Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/15452 E. 2023/2131 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15452
KARAR NO : 2023/2131
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kesin kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyize tabi hale geldiği, anılan Kanuna eklenen geçici 5 inci maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz talebinde bulunduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.09.2018 tarihli ve 2017/440 Esas, 2018/574 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 224 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 221 inci maddesinin beşinci fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 14.03.2019 tarihli ve 2018/4134 Esas, 2019/416 sayılı Kararı ile sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 04.10.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi özetle,
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Üniversite öğrencisi olması ve maddi durumunun iyi olmaması nedeniyle o zaman cemaat adıyla anılan yapıya ait evlerde yurt çıkmaması nedeniyle çaresizlikten kaldığına, iş bu yapının örgüt olduğunu bilseydi bu evlerde kalmayacağına, bu yapıya saygı ve sempati duymadığına,
3. Etkin pişmanlık kapsamında bildiği her şeyi anlatmasına rağmen mahkemece az indirim uygulandığına,
4. Tanık anlatımlarının duyuma dayalı soyut beyanlar olduğuna, tanıkların SEGBİS vasıtasıyla dinlenildiğine ve yüzleştirme yapılmadığına,
5. Kolluk tarafından yapılan araştırma tutanaklarının gerçekleri yansıtmadığına,
6. Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
7. Örgüt olduğunu bilerek ve isteyerek hiçbir faaliyetine katılmadığına, gerçek ismi ile birkaç sohbet toplantısına katıldığına, bu nedenlerle örgüt üyesi olarak kabul edilemeyeceğine,
8. Temyiz dilekçesinde belirtilen ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince “ByLock programına ilişkin tutanaklar ve sanığın ByLock programını telefonuna yüklendiğine ilişkin beyanı dikkate alındığında sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne has gizlilik unsuru içeren, örgüt üyelerinin mobil cihazlarına şifreli olarak özel yöntemlerle kurulan ve örgüt üyeleri tarafından gizli haberleşme aracı olarak kullanılan ByLock programını telefonuna yüklediği ve kullandığı, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ait evlerde kaldığı ve sözde sohbet toplantılarına katıldığı, örgüte ait evlerde kaldığı süre içerisinde lise öğrencilerinin örgüte kazandırma çalışmalarında bulunduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik arz eden organik bağının bulunduğu sanığın eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 314/2 nci maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütü üyesi olma suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır. Sanığın etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadelerine dosya kapsamındaki diğer deliller ile örtüşmesi nedeniyle itibar edilmiş, Manisa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Grup Amirliği raporu itibariyle sanığın FETÖ/PDY terör örgütünün öğrenci evleri ve sorumluları yapılanmasında yer alıp hakkında işlem yapılmamış şahısların örgüt içindeki konum, faaliyet ve bağlantılarının tespitine yardımcı olduğu, hakkındaki delillere nazaran alınan beyanlarının soruşturma ve kovuşturma açısından etkili ve faydalı bilgiler olduğu kanaatine varılmış ve sanığın pişmanlık duyduğu mahkememizce gözlemlenmiş olmakla sanığın etkin pişmanlıkta bulunduğu kabul edilmiştir.
Sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği toplanan deliller ve yapılan yargılama ile sabit olmakla, sübut bulan suçtan eylemine uyan TCK’nın 314/2 nci maddesi uyarınca suçun işleniş şekli, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek takdiren ve teşdiden alt sınırdan kısmen uzaklaşmak suretiyle hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın eyleminin 3713 sayılı Yasa’nın 3 üncü maddesi kapsamında yer alan terör suçu olması dikkate alınarak cezasında 3713 sayılı Yasa’nın 5/1 inci bendi gereğince yarı oranında arttırım yapılmasına, sanığın etkin pişmanlıkta bulunduğu anlaşılmakla TCK 221/4-2 nci cümlesi uyarınca cezasında takdiren 1/2 oranında indirim yapılmasına, sanığa verilecek cezanının sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak TCK 62 nci madde uyarınca cezasında takdiren 1/6 oranında indirim yapılmasına, sanığa verilen cezanın miktarı ve nev’i göz önüne alınarak sanık hakkında CMK 231/5, TCK 50 ve 51 inci maddelerinin uygulanmasının yasal olarak mümkün olmadığına, sanığın hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı Yasa’nın 53 üncü maddesinde yazılı haklardan yoksun bırakılmasına” karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, sanığın etkim pişmanlık kapsamındaki savunmaları ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, gizliliği sağlamak amacıyla örgütsel haberleşme aracı olarak 447248 ID numaralı ByLock’u kullandığı belirlenen, örgütsel toplantılara katılan ve örgüte ait evlerde kaldığı süre içerisinde lise öğrencilerinden sorumlu olan sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sanığın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden reddine,
Ancak;
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek bu kapsamda örgütte kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve örgüt mensupları ile ilgili örgütsel konum ve faaliyetlerine uygun ifade veren ve anlatımlarda bulunan, özellikle beyan tarihi itibariyle haklarında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşılan kişiler hakkında teşhis işlemi yapan sanık hakkında, verdiği bilgiler, bilgilerin niteliği, faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama nazara alınarak 5237 sayılı Kanun’un ikinci ve 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi uyarınca tayin olunan cezada, üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi gereğince daha makul oranda bir indirim yapılarak ceza tayini gerekirken yazılı şekilde uygulama ile fazla cezaya hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 14.03.2019 tarihli ve 2018/4134 Esas, 2019/416 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının b bendi uyarınca Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesine Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.04.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …