YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17206
KARAR NO : 2023/3793
KARAR TARİHİ : 18.05.2023
B O Z M A Ü Z E R İ N E
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1221 E., 2019/148 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : Mahkumiyet kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.04.2017 tarihli ve 2017/38 Esas, 2017/58 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanunun 62, 53, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.07.2017 tarihli ve 2017/1871 Esas, 2017/1764 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Antalya Bölge Adliyesi Mahkemesi 2. Ceza Dairesi kararının sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan)16. Ceza Dairesinin 13.02.2018 tarihli ve 2017/3545 Esas, 2018/255 sayılı Kararı ile özetle (temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren tespit ve değerlendirme tutanağı ile yine temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan S.T.ın Isparta Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadenin CMK’nın 217 nci maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması, dosya içerisinde bulunan ve hükme esas alınan E.Y.ın ifadesinin imzalı ve onaylı suretinin getirtilmesi ve sadece imzasız idari soruşturma ifadeleri bulunan Ö.Ş. ile H.E.Y.ın mahkemece dinlendikten sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de; TCK’nın 53 üncü maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal Kararının gözetilmemesi) nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 22.01.2019 tarihli ve 2018/1221 Esas, 2019/148 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanunun 62, 53, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
5. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 11.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz istemi özetle;
1.ByLock programının kullanılması suretiyle terör örgütüne üye olduğu iddiasının kabul edilebilmesi için görüşme içerikleri bu uygulama ile kimlerle hangi konuda görüşme yapıldığı hususunun tespit edilmesi gerekmekdiğine,
2.Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmek için ve gerçek dışı tanık beyanlarını kabul etmediklerine,
3.Sanığın yargılanmasının suçta şahsilik ilkesine aykırı olduğuna,
4.İstihbarat raporunda da sanık aleyhine tespit bulunmadığına,
5.Sanığın ByLock kullanmadığına, sohbetlere katılmadığına, evlerde kalmadığına, kadro başvurusuyla ilgili tanıktan puan talep etmediğine, HTS iletişim kayıtlarının çok az sayıda olduğuna, örgüt üyesi olmadığına ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı, tanık beyanları, HIS (CGNAT) kayıtları, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; sanığın silahlı terör örgütü FETÖ/PDY yapılanması içerisine dahil olduğu, örgüt ile organik bağ kurarak süreklilik gösteren faaliyetlerde bulunduğu, İzmir İlinde örgütün evinde kaldığı, SDÜ’de akademik kadroya alınırken jüride bulunan öğretim görevlisi Ö.Ş.ye sanığın başarı puanının arttırılması yönünde baskı yapılarak aldığı puanının yükseltildiği, SDÜ araştırma görevlisi kadrosuna yerleştikten sonra da örgütün sohbetlerine devam ettiği, yine örgütün gizli haberleşme programı ByLock’u kullandığı, hakkında FETÖ/ PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçundan soruşturma ve kovuşturma bulunan sanıklarla irtibatının bulunduğu anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içinde; tanık beyanları itibariyle örgüte ait yurtta kaldığı, sohbet adı altındaki örgütsel toplantılara katıldığı, üniversite kadrosuna alınırken puanının artırılması için baskıda bulunulduğu, örgüt içi haberleşmesini ByLock adlı uygulama üzerinden gerçekleştirdiği belirlenen, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirlenmekle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 22.01.2019 tarihli ve 2018/1221 Esas, 2019/148 sayılı Kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.05.2023 tarihinde karar verildi.