliklerinde çalıştığı,
Sanık hakkında ki tanık beyanları,
Sanığın çocuklarının kapatılan Özel Pembe Kelebekler Anaokulu ve Özel Yamanlar Işık İlkokulu/Ortaokulunda eğitim gördüğü anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan deliller ve tüm dava dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın aksi yöndeki suçtan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılan savunmalarına itibar edilmemiş, ByLock iletişim sisteminin kullanıcısı olması ve yukarıda açıklanan somut delillerle kanıtlandığı üzere, Yargıtay emsal kararlarında da belirtildiği gibi sanığın eylemleri silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermekte olup, sanığın sempati ve iltisak boyutunu aşacak şekilde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amacını benimseyerek örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk etmek suretiyle üzerine atılı Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Sanığın sabit olan suçu nedeniyle mahkumiyetine karar verilmiş olup, failin güttüğü amaç ve saik, sanığın örgüt içerisindeki konumu, suçun işleniş şekli ve kastının yoğunluğu, sanığın meydana getirebileceği olası tehlikenin ağırlığı göz önüne alınarak taktiren ve teşdiden 5 yıl 4 ay hapis cezası verilmiş, sanığın geçmişi, kendiliğinden teslim olması, sosyal ilişkileri, mahkememizce gözlemlenen pişmanlığı, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gözönünde bulundurularak TCK’nın 62 nci maddesince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılmış ve tutuklu kaldığı süre de nazara alınarak tahliyesine karar verilmiş olup hüküm tesis edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, incelenen dosya kapsamına ve gerekçeye göre İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki vasıflandırma ve cezanın kişiselleştirilmesi yönünden hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan)16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Yargıtay (Kapatılan)16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.
c) BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107 nci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş.’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebilecektir.
d) Diğer delillerin suçun sübutu, vasfının tayini ve cezanın kişiselleştirilmesi için yeterli olduğu görüldüğünden, sanığın örgütle iltisaklı gazete/dergi aboneliğinin, çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin ve sendika üyeliğinin müsnet suç bakımından delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi sonuca etkili görülmemiştir.
e) Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, 159318 ID numara üzerinden ByLock iletişim sistemini örgütsel iletişim amacıyla kullanan, örgüt liderinin talimatı üzerine FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş.’de bankacılık işlemleri yapan, örgüte müzahir eğitim kurumlarında yönetici vasfında çalışarak örgütsel toplantıları organize eden, bu toplantılarda diğer örgüt üyelerine örgütsel talimatlar veren sanığın anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
f) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, incelenen hükümde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 14.03.2019 tarihli ve 2018/4032 Esas, 2019/413 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …