Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16616 E. 2023/3054 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16616
KARAR NO : 2023/3054
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kesin kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyize tabi hale gediği, anılan Kanuna eklenen geçici 5 nci maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz talebinde bulunduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.05.2018 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 nci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 221 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 27.06.2019 tarihli ve… sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 12.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın dini duyguları sebebiyle örgüt içerisinde yer aldığını,
2. Örgütün gizliliği içerisinde yer almadığına,
3. Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
4. Etkin pişmanlık oranının az uygulanması sebebiyle fazla ceza tayin edildiğine, daha yüksek oranda indirim uygulanması gerektiğine,
5. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair Temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın ardışık aramaları tespit edilmemiş ise de, 2014-2015 tarihinde Kırklareli İli Lüleburgaz İlçesi 65. Mekanize Tugay Komutanlığında görevli olduğu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü asker yapılanmasında gizliliği sağlayabilmek amacıyla örgüt içinde faaliyet yürüten diğer örgüt üyeleri ile irtibat kurmak ve kurulan bu irtibatın deşifre edilmesini önlemek ve örgütsel gizliliği korumak maksadıyla ankesörlü telefon, telefon kulübesi, kontörlü telefon bayileri, halka açık restoran, lokanta, kafe, büfe vb. İş yerlerinde bulunan kontörlü veya iş yerinin hususi sabit hatlı telefonlarından irtibat kurdukları, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mahrem asker yapılanması içinde bulunan abi veya imamlarının mahiyetindeki örgüt üyesi askeri personeli sabit/ankesörlü hatlardan peşpeşe arayarak irtibat kurdukları, toplantı yerini bildirdikleri, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine sızmış örgüt üyelerinin ardışık olarak aynı sabit hattan aranmaları halinde aramaları yapan kişinin kimliği konusunda herhangi bir bilgi vermese dahi aramaları yapan kişinin aynı kişi olacağı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içerisinde suç tarihinde subay/astsubay olarak faaliyet yürüten örgüt üyelerinden sorumlu olan kişi tarafından yapıldığı sonucuna ulaşılacağı, aranan kişilerden en az birinin örgüt üyesi olduğunun tespit edilmesi ile ard arda olacak şekilde aranan asker kişiler yönünden örgüt üyesi olduğu yönünde kesin delil oluşturacağı, sanık …’nin de kullanımında bulunan ve adına kayıtlı 05.. … 34 05 numaralı telefonundan ardışık arandığına dair tespit yapılamamış ise de, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen sanık beyanlarında Tarık (kod) F.F.ın kendisini sabit kontörlü hattan arayarak iletişim kurduğunu ikrar ettiği, ayrıca itirafçı sanık …. mahkememizde sanığı tanımadığını beyan etmiş ise de, hazırlıktaki ifadesini avukat huzurunda vermesi sebebiyle duruşmada bu ifadesini kabul etmemiş ise de, bunun sebebinin sanığı ve kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu kanaatine varılmakla, hazırlık ifadelerine itibar edilmiş, itirafçı sanık Kutsi (kod) A.A. mahkememiz huzurundaki beyanları, sanığın da etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içindeki konumuna ilişkin verdiği bilgiler göz önüne alındığında sanığın silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin hiyerarşik yapısına dahil olarak örgüt üyesi olduğu kabul edilerek eylemine uyan maddelere göre cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği ancak; hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmındaki 7. bendinde yer alan “sanık hakkında TCK’nın 58/6 ncı maddesindeki hüküm karşısında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının ihtaratına, (ihtarat yapıldı)” paragrafının hükümden çıkartılarak yerine “Cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresi ile hükme “TCK’nın 221/5 inci maddesi uyarınca sanığın 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içinde kod adı kullandığı, örgüt evlerinde uzun süre kaldığı, sohbet toplantılarına katıldığı ve askeri yapılanma içerisinde yer aldığı belirlenen, ilk derece mahkemesinin ve bölge adliye mahkemesinin kararlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, yakalandıktan sonra soruşturma ve kovuşturma aşamalarında örgütte kaldığı süre ve konum itibarıyla, örgütün yapısı, örgütsel faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama gözetilerek, 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilen cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi gereğince adalet ve hakkaniyete uygun üst hadden indirim yapılması gerekirken fazla cezaya hükmedilmesi nedeniyle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık ve madafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 27.06.2019 tarihli ve 2018/1507 Esas, 2019/651 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.