YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17094
KARAR NO : 2023/2620
KARAR TARİHİ : 03.05.2023
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1915 E., 2019/580 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne yardım etme
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının
kaldırılarak mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.03.2018 tarihli ve 2017/783 Esas, 2018/128 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesi ikinci fıkrası (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 26.03.2019 tarihli ve 2018/1915 Esas, 2019/580 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek sanık hakkında örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220 nci maddesinin 7 nci fıkrası delaletiyle 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 220 nci maddesinin 7 nci fıkrasının son cümlesi, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 nci maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 20.10.2021 tarihli ve bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Bank … hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemi olduğuna, talimatla hareket etmediğine,
3. Sendika üyeliğinin müspet suç yönünden delil olarak kabul edilmeyeceğine,
4. Beraat kararı verilmesi gerektiğine,
5. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair Temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeleri tarafından gizli haberleşme aracı olarak kullanılan ByLock programını kullanmadığı, sanığın FETÖ/PDY’nin finans kurumu olan Bank Asyaya örgüte destek vermek amacıyla para yatırdığının ispatlanamadığı, sanığın HTS kayıtlarına yönelik olarak yapmış olduğu savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olmadığının anlaşıldığı, sanığın 17/25 Aralık sürecinden önce Birgivi Koleji’nde yapılan bazı sohbet toplantılarına katılması ve tanık …’ın birbiri ile çelişkili nitelikte olan ayrıca 17/25 Aralık sürecinden sonra sanığın FETÖ/PDY’nin toplantılarına katıldığına dair görgüye dayalı somut bir bilgi içermeyen beyanları dışında başkaca bir örgüt faaliyetinde bulunduğuna dair sanık aleyhine herhangi bir tanık beyanının bulunmadığı, sanığın FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle KHK ile kapatılan Aktif Eğitim Sen sendikasına üye olduğuna dair elde edilen bu delilin başkaca deliller ile desteklenmediği, sanığın FETÖ/PDY’nin talimatı doğrultusunda bu sendikaya üye olduğunun ve örgütün faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla sendikal faaliyette bulunduğunun ispatlanamadığı, toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyeti için yeterli olmadığı kanaatine varıldığından ve bu delillerle sanığın ancak olsa olsa bu örgütün sempatizanı olarak değerlendirilmesinin mümkün olabileceği, sempatizanlığın ötesine geçen, örgüt üyeliği niteliğinde dosyada başkaca bir delilin bulunmadığı, örgüt sempatizanlığının ise ceza kanunlarında suç olarak düzenlenmediği, bu itibarla mevcut delillere göre sanığın atılı suçu işlediği hususunda mahkemede tam bir vicdani kanaat oluşmadığından ceza yargılama hukukunun, şüpheden sanığın yararlanacağına yönelik evrensel ilkesi gözetilerek sanığın CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve beyanlar birlikte incelendiğinde, örgütün liderinin 25.12.2013 tarihli çağrısından sonra sanığın örgütsel refleksle örgüte müzahir … Katılım Bankasına para yatırdığı, sanığın örgüte müzahir Aktif-Sen’e üye olduğu, HTS kayıtları incelemesinde, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı birçok kimse ile arama kaydı olduğunun belirtildiği görüldüğünden, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte, … Katılım Bankası AŞ’ne örgütün talimatıyla iki kez sembolik para yatırma hareketiyle örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği kabul edildiğinden cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Kovuşturma ve istinaf aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK’nın 156. maddesi uyarınca da hakkında resen bir müdafii görevlendirilmeyen sanığın, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanması yapıldığı dikkate alındığında, CMK’nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğu, Anayasanın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın hakkında mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK’nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Başkaca yönleri incelenmeyen gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 26.03.2019 tarihli ve 2018/1915 Esas, 2019/580 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdiren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.05.2023 tarihinde karar verildi.
… … … … …