Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16782 E. 2023/3095 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16782
KARAR NO : 2023/3095
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.03.2018 tarihli ve …. sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun(3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5327 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.12.2018 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 05.10.2021 tarih ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;
1.Usul ve kanuna aykırı karar verildiğine,
2.Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
3.Delillerin yetersiz olduğu,
4.ByLock’un hukuka aykırı delil niteliğinde olduğuna,
5.ByLock kullanmadığına,
6.Bank … hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemi olduğuna, talimatla hareket etmediğine,
7.Dernek ve sendika üyeliklerinin müspet suç yönünden delil olarak kabul edilmeyeceğine,
8.Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde; Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.04.2017 tarih ve 2017/8947 Esas sayılı iddianamesi ile sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçlamalarıyla dava açıldığı, sanığın FETÖ/PDY kapsamında çıkarılan KHK ile kapatılan eğitim kurumlarında çalıştığı, tanık S. A.’nın beyanlarına göre sanığın aralarında bulunduğu gurubun il imamı E. D. ile Hügem dershanesinde görüştüğü, terör örgütünün finans ayağını oluştıuran bankasyada hesabının bulunduğu, bu hesaba terör örgütü liderinin çağrısı üzerine para yatırdığı, hakkında FETÖ/PDY kapsamında işlem yapılan birçok kişi ile birlikte yurtiçi organizasyonlara katıldığı, ikametinde yapılan aramada örgütün yayın organlarına ait basılı eserlerin bulunduğu, yapıya ait dershanede yöneticilik yaptığı, sanığın ikametinde yapılan aramada el konulan dijital materyallerin incelenmesi neticesinde tanzim edilen rapora göre incelenen materyallerde terör örgütü üyelerinin münhasıran kullandıkları ByLock programı, bir dönem terör örgütü üyeleri tarafından tercih edilen Kakao tolk uygulaması, örgüte ait internet sitelerine erişim sağlandığının ve sosyal medya hesaplarında terör örgütü paralelinde paylaşım ve yayın yapan kişi ve sayfaları takip ettiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Sanık savunmasında üzerine atılı suçlamaları reddetmiş, terör örgütü üyesi olmadığını, Bank … hesabına talimat ile para yatırmadığını, iddianamede yazılı otellere ailesi ile birlikte gittiğini söyleyerek beraatini talep etmiştir.
Dosya kapsamına göre sanığın FETÖ /PDY kapsamında kapatılan eğitim kurumlarında yöneticilik dahi çeşitli kadrolarda çalıştığı, Malatya ilinde söz konusu yapıya ait Rahibe Batu okulunda çalıştığı ve Hügem Dershanesinde müdür yardımcılığı yaptığı, tanık S. A.’nın fadesinden anlaşılacağı üzere sanığın Hügem dershanesinde birkaç öğretmen ile birlikte il imamı Eyüp Doğan ile görüşme yaptığı, sanığın ikametinde yapılan aramada söz konusu yapıya ait yayın evlerinin eserlerinin bulunduğu, sanığın sosyal medya hesaplarında örgütsel platformları takip ettiği, bank … hesabı incelendiğinde; sanığın 3 adet hesabının bulunduğu, altın hesabının terör örgütü liderinin çağrısından sonra 05.03.2014 tarihinde açıldığı, 2013 yılı Aralık ayı itibariyle hesabında 1,87 TL bulunduğu, terör örgütü üyelerinin bankayı desteklemek amacıyla yoğun bir şekilde para yatırdğı 2014 yılı Eylül ayına kadar hesapta maaş ödemelerinden kaynaklanan hareketlilik olduğu, çağrı ile birlikte 2014 yılı eylül ayında hesap bakiyesinin 29.934,99 TL ye yükseldiği, terör örgütünün bu tarihlerde üyelerinden ev, araba ve benzeri mal varlıklarını satmak suretiyle bank asyayı desteklenmek amacıyla kullanılmasını istediği tespit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçeler ile örgüt kurumlarında çalışan ve yöneticilik yapan, örgüt talimatı ile birlikte Bank … hesabında önemli miktarda para artışı tespit edilen çalıştığı eğitim kurumunda il imamı ile görüşmeler yapan, hakkında ByLock tespit tutanağı ve analiz raporu bulunmasada, örgüt üyelerinin takipden ve tespitten kurtulmak maksadı ile VPN kullandıkları ve sanığın cihazında da VPN programının bulunduğunun tespiti karşısında incelenen dijital materyellerinde örgüt üyeleri tarafından münhasıran kullanılan ByLock tespit edilen ve sosyal medya paylaşımlarıyla örgütsel bağı ortaya konulan sanığın bu haliyle örgütün gayesini bilerek ve benimseyerek bu örgüte girip, örgüte katılmayı, bağlanmayı ve hiyerarşik gücün emrine girmeyi kabul ettiği anlaşıldığından silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmüş ve üzerine atılı bu suçtan cezalandırılması gerekmiştir. Temel ceza dosya kapsamı ve delil durumu gözönünde bulundurularak takdiren alt sınırdan belirlenmiştir.
Sanık hakkında verilen cezanın mahkum olunan suçun örgüt suçu olması sebebiyle TCK’nın 58/9 uncu maddesi yollamasıyla aynı yasanın 58/6 ncı maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
Sanık hakkında soruşturma başladıktan sonra hürriyeti sınırlama sonucu doğuran gözaltı ve tutukluluk sürelerinin TCK’nın 63/1 inci maddesi gereğince cezasından mahsubuna ve ayrıca verilen netice cezanın miktarı gözetilerek yurt dışına çıkamama şeklinde adli kontrol tedbirinin devamı yönünde karar verilerek hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütü içinde eğitim kurumlarında tayine tabi olarak öğretmen ve idareci olarak çalıştığı, serrehberlik yaptığı, örgütse sohbetlere katıldığı örgüt liderinin talimatına istinaden Bank Asyada hesap hareketi bulunduğu, örgütle irtibatlı sendikaya üye olduğu belirlenen, ilk derece mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak eksiksiz yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar yerinde görülmemekle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.12.2018 tarihli ve 2018/1356 Esas, 2018/2087 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …