Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/15469 E. 2022/2352 K. 25.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15469
KARAR NO : 2022/2352
KARAR TARİHİ : 25.04.2022

İlk Derece Mahkemesi : Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.04.2018 tarih ve 2017/166 – 2018/143 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme
Hüküm : Sanığın, TCK’nın 220/7 ve 314/3 maddeleri delaletiyle 314/2, 220/7-son cümle, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53 ve 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge adliye mahkemesince sanık hakkında kesin olarak verilen hükme ilişkin, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanunun eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş.’de
gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında;
Dosya kapsamında yer alan Bank … hesap hareketleri dökümüne göre; sanığın mezkur hesabını 2003 yılından itibaren kullandığı, talimat döneminden önceki tarihlerde de katılım hesapları açtığı, kredi kartı ödemelerini bu hesaptan yaptığı, banka yönetiminin TMSF’ye geçmesinden sonra da hesap hareketlerinin devam ettiği görülmekle, sanığın savunmasının aksine örgüt liderinin talimatı ile örgütsel amaçla Bank … hesabını kullandığına yönelik dosyada her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığı anlaşılmakla atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyetine yönelik hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre;
a-İlk derece mahkemesi gerekçeli karar başlığında suç adının “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” yerine “silahlı terör örgütüne üye olma” olarak yazılması,
b-Silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan hüküm kurulan sanık hakkında suç tarihi olarak sanığın en son yardım niteliğindeki eylem tarihi olan “04.11.2014” yerine ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi karar başlıklarında hatalı olarak yakalama tarihinin yazılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 25.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.