Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16507 E. 2023/3020 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16507
KARAR NO : 2023/3020
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Trabzon 3.Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.10.2018 tarihli ve … Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan davada; yüklenen suçun sanık tarafından işlediğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine karar verilmiştir.
2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 04.02.2019 tarihli ve 2018/3397 Esas, 2019/265 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 07.10.2021 tarihli, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne müzahir Fatih Gençlik Derneği’ne bu yönünü bilerek üye olması, Örgüt lideri …’in Bank …’nın bulunduğu kötü durumdan çıkması amacıyla 21/12/2013 ve 25/12/2013 tarihlerinde talimat verdiği, bu talimatların 15/01/2014 tarihinden sonra ulusal basında yer almaya başladığı, yine katılım hesabının en az 1 ay vadeli olarak açılan ve kar zarar ortaklığı çerçevesinde vade sonunda getirinin paylaşıldığı bir hesap türü olduğu, katılım hesabının bankanın finansman sağladığı projelerinin karına veya zararına ortak olma esasına dayandığı ve önceden belirlenmiş ve taahhüt edilen bir getirisinin bulunmadığı bilinmekte olup, sanığın Bank … hesap detayları incelendiğinde, ilk olarak 14.12.2005 tarihinde Trabzon şubesinde hesap açtırmış olduğu,31.12.2013 tarihinde hesap bakiyesinin 685,34 TL olduğu, Ocak 2014 tarihinde ATM’den 850 TL yatırmış olduğu, 30.04.2014 tarihinde 3.396,60 TL Mayıs 2014 te 9 işlemde 10.495 TL hesaba para yatırılmış ve 31.05.2014 tarihinde bakiyenin 5.361,35 olduğu, 01-07 2014 tarihleri arasında 8.520 TL para yatırıldığı, 5.006,35 TL nin hesaptan çekilerek kalan 10.000 tl ile katılım hesabı açıldığı, 05-15 2014 tarihleri arasında hesaptaki 10.500,67 TL çekilerek hesabın sıfırlandığı, 31.10.2014 tarihinde hesap bakiyesinin 25.500,25 TL olduğu, Kasım 2014 te 6 işlemde 15.100 TL çekilmiş ve 30.11.2014 tarihinde bakiye 11.750,25 TL ‘e gerilediği, 31.12.2014 itibariyle 28.000,25 TL hesapta para bulunduğu, 18.03.2015 tarihinde nakit teslimatla 25.000 TL para yatırılarak yeni bir katılım hesabı açıldığı, Nisan 2015 te hesaptaki paranın çekildiği ve bakiyenin 0,25 TL e gerilediği, 29.04.2015- 11.08.2015 tarihleri arasında hesaba herhangi bir para giriş çıkışı yapılmadığı, 16.09.2015 tarihinde 100.000 TL nakit teslimatla katılım hesabı açıldığı, 20.11.2015 tarihinde hesapta bulunan 100.598,14 TL çekildiği ve bu tarihten sonra hesaba herhangi bir para giriş çıkışı yapılmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde: sanığın eyleminin örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu oluşturduğu halde sanığın beraatine karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi özetle; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne müzahir Fatih Gençlik Derneği’ne bu yönünü bilerek üye olması, Örgüt lideri …’in Bank Asyanın bulunduğu kötü durumdan çıkması amacıyla 21.12.2013 ve 25.12.2013 tarihlerinde talimat verdiği, bu talimatların 15/01/2014 tarihinden sonra ulusal basında yer almaya başladığı, yine katılım hesabının en az 1 ay vadeli olarak açılan ve kar zarar ortaklığı çerçevesinde vade sonunda getirinin paylaşıldığı bir hesap türü olduğu, katılım hesabının bankanın finansman sağladığı projelerinin karına veya zararına ortak olma esasına dayandığı ve önceden belirlenmiş ve taahhüt edilen bir getirisinin bulunmadığı bilinmekte olup, sanığın Bank … hesap detayları incelendiğinde; ilk olarak 14.12.2005 tarihinde Trabzon şubesinde hesap açtırmış olduğu, 31.12.2013 tarihinde hesap bakiyesinin 685,34 TL olduğu, Ocak 2014 tarihinde ATM’den 850 TL yatırmış olduğu, 30.04.2014 tarihinde 3.396,60 TL Mayıs 2014 te 9 işlemde 10.495 TL hesaba para yatırılmış ve 31.05.2014 tarihinde bakiyenin 5.361,35 olduğu, 01-07 2014 tarihleri arasında 8.520 TL para yatırıldığı, 5.006,35 TL nin hesaptan çekilerek kalan 10.000 tl ile katılım hesabı açıldığı, 05-15 2014 tarihleri arasında hesaptaki 10.500,67 TL çekilerek hesabın sıfırlandığı, 31.10.2014 tarihinde hesap bakiyesinin 25.500,25 TL olduğu, Kasım 2014 te 6 işlemde 15.100 TL çekilmiş ve 30.11.2014 tarihinde bakiye 11.750,25 TL ‘e gerilediği, 31.12.2014 itibariyle 28.000,25 TL hesapta para bulunduğu, 18.03.2015 tarihinde nakit teslimatla 25.000 TL para yatırılarak yeni bir katılım hesabı açıldığı, Nisan 2015 te hesaptaki paranın çekildiği ve bakiyenin 0,25 TL e gerilediği, 29.04.2015- 11.08.2015 tarihleri arasında hesaba herhangi bir para giriş çıkışı yapılmadığı, 16.09.2015 tarihinde 100.000 TL nakit teslimatla katılım hesabı açıldığı, 20.11.2015 tarihinde hesapta bulunan 100.598,14 TL çekildiği ve bu tarihten sonra hesaba herhangi bir para giriş çıkışı yapılmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu oluşturduğu halde sanığın beraatine dair kararın hukuka aykırı olduğu anlaşıldığından, bu karara yönelik O Yer C.Savcısının aleyhe istinaf talebi üzerine ceza dairesince verilen esastan red kararının sanık aleyhine bozulması gerektiği ve sair sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden yapılan değerlendirilmesinde; Sanığın Bankasyada hesabı bulunması, kendi adına olup başkasının kullanımına vermiş olduğu GSM hattında ByLock tespit edilmiş olması ve de örgüte müzahir Fatih Gençlik Derneği üyeliği, dışında bir iddia yer almamakta olup; sanığın müzahir dernekte üyeliği olduğu Trabzon İl Dernekler Müdürlüğünün cevabi yazısından anlaşılmış ise de; sanığın müzahir dernekte üye olma dışında derneğin faaliyetlerine katıldığına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil olmaması, yine sanığın kendi adına başkasına kontörlü hat çıkarmış hayatın olağan akışına uygun olduğu, her ne kadar bu hatlardan birinde ByLock tespit edilmiş ise de sanığın örgüt üyelerine gizli haberleşme programı olan ByLock’u kullanmaları saikiyle hat çıkardığı hususunda her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından bu husus suç unsuru olarak değerlendirilmemiş ve tüm bu nedenlerle; sanığın örgüt hiyerarşine girerek , örgütle organik bağ kuracak şekilde süreklilik, yoğunluk çeşitlilik arz eden eylemlerinin tespit edilemediği görülmüştür. Sanığın eyleminin örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçu yönünden yapılan değerlendirilmesinde, Sanığın her ne kadar örgütsel çağrı dönemine denk gelen dönemlerde müzahir bankada para yatırma şeklinde hesap hareketleri mevcut ise de, sanığın müzahir bankada ilk kez 14.12.2005 tarihinde çok önceden açılmış bir hesabının olması, sanığın söz konusu hesabı ilgili bankaya TMSF tarafından el konulduğu tarihten sonra da yüklü miktarda paralar yatırarak kullanmış olması nazara alındığında, sanığın ilgili banka nezdindeki hesap hareketlerinin olağan bankacılık işlemleri dışında örgüt talimatı gerçekleştirilen işlemler olduğuna dair somut bir delil bulunmadığı görülmüştür. Sanığın savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanık üzerlerine atılı suçtan mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamı ve mevcut deliller nazara alındığında, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş ve hükümde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
Oluş, iddia, mahkeme kabulü, Cumhuriyet savcısının temyizi ve tüm dosya kapsamına göre, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı belirlenen , ilk derece ve bölge adliye mahkemesinin kararlarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan , karar gerekçelerine göre Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan beraat hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Gerekçeli karar başlığında; sanık hakkında beraat kararı verilmesine karşılık 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak suç tarihinin yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hatalar olarak değerlendirilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 04.02.2019 tarihli ve 2018/3397 Esas, 2019/265 sayılı Kararında Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Trabzon 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.