Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16860 E. 2023/3666 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16860
KARAR NO : 2023/3666
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM :İstinaf başvurusunun esastan reddine

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.04.2018 tarihli 2017/694 Esas, 2018/331 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ve 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2.Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 05.03.2019 tarihli 2018/1952 Esas, 2019/316 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafinin yapmış oldukları istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen 15.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin hükme karşı temyiz sebepleri özetle;
1-Müvekilinin 17-25 Aralık sürecinden önce 5-6 kez sohbetlere katıldığını kabul ettiğine, ancak bu süreçten sonra da sohbetlere katıldığına ilişkin tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğine, itibar edilse dahi sohbetlere katılmanın tek başına üyelik suçuna vücut vermeyeceğine
2-Müvekkili hakkındaki düzenlenen fişleme belgesinin hükme esas alınamayacağına ve sair sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Bir ihbar üzerine hakkında soruşturma başlatılan sanığın, savunması, tanık beyanları, dijital inceleme, veri inceleme raporu, Emniyet Müdürlüğünden gelen yazı cevapları, adli raporlar, tespit tutunakları, nüfus ve adli sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapmaktayken 679 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkartılan sanık …’nin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, sanığın örgüte müzahir ve örgütün finans kurumu olması nedeniyle TMSF’ye devredilen Bank … isimli bankada hesabı olduğu ancak hesap hareketi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık aşamalarda suçlamayı kabul etmemiştir.
Tanık M.A kovuşturma aşamasında sanığı meslektaş olmasından dolayı tanıdığını, sanığın FETÖ/PDY örgütü içerisinde faaliyetinden haberi olmadığını beyan etmiştir.
Dosya kapsamından tanık E.K.’nin kovuşturma aşamasında, sanığı Diyarbakır’da polis memuru iken görev yaptığı 2011-2015 yılları arasında tanıdığını, tam hatırlamamakla beraber 2012-2013 yıllarında Diyarbakır’da gittiği sohbet grubuna sanığın da dahil olduğu, sohbetlerin haftada bir yapıldığı, sohbetlere yalnız çağrılanların katıldığı, 17-25 Aralık sürecine kadar sanığın sohbet gruplarına katıldığı, bu süreçten sonra da birkaç kez katıldığını; diğer tanık S.A.’nın kovuşturma aşamasında 2012 yılında Diyarbakır’a atandığında sanığın polis memuru olarak çalıştığını, tam hatırlamadığı dönemde sanığın kaldığı evde sohbet yapıldığı, sohbette sanığın da olduğunu beyan ettiği, sanık soruşturma aşamasında bu hususu reddetmiş ise de mahkememiz huzurunda 17-25 Aralık öncesinde 5-6 defa toplantılara katıldığını beyan ettiği, her ne kadar sanık 17-25 aralık sürecinden sonra sohbet grubundan ayrıldığını beyan etmiş ise de sanığa suç atmasını gerektirir sebebi bulunmayan itibar olunan tanık E. K.’nin sanığın 17-25 Aralık sürecinden sonra da sohbetlere katıldığı şeklindeki beyanı karşısında sanığın kendisini suçtan kurtarmaya yönelik savunmasına itibar olunmamış, bu haliyle sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün içerisinde yer alarak sohbet adı altında düzenlenen gizli toplantılara katıldığı, HTS kayıtlarından haklarında FETÖ/PDY terör örgütünden soruşturmaları bulunan şahıslar ile görüşmeleri bulunduğu, bilindiği üzere FETÖ örgütünün kendi mensuplarını emniyet içerisinde önemli görevlerde çalıştırdığı, sanığın da Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü bünyesinde 2011-2014 yılları arasında mülakat sonrası istihbarat şubede polis olarak görev yaptığı, yine FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün emniyet teşkilatı mahrem yapılanması ile ilgili terör örgütü tarafından yapılan fişleme belgelerinde sanığın SAYV olarak yer aldığı, SAYV’nin ”gassalın elindeki meyyit” olarak ifade edilen, zaafları olmayan, her şeyiyle kendisini örgüte teslim etmiş, yöneticilik vasfı olan, grubu olan ve sohbet hocalığı yapan polis memurlarını ifade ettiği”, sanığın dijital materyallerinde örgüt lideri …’in sohbetlerinin yer aldığı herkül.org isimli internet sitesinin kalıntılarının tespit edildiği anlaşılmış olup bu suretle sanığın örgüt içerisinde faaliyet yürüttüğü, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak örgüt içerisinde çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk teşkil eder faaliyetlerde bulunduğu anlaşılmakla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin sanık ve müdafinin istinaf başvuruları üzerine yapmış olduğu incelemede Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinin sanık hakkındaki tespitlerinde bir isabetsizlik bulunmadığına kanaat getirerek istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddi yönünde karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Oluş, mahkeme kabulü, sanık savunması, tanık beyanları, dijital materyal incelemesi, veri inceleme raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talimatla tanık sıfatıyla dinlenen E.K’nın “17-25 Aralık sürecine kadar sohbet grubumuza katıldı, bu süreçten sonra birkaç kez katıldığını hatırlıyorum” şeklindeki beyanından sanığın örgütün görünen yüzünün ortaya çıkmasından sonra da örgütle olan bağını devam ettirdiğinin anlaşılması, örgütün mahrem yapısına ilişkin veri inceleme raporuna göre sanığın SAYV şeklinde kodlanması ve bu kodlamanın “gassalın elindeki meyyit olarak ifade edilen, zaafları olmayan, her şeyiyle kendisini örgüte teslim etmiş, yöneticilik vasfı olan, gurubu olan ve sohbet hocalığı yapan polis memurlarını” ifade etmesi karşısında sanığın örgüt üyesi olmadığına ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden sanık hakkında atılı suçtan verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 05.03.2019 tarihli 2018/1952 Esas, 2019/316 sayılı Kararında sanık müdafi tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …