Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/15861 E. 2023/773 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15861
KARAR NO : 2023/773
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/174 E., 2019/823 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kesin kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 29 ncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyize tabi hale gediği, anılan Kanuna eklenen geçici 5 nci maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz talebinde bulunduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2018 tarihli ve 2018/140 Esas, 2018/602 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 nci maddesinin birinci fıkrası, 221 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 17.05.2019 tarihli ve 2019/174 Esas, 2019/823 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 05.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle; sanığın terör örgütü üyesi olmadığına ve kastının bulunmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, yalnızca sohbete gitmesi ve fakir öğrencilere yardımda bulunmasının örgüt üyeliğini oluşturmayacağına, bu nedenle de sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ve sair sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Delillerin bütün olarak değerlendirilmesinde sanığın uzun yıllar önce girmiş olduğu örgütte ev ablalığı, bölge ablalığı, sohbet hocalığı ve ilçe ablası olarak örgüt içi görevler üstlendiği, sanığın ikrarı, hazırlık ifadesi ve tanık beyanları ile sabit olmakla bu eylemleri ile üzerine atılı FETÖ-PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sabit olduğu, sanığın hazırlık aşamasındaki ayrıntılı ifadesi, mahkemedeki ikrarı bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın örgütteki görevlerine ilişkin savunmasına itibar edildiği, suçun işleniş biçimi, örgüt üyeliği suçuna ilişkin faaliyet ve eylemlerinin yoğunluğu ile örgüt içerisindeki konumu, yeri ve faaliyetleri nedeniyle meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan ayrılmanın ceza adaletine, dosya kapsamına ve sanığın eylemlerine uygun düşeceği anlaşılmakla sanık hakkında ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği, sanığın soruşturma başladıktan sonra terör örgütünün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde başka kişilerle ilgili soruşturma konusu olacak ciddi bilgiler verdiği ve etkin pişmanlıkta bulunduğu anlaşılmakla sanığın etkin pişmanlık hükümleri uygulanmak suretiyle örgüt üyeliği suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan hükümde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dair paragrafın tamamının hükümden çıkartılarak yerine “Sanığın örgüt mensubu suçlu olması nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/9 uncu maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve ayrıca sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,” paragrafının eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Mahkumiyete esas alınan, suçun sübutu, vasfının tayini ve cezanın kişiselleştirilmesi bakımından belirleyici delil olan dosya arasında beyanları bulunan tüm tanıkların mahkeme huzurunda dinlenilerek özellikle sanığın örgütün gerçek yüzünün ortaya çıkmasından sonra örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir somut eylemlerinin ortaya konulması bakımından örgütün operasyonel nitelikteki eylemlerinden sonra eyleminin bulunup bulunmadığının tespitine çalışılarak, tüm bu deliller kapsamında sanığın suçtan görünen yüzü ortaya çıktıktan sonra da örgütle irtibatını devam ettirip ettirmediğinin şüpheye yol vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği, ayrıca UYAP veri havuzunda sanık hakkında herhangi bir beyan yahut ifade olup olmadığı araştırılıp bulunması halinde beyan ve ifadelerin onaylı örneklerinin dosya arasına getirilip duruşmada sanık ve müdafiine okunarak, gerekirse tanık olarak dinlenildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmakla, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.
2. Kabul ve uygulamaya göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221/4-2 nci cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, yakalandıktan sonra ifadelerinde örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla örgütün yapısı, faaliyetleri, örgüt yapılanması ve mensupları ile ilgili verdiği ve sonrasında özü itibariyle ifadesinden dönmediği bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetilerek, uygulanan kanun maddesinin amaç ve gerekçesi ile orantılılık ilkesi çerçevesinde belirlenen ceza üzerinden dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun daha makul bir indirim yapılması gerekirken indirimin derecesinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 17.05.2019 tarihli ve 2019/174 Esas, 2019/823 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.02.2023 tarihinde karar verildi.