Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/14031 E. 2022/8747 K. 30.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14031
KARAR NO : 2022/8747
KARAR TARİHİ : 30.11.2022

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2019 tarih ve 2017/975 – 2019/203 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı TMK’nın 3-5/1, TCK’nın 221/4, 221/5, 62, 53/1-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık müdafii, sanık vasisi
Bölge adliye mahkemesince kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
I. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu kanun dışı örgütün amaçladığı

suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığım söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Bknz Dairenin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 esas 2015/1292 karar 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Örgütte kaldığı süre ve konumuna uygun bilgiler vermek suretiyle suçun aydınlatılmasına katkıda bulunup samimi olarak pişmanlık duyduğunu ifade eden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 221/4-2 cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine dair kabul ve gerekçede bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; belirlenen cezadan etkin pişmanlık nedeni ile indirim yapılırken 5237 sayılı TCK’nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesindeki asgari indirim oranının 1/3 olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde 1/4 oranında indirim yapılması suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
II. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının 14. sayfasında; sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmayışı, suçun işlenmesiyle giderilmesi gereken herhangi bir zarar bulunmaması, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizce kanaate varılması nedeniyle sanık hakkında kurulan hükmün 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi gereğince açıklamasının geri bırakılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak hüküm kurulduğu belirtilmesine karşın, aynı zamanda; TCK’nın 62/1. maddesi gereğince, sanığın yargılama sürecindeki olumlu davranışları ve cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri sanık yararına cezayı hafifletici takdiri indirim nedeni kabul edilerek cezasından takdiren (1/6) oranında indirim yapılarak neticeten (2) yıl (13) ay (15) … hapis cezası ile cezalandırılmasına, suçun işleniş biçimine, delil durumuna ve oluşa göre sanık hakkında başkaca kanuni ve takdiri artırım ve indirim nedenlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek hüküm kurulması suretiyle gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve vasisinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle belirtilen sebeple CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.