YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15077
KARAR NO : 2023/126
KARAR TARİHİ : 18.01.2023
T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2806 E., 2019/1112 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.11.2018 tarihli ve 2018/187 Esas, 2018/546 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5327 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.11.2019 tarihli ve 2018/2806 Esas, 2019/1112 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 24.09.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiin temyiz istemi özetle; sanığın sözleşme imzaladığı kişi ve kurumların ücret karşılığı muhasebesini tuttuğuna, FETÖ/PDY’nin muhasebesini tuttuğu hususunun doğru olmadığına, ByLock kullanmadığına, ByLock konuşma içeriklerinin dosyada bulunmadığına, çocuklarını 2015/2016 eğitim öğretim yılının ikinci yarısında Özel … okullarına ve … Dershanesine kayıt ettirmesinin atılı suçun delili olamayacağına, bu okulların Milli Eğitim Bakanlığının izniyle faaliyet gösteren okullar olduğuna, Bank …’daki hesabını bir dönem … ilinde çalıştığı … Dershanelerince maaşının bu banka üzerinden ödenmesi sebebiyle açtığına, kimsenin talimatıyla para yatırmadığına, 2014 yılı sonlarında SASİAD üyesi olmasının ticari anlamda çevre kazanma amaçlı olduğuna, 2014 yılı ortalarında TEOG sınavlarına girecek çocuğu için … Gazetesi abonesi olduğuna, her ne kadar soruşturma aşamasında sohbetlere katıldığını beyan etmiş ise de, bu beyanların baskı altında alındığına, sohbetlere katılmadığına, dosyada aleyhe beyanda bulunan şahısların beyanlarının gerçeği yansıtmadığına, sanığın mütevelli heyetinde yer almasının mümkün olmadığına, tanıklar … ve …’in dinlenilmesi taleplerinin olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame kapsamında mahkemece yapılan yargılama sonunda : Tüm kovuşturma evrakı ile delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle, sanığın kendisine ait … numaralı GSM hattı ile ByLock sistemine ilk giriş tarihi 01.08.2014 ve en son giriş tarihi olan 01.01.2017 tarihleri arasında farklı günlerde 370 kez ByLock uygulamasının 9 adet IP adresine sahip sunucular üzerinden giriş yapıldığı, sanıktan ele geçirilen dijitaller hakkında yapılan incelemede … marka harddisk içeriğinde …com, ….com, ….com.tr ve ….org adresinden alınma çok sayıda içerikler ile yazarı M…. olan … Serisi isimli makalelerin yer alması; ayrıca sanığın Bank …’da hesabının olması ve talimat dönemlerinde hesabında para artışına gitmesi; örgüte müzahir ve KHK ile kapatılan SASİAD derneğine üye olması, çocuklarını iltisaklı okullarda okutması, FETÖ ile iltisaklı kurumlarda SGK kaydının olması, bu kurumlarda muhasebecilik yapmış olması; hazırlıkta …’in müdafi eşliğinde alınan beyanlarında: sanığın esnaf mütevelli heyetinde yer aldığını, salı perşembe toplantılarına katıldığını, en son Ramazan ayında fitre parası talebi karşılılığında sanığın 60 tl nin bulunduğu zarfı kendisine verdiğini söylemesi, yine …’ın hazırlıkta müdafi eşliğinde verdiği ifadede sanığın cemaate ait kurumların muhasebeciliğini yaptığını söylemesi, mahkemece dinlenen gizli tanık … 01’in ise sanığın mali müşavir olduğu, 17/25 Aralıktan sonra da eylemlerini devam ettirdiği, mali müşavir ve muhasebecilerden himmet ve kurban parası topladığı, kermeslere katıldığı, maddi manevi desteklerde bulunduğunu beyan etmesi karşısında, sanığın FETÖ silahlı terör örgütü hiyerarşisine tabi esnaf mütevelli heyeti içerisinde yer alarak örgüt üyesi olduğu, eylemlerinin çeşitlilik gösterdiği bu şekliyle sanığın müsnet suçu işlediği yönünde mahkemede tam bir kanaat oluşmakla sübut bulan müsnet suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir. Her ne kadar sanık atılı suçlamayı kabul etmeyerek ByLock programını kullanmadığını savunmuş ise de, sanığın ByLock kullandığına ilişkin tespit ve bu tespiti doğrulayan BTK tarafından gönderilen iletişim tespit tutanakları dosyada bulunan diğer belgeler, tanık ve gizli tanık beyanları dikkate alındığında sanık savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğundan itibar edilmeyeceği dosya kapsamında isnada ilişkin maddi gerçeğin aydınlatılmış olduğu, bu haliyle tanık …’ın başka suçtan tutukluyken tahliye olması, daha sonra tanığın celbi için yazılan müzekkereye cevap verilmemesi ve tanığın hazır edilememesi, ayrıca tanığın dinlenmesinin yargılamayı uzatacağı gibi herhangi bir katkı da sağlamayacağı kanaatiyle tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiş, sabit görülen eylem bakımından TCK’nın 61. maddesi gözetilmek suretiyle, TCK’nın 314/2 maddesi gereğince takdiren alt sınırdan ceza tayin edilmiş, sanığın duruşmadaki iyi hali göz önüne alınarak TCK’nun 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılmış ve hüküm tesis edilmiştir
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, incelenen dosya kapsamına ve gerekçeye göre İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki vasıflandırma ve cezanın kişiselleştirilmesi yönünden hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; çocuklarını örgüte müzahir okula göndermenin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Diğer delillerin atılı suçun sübutu ve cezanın kişiselleştirilmesi için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmeden ByLock kullandığının kabul edilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
1-) BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası AŞ’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; Bank … nezdindeki hesap hareketlerinin incelenmesi neticesi hazırlanan bilirkişi raporuna göre, sanığın yaptığı işlemlerin örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eder nitelikte talimat ile uyumlu katılım hesabı açtığı anlaşılmakla bu yöndeki temyiz itirazlarına itibar edilmemiştir.
2-)Sanığın kollukta müdafii huzurunda ve savcılıktaki beyanlarından 2014-2016 yılları arasında sohbet adı altındaki örgütsel toplantılara katıldığının anlaşılması, aynı yöndeki tanıklar … ve …’ın beyanları, Gizli tanık beyanı, sanığın örgüt kurumlarının muhasebeciliğini yaptığına ilişkin tespitler ve mahkeme gerekçeleri yerinde görülmekle sanık müdafiinin temyiz gerekçeleri yerinde bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.11.2019 tarihli ve 2018/2806 Esas, 2019/1112 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza
Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.01.2023 tarihinde karar verildi.