Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/12852 E. 2023/849 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12852
KARAR NO : 2023/849
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/3274 E., 2019/18 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ıncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine, anılan Kanuna eklenen 5 inci maddenin birinci fıkrasının (f) bendinde belirlenen süre içerisinde temyiz edildiği, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.11.2018 tarihli ve 2017/240 Esas, 2018/288 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun(3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5327 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 10.01.2019 tarihli ve 2018/3274 Esas, 2019/18 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 286 ıncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
3. 7188 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ıncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.09.2021 tarih ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılarak, kararın açıkça yasaya ve usule aykırı olduğu, suçun tipiklik unsurlarının oluşmadığından müvekkilin FETÖ üyeliğinden cezalandırılmasının mümkün olmadığı, ceza yasalarının geriye yürümezlik ilkesi ile suç ve cezada kanunilik ilkesi gereğince müvekkilin cezalandırılmasının hakkaniyete aykırı olduğu, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesinin ihlal edildiği, üyelik suçunun manevi unsuru olan örgütün belli amaçlarını gerçekleştirme gayesini bilerek ve isteyerek örgüte girme iradesi (özel kast) oluşmadığından müvekkilin örgüt üyesi sayılamayacağı, örgüt faaliyeti çerçevesinde herhangi bır suçun işlenişine iştirak etmeden yakalan müvekkilin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını ve mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesıne rağmen cezalandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkile etkin pişmanlık kapsamında verilen cezanın alt sınırdan uzaklaşarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkilin sadece sohbete katıldığı dikkate alınarak fiilin ağırlığı (basitliği) ile orantılı ceza tayini gerekirken, hak ve orantılılık kuralları gözetilmeden, alt sınırdan uzaklaşarak hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedilmesinin bozmayı gerektirdiği, müvekkilin etkin pişmanlıktan yararlanıp bildiklerini samimi şekilde anlatıp, teşhis işleminde bulunmasına rağmen askeri personel olması nedeniyle etkin pişmanlık kapsamında TCK m.221/4 ikinci cümlesinden cezalandırılarak üst sınırdan ceza verilmesi sebebiyle, müvekkilin kişisel özelliklerinin ve verdiği bilginin göz önünde bulundurulmadığı, bu nedenle makul ve hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayin edildiği, somut olayda sanığın bir amacının olmadığı, verilen mahkumiyet kararının TCK’nın 61 inci aykırı olduğuna ve sair nedenlere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kuruluş amaçlarını, faaliyet ve eylemlerini benimsediğini gösterir şekilde örgütün amaçları doğrultusunda örgüte müzahir olan ve mahkemece hakkında FETÖ\ PDY silahlı terör örgütü kapsamında mahkumiyet hükmü verilen askerlerden sorumlu Ö.. D.. ile iletişim halinde olduğu ve Ö..’nün kendisinden sorumlu olduğunu, yine hakkında mahkemece FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında mahkumiyet hükmü verilen M.. K..’nın, Ö..’den sonra kendisinden sorumlu olduğunu, bu kişilerle sohbet adı altında görüştüğünü, hakkında mahkemece FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında mahkumiyet hükmü verilen Y.. D..’nin evini Ö.. aracılığıyla kiraladığını ikrar ettiği anlaşılmış, yer yer çelişkiler bulunsa da sanığın savunmalarının kısmen itiraf ve ikrar kapsamında mülahaza edilmesi lazım geldiği, ayrıca öte yandan dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere sanığın tayin döneminde farklı illerde dahi olsa örgüt mensubu kişilerle iletişim kurabildiği, bu minvalde örgüte teslimiyetin ve bağlılığın sürdürüldüğü gibi hususlar nazara alındığında yoğunluk, süreklilik ve çeşitlilik arz eden eylem ve faaliyetlerde bulunduğu, bu cümleden olarak neticeten FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu sonucuna varılmıştır.
Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında bilgisi dahilinde bulunan örgüt mensuplarıyla ilgili ayrıntılı ve inandırıcı bilgiler verip bu doğrultuda teşhisler yapması, bu bilgilerin devam eden veya yeni başlayan soruşturma ve kovuşturmalara katkı sunacağının anlaşılması nedeniyle TCK’nin 221 inci maddesinde düzenlenen etkin pişmanlığın yasal koşullarının oluştuğu değerlendirilerek bilgilerin kapsamı ve önemi neticesinde sanığın cezasından 1/2 oranında indirim yapılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
İlk derece mahkemesince sanık hakkında etkin pişmanlık uygulaması yapılırken indirim oranının 1/3 olduğuna hükmedilmesine rağmen, hükmün gerekçesinde 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapıldığı belirtilerek hükmün esasını oluşturan kısa karar ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmak suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması,
Nedeniyle, sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 10.01.2019 tarihli ve 2018/3274 Esas, 2019/18 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, sair yönleri incelenmeksizin Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.02.2023 tarihinde karar verildi.