Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/13824 E. 2023/838 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13824
KARAR NO : 2023/838
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/457 E., 2019/983 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kesin kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 29 ncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyize tabi hale gediği, anılan Kanun’a eklenen geçici 5 nci maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz talebinde bulunduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin 20/03/2018 tarih ve 2017/248 Esas, 2018/120 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314

üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5327 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin 4 üncü fıkrasının 2 nci cümlesi ve aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 02.09.2019 tarih ve 2018/457 Esas, 2019/983 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20.09.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz isteminde özetle; sanığın bildiği tüm hususları anlatmasına rağmen mahkeme tarafından yeterli araştırma yapmaksızın sanık aleyhine usul ve kanuna aykırı mahkumiyet kararı verildiğine, sanığın maddi imkansızlıklar sebebiyle cemaat evlerinde kaldığına, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, kabule esas alınan ByLock delilinin hukuka aykırı olduğuna, sanığa atfedilen eylemlerin suç teşkil etmediği ve dosyada kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına ve sair hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Ardahan Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığından 27.09.2017 tarihinde alınan güncel ByLock sorgu sonucunda, sanık … ‘nın aşamalarda kullandığını kabul ettiği 0507 (…) (..) (..) numaralı GSM hattını takarak kullanmış olduğu telefona ait … IMEI numarası üzerinden FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kriptolu haberleşme programı olan ByLock programının indirildiği ve … İD numarasıyla kullanıldığı tespit edilmiştir.

Sanığın üzerine kayıtlı olan ve ByLock tespit edilen (0507) (…) (..) (..) numaralı GSM hattına ait … IMEİ numarasına ilişkin 03.09.2014-26.02.2016 tarihleri arasındaki ByLock baz istasyonu verileri incelendiğinde 36887 kez baz verisi (HIS-CGNAT) alındığı, ByLock sunucu yöneticisinin uygulamayı kullananların tespitini zorlaştırmak amacıyla 8 adet ilave IP adresinden üçü olan …, …, … numaralı hedef IP’ler üzerinden ByLock programına bağlanıldığı, veri sonuçları incelendiğinde tamamına yakınında Ardahan ilinde baz verisi alındığı, sanığın bu tarihlerde Ardahan Üniversitesinde öğrenci olduğu, bu şekilde sanık hakkında düzenlenen ByLock baz verileri ile eğitim bilgileri arasında tutarlılık olduğu görülmüştür.

Sanığın aşamalarda alınan beyanlarında üniversite sınavına hazırlanırken örgütle bağlantılı olan … ili … ilçesinde bulunan FEM Dershanesine gittiğini, 2012 yılında Ardahan
Üniversitesine başladığını, 2016 yılına kadar örgüt evinde kaldığını, 2 nci sınıfta bu evlerde ev ablalığı yapmaya başladığını, örgütün yurtiçi gezilerine katıldığını, 17/25 Aralık 2013 olaylarından sonra örgüt mensuplarının kendilerinden hükumet aleyhinde Tweet atmalarını istediklerini, kendisinin de bu talimata uyarak bu doğrultuda tweet attığını, ilk savunmalarında kabul etmese de Mahkemenin 20.03.2018 tarihli son celsesinde örgütün kriptolu haberleşme programı olan ByLock programını kullandığını belirtmek suretiyle üzerine atılı suçu ikrar ettiği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın Fethullahçı terör örgütü ile bağının bulunduğu ve bu kapsamda örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığı, 2014 yılından sonra da bağını sürdürerek örgüt üyesi olmaya devam ettiği ve teslim olduğu tarihe kadar bu şekilde sıfatını koruduğu kanaatine varılmış ve hakkında mahkumiyete hükmedilmiştir.

Sanığın aşamalarda alınan savunmalarında ve 25.07.2015 tarihinde mahkemeye sunmuş olduğu dilekçesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak amacıyla vermiş olduğu isimlerle ilgili yapılan araştırmalar kapsamında M.A. hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/51358 soruşturma sayılı dosyası kapsamında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan işlem yapıldığı, A.K. hakkında mahkememizin 2017/226 Esas sayılı dosyasında aynı suçlamayla kamu davası açıldığı, N.T. hakkında Ardahan Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/370 soruşturma sayılı dosyası kapsamında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan işlem yapıldığı ancak şahsın halihazırda firar olduğu, E.A. hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı ancak şahsın 15.09.2015-31.07.2016 tarihleri arasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisakı bulunan … Koleji isimli kurumda öğretmen olarak çalışığı, sanığın paylaştığı diğer isimlere ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı hususları nazara alındığında, sanığın etkin pişmanlığı yargılama sonuna kadar gösterdiği, verdiği isimlerin FETÖ/PDY kapsamında olduğu, ismi geçen şahıslar hakkında verdiği bilginin mahiyeti de nazara alınarak TCK’nın 221/4-2 nci cümle maddesi uyarınca takdiren 2/3 oranında cezasından indirim yapılmıştır.

Sanığın kişiliği, verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri bir bütün olarak değerlendirildiğinde pişmanlığı da nazara alınarak cezasında takdiri indirim yoluna gidilmiştir.

Ardahan Cumhuriyet Başsavcılığınca mahkememize tevdi edilen iddianamede suç tarihi olarak 2016 yılı belirlenmiş ise de sanığın üzerine atılı bulunan suçun örgüt üyeliği olması, bu suçun mahiyeti gereği temadi eden bir suç olması ve sanığın yakalanması ile eylemin kesildiği, aynı zamanda suç tarihinin de buna göre belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak sanığın teslim olduğu tarih olan 18.08.2016 tarihi suç tarihi olarak kabul edilmiştir. Suç yeri olarak ise Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 19.04.2017 tarih 2017/1559 Esas, 2017/1487 Karar sayılı ilamı da göz önünde bulundurularak teslim olduğu yer olan İstanbul ili Bakırköy ilçesi değil, örgüt üyeliği faaliyetlerinin yoğunlaştığı yer olan Ardahan ili olarak kabul edilmiştir. Sanık hakkında hükmedilen netice ceza dikkate alındığında TCK’nın 50, 51 ve CMK’nın 231 nci maddesi hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına yönelik hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

Örgüt mensubu sanığın kullanmış olduğu telefonda bulunan ve sanığın da kullandığını ikrar ettiği ByLock hesabına ilişkin tutanağın diğer delillerle birlikte hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamış olup, sanığın ev ablalığı yapması ve örgütün operasyonel eylemlerine başladığı dönemde sohbet toplantılarına katılması örgütsel faaliyet kapsamında kabul edileceğinden sanık müdafiinin bu hususlara ilişkin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, sanığın (0507) (…) (..) (..) no’lu telefon numarası ile örgütsel haberleşme ağı olan ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edildiği, sanığın da soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirterek ByLock kullanıcısı olduğuna, telefonuna ByLock programnı kimin yüklediğine, ev ablası olarak örgüt içerisinde görev yaptığına yönelik ikrar içerir beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediği, ancak;

Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu kanun dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.

5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 Esas 2015/1292 Karar 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 Karar).

5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.

Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendirildiğinde;

Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, yakalandıktan sonra soruşturma ve kovuşturma aşamalarında örgütte kaldığı süre ve konum itibarıyla, örgütün yapısı, örgütsel faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili verdikleri bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama gözetilerek, 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilen cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi gereğince adalet ve hakkaniyete uygun, üst sınırdan indirim yapılması gerekirken fazla ceza tayini hükmedilmesi nedeniyle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 02.09.2019 tarih ve 2018/457 Esas, 2019/983 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ardahan Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.02.2023 tarihinde karar verildi.