Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16551 E. 2023/2639 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16551
KARAR NO : 2023/2639
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

¸

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2389 E., 2019/159 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.02.2018 tarihli ve 2017/70 Esas, 2018/95 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası delaletiyle 58 inci maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 14.02.2019 tarihli ve 2018/2389 Esas, 2019/159 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafilerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 11.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ve sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Tanık beyanlarının soyut ve çelişkili olduğuna,
3. Sanığın örgüt talimatı ile Bank …’da işlem gerçekleştirmediğine,
4. Sendika ve dernek üyeliklerinin müsnet suç yönünden delil olarak kabul edilemeyeceğine,
5. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz taleplerinin reddine, ancak;
1. Anayasanın 138 inci maddesi birinci fıkrasının hükmü, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken temel cezanın tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,

2. Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Sanığın Bank … nezdindeki mutad hesap kayıtlarının müsnet suç yönünden delil yahut örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
b) Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yakalanma tarihi olan “19.10.2016” yerine “15.07.2016” olarak yazılması,
c) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının gösterilmesi gerekirken, anılan madenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan aynı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı fıkrası gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 14.02.2019 tarihli ve 2018/2389 Esas, 2019/159 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …