Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16392 E. 2023/3193 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16392
KARAR NO : 2023/3193
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/501 E., 2018/400 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii ve … vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İstinaf başvurusunun reddi – onama

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 27.12.2018 tarihli ve 2018/501 Esas, 2018/400 Karar sayılı kararının, … vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 10.10.2019 tarihli ve 2019/9.MD-355 Esas, 2019/596 sayılı Kararında açıklandığı üzere; silahlı terör örgütüne üye olma suçunun niteliği itibariyle doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de kamu davasına katılma hakkı bulunmayan, …’ün davaya katılmasına ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen karar hukukî değerden yoksun olup, anılan kurum vekiline hükmü temyiz etme hak ve yetkisi vermeyeceğinden … vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle REDDİNE,

İlk Derece Mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği sanık müdafiinin temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.12.2017 tarihli ve 2017/93 Esas, 2017/113 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 221 inci maddesinin beşinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, mahsubuna karar verilmiştir.
2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 27.12.2018 tarihli ve 2018/501 Esas, 2018/400 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusu üzerine hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca esastan reddine karar verilmiştir
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 12.11.2021 tarihli ve onama görüşünün içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik unsurlarının sanık için geçerli olmadığına, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ve sair sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kuruma ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Kom Daire Başkanlığına yazılan müzekkere cevaplarından; sanık …’ın babasına adına kayıtlı bulunan ancak kendisi tarafından kullanılan 0507 (…) (..) (..) GSM numaralı cep telefonu ile ByLock iletişim sistemini kullandığı anlaşılmıştır. ByLock iletişim sistemi, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olan ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanan sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Soruşturma ve kovuşturma sürecini yansıtan tutanak ve belgeler, Dairemiz tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan işlemler ile icra edilen duruşma ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın babası adına kayıtlı olduğu belirlenen ve 4 yıldır kendi kullanımında olduğunu kabul ettiği 0507 (…) (..) (..) nolu GSM hattı ile 48647 ByLock ID (kimlik numarası), ”ziyaanık” kullanıcı adı ile ByLock iletişim sisteminde kayıtlı olduğu, 114 kez ByLock sunucuları/sistemleri ile 46 166 160 137 nolu IP numarası iletişim kurduğu anlaşılmıştır.
Sanığın ByLock uygulamasına gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullandığı gerek Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Dairesi Başkanlığı tarafından ve gerekse Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı tarafından yapılan tespitlerle şüpheden uzak ve kesin kanaata ulaştıracak biçimde belirlendiği, sanığın kullanımında olduğunu ikrar ettiği 0507 (…) (..) (..) numaralı GSM hattının sanık dışında bir başkası tarafından kullanılma olanağının da bulunmadığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içinde haberleşme amaçlı ByLock adlı uygulama üzerinden gerçekleştirdiği belirlenen, ilk derece mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak eksiksiz yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar yerinde görülmemekle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 27.12.2018 tarihli ve 2018/501 Esas, 2018/400 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.05.2023 tarihinde karar verildi.