Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16739 E. 2023/2780 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16739
KARAR NO : 2023/2780
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.01.2018 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi ve 53 üncü maddesini birinci ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, sanığın 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 25.12.2018 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 11.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Eksik soruşturma ve kovuşturma ile hüküm kurulduğuna,
Adil yargılama ilkesinin ihlal edildiğine,
MİT istihbari bilgilerinin delil olarak kullanılamayacağına,
MİT Kanunu’na göre toplanan verilerin adli birimlere ulaştırılma yükümlülüğü bulunmadığına,
Haberleşme gizliliğinin ihlal edildiğine,
ByLock programının kullanıldığına ilişkin isnadın gerçek bilimsel ve hukuki olmadığına,
Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Turgut Özal Üniversitesinde memur olarak çalışan sanığın fiilen kendi kullanımında olan hat üzerinden 2014 Nisan – 2016 Şubat ayları arasında ByLock kullandığı tespiti, dosyada mevcut tespit değerlendirme raporunda kullanıcı adının “adige63” şifresinin ise doğum yeri ve doğum yılı ile uyumlu şekilde “biga69” şeklinde belirlenmiş olması, eklenen 10 kişinin bir kısmının sanıkla meslektaş olması, sanığı ekleyen iki kişinin sanığı soyadıyla uyumlu olacak şekilde “md ibr eren” ve “eren” ismiyle kaydetmeleri, mesajlaşmaların bir çoğunun şifreli döküman niteliğinde olduğu, kalan kısımdaki yazışmaların 4 farklı kişiyle yapılmış olduğu tespitleri bir arada değerlendirildiğinde, sanığın bylock programını kullanarak örgüt hiyerarşisine dahil olduğu kanaatine varılmış, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, Ceza Genel Kurulu kararı ile kesinleşen 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı emsal kararında da ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere Bylock kullanıcısı olan sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organik ve hiyerarşik yapısı içerisindeki bir üyesi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle sanığın silahlı terör örgütü üye olma suçundan suçun işleniş biçimi dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirir bir sebep bulunmadığından alt sınırdan cezalandırılmış, Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesi gereği cezası yarı oranında artırılmış, takdiren TCK’nın 62. maddesi uyarınca cezasında indirim yapılmış, örgüt mensubu olduğu anlaşılmakla TCK’nın 58/9 maddesi uyarıca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1- Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre,
Fiilen kendi kullanımında olan hat üzerinden 2014 Nisan – 2016 Şubat ayları arasında bylock kullanan, dosyada mevcut tespit değerlendirme raporunda kullanıcı adını “adige63” şifresini ise doğum yeri ve doğum yılı ile uyumlu şekilde “biga69” şeklinde belirleyen, kendisini ekleyen iki kişinin sanığı soyadıyla uyumlu olacak şekilde “md ibr eren” ve “eren” ismiyle kaydettikleri görülen, program üzerinden 4 farklı kişiyle yazışmalar yapan sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organik ve hiyerarşik yapısına dahil olduğu, örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle örgüt üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2-Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar yerinde görülmemekle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 25.12.2018 tarihli ve 2018/506 Esas, 2018/387 sayılı Kararında, sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.05.2023 tarihinde karar verildi.