YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16822
KARAR NO : 2023/2775
KARAR TARİHİ : 08.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz istemlerinin 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiş,
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.09.2018 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası, 58 inci maddenin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 07.03.2019 tarihli ve 2019/157 Esas, 2019/296 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 13.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
ByLock verilerinin resmi usul ve yöntemlerle elde edilmemesi nedeniyle hukuka aykırı delil olduğuna,
ByLock kullanımının şüpheden uzak biçimde ortaya konulamadığına,
Haberleşme gizliliğinin ihlal edildiğine,
Dijital verilerin hakim kararı olmaksızın elde edildiğine,
Müvekkilin beraatine karar verilmesi gerektiğine,
Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın fiilen kendi kullanımında olan hat üzerinden 2014 Kasım – 2016 Şubat ayları arasında ByLock kullandığı tespiti, dosyada mevcut tespit değerlendirme raporunda kullanıcı adının doğduğu İlin plaka koduyla uyumlu olarak “merve52” şifresinin “m.erve5252” şeklinde belirlenmiş olması, eklenen 5 kişiden üçünün sanıkla meslektaş(eğitimci-öğretmen) olmaları diğer ikisinin ise kullanıcı adlarında -habibe giresun sivil abla-, sümay ordu samsunun avukatı- şeklindeki kayıtlar, diğer bir kullanıcının da sanığı -Merve52- olarak kaydetmesi, büyük kısmı silinmiş olan yazışmalardan elde edilebilen kısımların kadınların birbirine seslenme sesi olan “hu hu…hu hu” şeklinde olduğunun görülmesi, sanığın ardışık olarak KHK ile kapatılan örgütle iltisaklı olan özel eğitim kurumlarında çalışma kaydının bulunması, Bank … hesabında para yok iken örgüt elebaşısının 2 nci talimatına uygun biçimde 2014 eylül ayında hesabına 1.000 TL yatırması hususları bir arada değerlendirildiğinde sanığın ByLock programını kullanmak ve Bank Asyadaki hesabına talimata uyarak örgüte yardım gayesiyle para yatırmak suretiyle örgüt hiyerarşisine dahil olduğu kanaatine varılmış, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, Ceza Genel Kurulu kararı ile kesinleşen 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı emsal Kararında da ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere ByLock kullanıcısı olan sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organik ve hiyerarşik yapısı içerisindeki bir üyesi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle sanığın silahlı terör örgütü üye olma suçundan suçun işleniş biçimi dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirir bir sebep bulunmadığından alt sınırdan cezalandırılmış, Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesi gereği cezası yarı oranında artırılmış, -suçtan pişmanlık duymaması ve örgütle gönül bağını kopardığına dair olumlu kanaat oluşmaması- gerekçesiyle TCK’nın 62 nci maddesi gereğince indirim tatbik edilmemiş, örgüt mensubu olduğu anlaşılmakla TCK’nın 58/9 uncu maddesi uyarıca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1- Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, fiilen kendi kullanımında olan hat üzerinden 2014 Kasım – 2016 Şubat ayları arasında ByLock kullandığı tespit edilen, dosyada mevcut tespit değerlendirme raporunda kullanıcı adını doğduğu ilin plaka koduyla uyumlu olarak “merve52” şifresini “m.erve5252” şeklinde belirleyen, eklenen 5 kişiden üçünün sanıkla meslektaş(eğitimci-öğretmen) olmaları diğer ikisinin ise kullanıcı adlarında -habibe giresun sivil abla-, sümay ordu samsunun avukatı- şeklindeki kayıtlar bulunduğu görülen, büyük kısmı silinmiş olan yazışmalardan elde edilebilen kısımların kadınların birbirine seslenme sesi olan “hu hu…hu hu” şeklinde olduğu dikkat çeken, ardışık olarak KHK ile kapatılan örgütle iltisaklı olan özel eğitim kurumlarında çalışma kaydının bulunan, Bank … hesabında para yok iken örgüt elebaşısının 2 nci talimatına uygun biçimde 2014 eylül ayında hesabına 1.000 TL yatırdığı görülen sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organik ve hiyerarşik yapısına dahil olduğu, örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle örgüt üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2- Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında yazılı şekilde ve yetersiz gerekçeyle TCK’nın 62 nci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz talebi yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 07.03.2019 tarihli ve 2019/157 Esas, 2019/296 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle, BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.05.2023 tarihinde karar verildi.