Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/13706 E. 2022/3217 K. 01.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13706
KARAR NO : 2022/3217
KARAR TARİHİ : 01.06.2022

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Mersin 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.06.2018 tarih ve 2017/352 – 2018/179 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne yardım etme
Hüküm : Sanık hakkında TCK’nın 314/3 ve 220/7. maddeleri yollamasıyla TCK’nın 314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar

Bölge adliye mahkemesince kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı görüldü,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığı ve ilk derece mahkemesince silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan mahkumiyetine karar verildiği, isnat edilen suçun niteliği itibarıyla CMK’nın 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca sanık hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğu,
sanığın savunmaları ilk celsede kendisinin seçtiği müdafii huzurunda alınmış ise de, sanık müdafiinin esas hakkında savunmanın alındığı karar celsesi de dahil olmak üzere yargılamanın ilerleyen aşamalarında hiçbir celseye katılmadığı gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 197. maddesi, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çekişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesi ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılanma ilkesi de nazara alınarak; adaletin selameti açısından sanığın seçmiş olduğu müdafiinin hazır edilememesi veya duruşmalara keyfi olarak katılmayıp görevini ihmal etmesi halinde, atılı suçun niteliği gereği CMK’nın 150/3. maddesi ve CMK’nın 151/1. maddesi gereğince barodan sanığa müdafi tayin edilmesi cihetine gidilerek duruşmanın müdafi huzurunda sonlandırılması gerekirken, sanık müdafiinin yokluğunda, mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı konusunda bir tespitte bulunulmadan ve re’sen başka bir müdafi görevlendirilmeden hüküm kurulmak suretiyle CMK’nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
2- Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden dosyaya gelen ve sanığın örgütsel faaliyetlerine ilişkin beyan ve teşhislerde bulunan …n beyanlarının onaylı örneklerinin dosya arasına getirilip CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak, gerekirse bu kişilerin de tanık olarak beyanlarının alınması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
Örgüte müzahir kurumlarda çalıştığı anlaşılan ve sendika üyeliği bulunan sanığın, 2014 yılından önceki dönem de dahil Bank Asya’daki tüm hesap dökümleri üzerinde uzman bilirkişi marifeti ile yeniden ayrıntılı inceleme yaptırılıp, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda Bank Asya’ya destek vermeye yönelik para yatırma, hesap açma yahut sair bankacılık işlemleri yapıp yapmadığının açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğini gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık …’nin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmolunan cezanın süresine göre CMK’nın 307/5. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı saklı tutularak, diğer yönleri incelenmeyen hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca belirtilen sebeplerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mersin 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.