Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/17061 E. 2023/3189 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17061
KARAR NO : 2023/3189
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Cumhuriyet savcısı(aleyhe), sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1.Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.01.2018 tarih, …. sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin

dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 12.03.2019 tarihli ve 2018/1499 Esas, 2019/277 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin değerlendirilmesi sonucu dosya içeriğine göre davanın yeniden görülmesine karar verilmiş olmakla yeniden yargılama yapılmış ,Uşak 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 23.01.2018 tarih, 2017/71 Esas ve 2018/17 Karar sayılı hükmünün 5271 sayılı Kanun’ un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kaldırılmasına, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.10.2021 tarih ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle,

1. Sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine,

2. Terör örgütü ile herhangi bir bağı olmadığına,

3. Sanık hakkında verilen beraat kararının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a-b) bendi uyarınca olması gerektiğine,

4. Kararda eksik vekalet ücretine hükmedildiğine

Ve temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebeplerine ve sair hususlara ilişkindir.

Cumhuriyet savcısının temyiz istemi özetle, örgüte yardım için katılım hesabı açan sanık hakkında örgüte yardım suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Sanığın üzerine atılı sübuta eren FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçu yönünden, kamuda öğretmen olarak görev yapması sebebiyle kamuda çalışmayan bir kişiye nazaran üyesi bulunduğu örgüt lehine ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 6 ncı maddesinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Kanunlarına sadakate ilişkin yükümlülüğü ve yeminine aykırı şekilde kamusal yetkileri kullanarak sergileme ihtimali bulunan eylemlerinin niteliği, örgütle iltisaklı Bank

Asyada hesap kaydı, sendika üyeliği şeklindeki örgütsel eylem ve davranışlarının nitelik olarak yoğunluğu, ByLock, Eagle vs. örgütün kullandığı kriptolu haberleşme programlarının bulunmayışı, pişmanlığa yönelen olumlu tutum ve davranışı söz konusu olmamakla beraber sabıkasız geçmişi ile şahsi durumuna dayalı suçun işleniş biçimi, suç işlemeye yönelen amaç ve kastının yoğunluk olarak azlığı ve kişiliği dikkate alındığında alt hadden ceza tesisi ile takdiri indirim sebebine ilişkin TCK’nın 62 nci hükmünden istifadesi gerektiği, belirlenen sonuç cezanın miktarı itibariyle seçenek yaptırımlara çevirme, erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının sanık lehine oluşmadığı kanaatine varılarak mahkumiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

Sanık kamuda öğretmen olarak görev yapmakta iken KHK ile görevinden uzaklaştırılmıştır. Aktif Eğitimciler Sendikası isimli ve KHK ile kapatılmış olan sendikaya üyeliği söz konusudur. Yine dosya içerisinde bulunan örgütün en önemli finans kaynaklarından birisi olan Bank … isimli bankaya örgüt liderinin talimatının kamuoyuna yansıdığı dönemde hesabına 12.09.2014 tarihinde 600 TL bir para girişi olduğu, bu paranın “Akbank Ümit Doğru” notu ile gönderildiği, Ü. D.nin ise sanığın eşi olduğu anlaşılmıştır. Yine 04.04.2016 tarihinde de sanığın eşi tarafından “Hvl harçlık Ümit Doğru” notu ile yine 643,47 TL para gönderildiği anlaşılmaktadır. Örgüt liderinin anılan bankanın kurtarılması amacına yönelik örgüt mensuplarına yönelen talimatı dönemine denk gelecek şekilde 600 TL bir paranın varlığı tespit edilmiştir. Ancak, söz konusu bu paranın sanığın eşi tarafından yatırılması söz konusu ise de, sanığın bu paranın yatırıldığından haberdar olduğuna dair dosyaya yansımış bir bilgi bulunmamaktadır. Bir an için sanığın bundan haberdar olduğu kabul edilse dahi bu husus ispat edilememektedir. Şüpheli bir durum ortada bulunmakta olup, bundan sanığın yararlandırılması gerekecektir. Bu nedenle bilerek ve isteyerek sanığın örgüte destek olduğu da ispatlanamamaktadır. Sanığın üzerine atılı deliller silahlı terör örgütü üyesi olduğunu göstermeye yetecek deliller olmadığı gibi sanıktan elde edilen dijital materyaller incelendiğinde, yine isnatla ilgili herhangi bir bilgi veya bulguya rastlanılmadığına dair 27.09.2016 tarihli tespit ve inceleme tutanağı da mevcuttur. Aktif Eğitimciler Sendikası isimli sendikaya üyeliği irdelendiğinde ise, Yargıtayın yerleşmiş olan kararları da gözetildiğinde bu durum sanığın sempatisini ortaya koymaktadır. Sanığın eylemleri sempati düzeyini aşmamıştır. Mevcut yukarıda belirtilen deliller sanığın silahlı terör örgütü üyesi olduğunu göstermeye yeterli deliller olmadığı gibi bilerek ve isteyerek örgüte yardım suçunu işlediğini de göstermemekte ve mahkumiyetine yeterli gelmemektedir. Sanığın üzerine atılı suçu işlediği yönünde mahkumiyetini gerektirir, her türlü şüpheden arındırılmış, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE

BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107 nci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası AŞ’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara

alındığında; sanık adına kayıtlı banka hesap hareketleri ve sanığın savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, sanık tarafından FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası AŞ’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği, sanığın atılı suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmaması karşısında atılı suçun sabit olmadığı gözetilerek; Bölge Adliye Mahkemesinin değerlendirilmesinde ve karar gerekçesinde isabetsizlik görülmediğinden verilen beraat hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 12.03.2019 tarihli ve 2018/1499 Esas, 2019/277 sayılı kararında Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …