Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/16213 E. 2023/3155 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16213
KARAR NO : 2023/3155
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

¸
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.04.2018 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası delaletiyle 58 inci maddesinin altıncı fıkrası, 63 üncü maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) beşinci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 07.11.2018 tarihli ve… sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 62 nci maddesi, 63 üncü maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) beşinci maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 08.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiilerinin temyiz istemlerinde özetle;
1.Sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararının bozulması gerektiğine,
2.Temyiz dilekçesinde belirtilen Sair Temyiz sebepleri ve sair hususlara,
ilişkindir.
Sanık ve müdafinin temyiz aşamasında sundukları 02.05.2023 tarihli dilekçeler kapsamında; Sanığın 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak, örgüt ile ilgili bildiği herşeyi anlatmak istediğini bildirdiği anlaşılmaktadır.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanunun 314 üncü maddesinin 2 inci fıkrası gereği “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu oluşturduğunun kabulü ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının “Anayasanın 138/1 inci maddesi hükmü, TCK’nın 61 inci maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1 inci maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, sanığın dosyaya yansıyan eylem ve faaliyetleri, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi” sebebiyle kaldırılması ile sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık müdafinin temyiz aşamasında 02.05.2022 tarihinde sunduğu dilekçe ile sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildirdiği, dilekçe ekinde sanığın örgütle irtibatına dair bir kısım bilgiler verdiği, ayrıca etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak geniş ve teferruatlı bilgi vermek istediğini bildirmesi karşısında, öncelikle sanığın duruşmada hazır edilerek etkin pişmanlık kurumunun mahiyet ve şartları da anlatılarak ayrıntılı ifadesinin alınması, vereceği bilgilerin örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun faydalı bilgiler olup olmadığı, eldeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK’nın 221/4-2 nci maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
2-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a) Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup, yakalanma ile temadi kesileceğinden, suç tarihinin yakalama tarihi olan “17.05.2016” yerine; gerekçeli karar başlıklarında “28.07.2016” olarak yazılması,
b) Tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanun’unun 5 inci maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi olarak gösterilmesiyle yetinilmesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 07.11.2018 tarihli ve 2018/127 Esas, 2018/393 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …