Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16694 E. 2023/3185 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16694
KARAR NO : 2023/3185
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

¸

T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1442 E., 2019/223 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün düzeltilerek onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu,260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.03.2018 tarihli ve 2017/297 Esas, 2018/105 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin 2 nci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanun’un 3 üncü maddesi delaletiyle 5 inci maddesi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin 1 inci, 2 nci ve 3 üncü fıkraları uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2.Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 06.02.2019 tarihli ve 2018/1442 Esas, 2019/223 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 15.10.2021 tarihli ve düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteminde özetle;
Sanığın ByLock programını kullanmadığına, ByLock kullandığına dair yapılan tespitin çelişkili olduğuna, delil olarak değerlendirilmeyeceğine, Birleşmiş Milletler kararına göre ByLock kullanmanın düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasından ibaret olduğuna, sendikalara üye olmanın Anayasal hak olduğuna, kısıtlanamayacağına, sanığın maaşını almak için Bank Asyada hesap açtırdığına, örgüte veya örgütle bağlantılı kurum ya da kişilere herhangi bir yardım ve bağışta bulunmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Terör örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağa bu özelliğini bilerek, kasten dahil olan, FETÖ terör örgütüne müzahir kurumlarda öğretmen olarak görev yapan, FETÖ terör örgütüne müzahir olması sebebiyle KHK ile kapatılan PAK Eğitim İş Sendikasında üyelik kaydı bulunan, FETÖ terör örgütünün çağrısı üzerine bilirkişi raporunda belirtildiği dönemde hesabında artırıcı yönde işlem yapan sanığın FETÖ silahlı terör örgütünün bir üyesi olarak, örgütün ideolojisi ve stratejisi doğrultusunda hareket ettiği ve FETÖ terör örgütünün üyesi olduğuna karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilerek; ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, buna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ilgili birimlerden istenmesi, hükümden sonra gelen tanık M. K.’nin ifadesi ile birlikte CMK’nın 217 nci maddesi gereğince duruşmada okunarak tartışılması ve anılan şahsın usulüne uygun şekilde tanık olarak dinlenilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belgelere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve Uygulamaya göre de;
Tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesi uyarınca artırım yapılırken uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin 1 inci fıkrası yerine fıkra belirtilmeksizin 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi olarak gösterilmesi kanuna aykırıdır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (d) bendinde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 06.02.2019 tarihli ve 2018/1442 Esas, 2019/223 sayılı hükmünün 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası (a) bendi uyarınca Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …