Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16688 E. 2023/2908 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16688
KARAR NO : 2023/2908
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

DURUŞMA TALEPLİ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.06.2018 tarihli ve … sayılı kararı ile sanık hakkında terörizmin finansmanın önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçundan, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmaması sebebiyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince atılı suçtan sanığın beraatine, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 3 ve 5 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 62, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.01.2019 tarihli ve 2018/2838 Esas, 2019/50 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 09.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;

1.Sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine, örgüt üyesi olmadığına,

2.Suç tarihinin 15 Temmuz olması gerektiğine,

3.Suçun kanuni unsurlarının oluşmadığına,

4.Sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin dosyada somut bir delil bulunmadığına,

5.Kredi yurtlar Kurumu’ndan yurt çıkmayınca maddi imkansızlıklar sebebiyle bu yapıya ait evde kaldığına,

6.İddia edilen derneğe üye olduğunu hatırlamadığına,

7.Talimatla dinlenen tanığın sanığı tanımadığına, bu nedenle beyanına itibar edilmemesi gerektiğine,

8.Sanığın ByLock kullanmadığına, ByLock programının hukuki delil mahiyeti taşımadığına, ByLock’un örgüte müzahir bir uygulama olmadığına,

9.Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ve temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebeplerine ve sair hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

İddianamede; sanığın 0 536 … …. numaralı GSM hattı üzerinden ByLock kullanıcısı olduğu, ifadesinde üniversite eğitimi boyunca örgüte ait evlerde kaldığını ikrar ettiği, örgüte müzahir Sinop Gençlik Akademisi Derneği Yönetim Kurulu yedek üyesi olduğu, örgüt felsefesi gereği örgüt abilerine himmet adı altında para vererek örgütü finanse ettiği, bu suretle üzerine atılı suçları işlediği iddia edilmiştir.

Sanık kollukta alınan ifadesinde (savcılıkta ifadesi alınmamıştır), Sulh Ceza Hakimliğindeki ve mahkememizdeki sorgu ve savunmasında özetle; 0536 … … nolu hattı yaklaşık 1,5 yıldır kullandığını (17.03.2017 günlü kolluk beyanı) ancak ByLock yüklemediğini ve kullanmadığını, daha öncesinde babasının adına kayıtlı 0535 … … nolu hattı kullandığını, bu hattı neden iptal ettirdiğini hatırlamadığını, 2011-2015 yılları arasında Sinop Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde eğitim gördüğünü, maddi imkansızlıklar nedeniyle 4 yıl boyunca örgüt evlerinde kaldığını, örgüte müzahir derneğe üye olduğunu hatırlamadığını, örgütle bir irtibatının bulunmadığını, suçsuz olduğunu savunmuştur.

Dosya kapsamı itibariyle yapılan inceleme, alınan bilirkişi raporları ve tutanaklar birlikte değerlendirildiğinde; sanık adına kayıtlı ve fiilen kullanımındaki 0 536 … … numaralı GSM hattının takılı olduğu 35954205203776 (01) IMEI numaralı telefon ile 46.166.164.181 ByLock IP’sinden giriş yaparak örgüt talimatı ile FETÖ/PDY örgütünün gizli haberleşme ağı ByLock’a dahil olduğu, yerleşik Yargıtay kararlarıyla sabit olduğu üzere sadece örgüt mensupları arasında kullanıldığı bilinen ByLock uygulaması üzerinden 20.01.2016-19.02.2016 tarih aralığında 3.226 kez bağlantı gerçekleştiği, ayrıca dosyaya eklenen ve sanığın da haberdar edildiği 366459 ID numaralı ByLock profiline ilişkin tespit ve değerlendirme tutanağında; “profil kullanıcı adının:sinope57, şifrenin:yunemcak., kullanıcı adının:ENES” şeklindeki bilgilerin yer aldığı, ByLock yazışmalarına ilişkin 12 nci sayfada; sanığın soruşturmadaki ifadesinde kullandığını beyan ettiği 0535 … … GSM hattının ByLock kullanıcısı tarafından kullanıldığının açıkça beyan edildiği, bu haliyle söz konusu ByLock profilinin de sanığa ait olduğu, ByLock profiline ait yazışmalardan; sanığın kendisinden yaşça küçük öğrencilerin örgüt toplantılarına katılmasını organize ettiği, örgüt içerisinde kendisinden hiyerarşik olarak üste olan örgüt üyeleriyle sürekli irtibat halinde olduğu, örgüt mensuplarınca kullanılan ByLock ve Kakao talk isimli programları kullandığı hatta bu programları kullanmakta sıkıntı yaşayan örgüt üyelerine yardım ettiği, ByLock programını tabletten kullandığı, kendisine Enes diye hitap edildiği, örgüt mensuplarıyla buluşurken kapı zilini çalmak yerine kapıya eliyle vurarak örgüt içi gizliliğe önem veren davranışlar sergilediği, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle bu hususların tespit edildiği, talimat yoluyla dinlenen tanık E. T. ifadesinde; “sanığın örgüt içerisinde kendisinden üst kademede bulunan kimselerle toplantı yaparak sorumluluğundaki öğrencilerin durumunu değerlendirdiğini, Sinop’taki beş tane evden sorumlu olduğunu” beyan ettiği, başlı başına delil niteliği bulunmasa da sanığın örgüte müzahir Sinop Gençlik Akademisi Derneği Yönetim Kurulu yedek üyeliğinin örgütle irtibatına karine teşkil ettiği

anlaşılmakla sanığın çeşitlilik ve yoğunluk gösteren örgütsel eylemlerinin bulunduğu, örgütle organik bağ kurarak terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil üyesi olduğu sabit görüldüğünden eylemleri nazara alınarak alt sınırdan cezalandırılmasına, gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin cezasından mahsubuna, istinaf ve temyizde geçecek süreler göz önüne alınarak tutuklamanın bu aşamada ölçülü olmayacağı kanaatiyle sanığın adli kontrol altına alınarak tahliyesine,

Her ne kadar sanığın terörizmi finanse ettiği iddia edilmişse de; dosya kapsamından terörizme ne şekilde, hangi eylem ve faaliyetler aracılığıyla fon sağlandığı izah edilerek açıklanmadığından unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan sanığın beraatına dair hüküm verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

Bölge Adliye Mahkemesince, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonucunda; sanığın, ayrıntıları ve sair hukuki mahiyeti Yargıtay CGK.nın 26.09.2017 tarih 2017/16 MD-956 Esas, 2017/370 Karar ve Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas, 2017/3 (İlk Derece sıfatıyla) sayılı kararında ve yine Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 14.07.2017 tarih ve 2017/1443-4758 sayılı içtihatlarında açıklandığı üzere; oluşturulması, dahil olunması, kullanılması ve teknik özellikleri itibariyle münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca kullanılan kriptolu iletişim ağı ByLock’u kullandığının anlaşılması, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı Sinop Gençlik Akademi Derneği üyesi ve aynı zamanda adı geçen derneğin yönetim kurulu yedek üyesi olması, tanık beyanına göre; örgüte ait birkısım evlerden sorumlu olması karşısında; sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna dair İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların istinaf denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda bireyselleştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden sanık müdafiinin hükme yönelik istinaf başvururusunun 5271 sayılı CMK’nın 280/1-a maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, sanık savunmasına göre FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içinde örgütle iltisaklı evlerde kaldığı, dosyada mevcut bulunan ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına göre 366459 ID numarası ile ByLock kullandığının tespit edildiği belirlenen, örgüte ait öğrenci evlerinden sorumlu olan, İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri

değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.01.2019 tarihli ve 2018/2838 Esas, 2019/50 sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …