Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/12714 E. 2023/483 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12714
KARAR NO : 2023/483
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kesin kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29 ncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyize tabi hale gediği, anılan Kanuna eklenen geçici 5 nci maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz talebinde bulunduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 07.12.2018 Tarih, 2017/258 Esas – 2018/359 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 nci maddesinin birinci fıkrası, 221 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2.Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin 15.03.2019 Tarih, 2019/194 Esas – 2019/327 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 09.09.2021 tarihli onama görüşü içerir Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi istinaf kararını süresi içinde temyiz edeceklerine, temyiz sürecinin uzunluğu göz önünde bulundurularak sanığın Tahliyesine karar verilmesine ilişkin olup başkaca bir gerekçe içermemektedir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının 14.09.2017 tarih 2017/1291 esas sayılı iddianamesi ile sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
Sanık hakkındaki beyanlar, HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın örgütün Karaman ili … ilçe yapılanmasında mütevelli heyetinde yer aldığı, örgüte ait öğrenci evlerinin ihtiyaçlarını karşıladığı, örgüt talimatı doğrultusunda örgüte himmet adı altında para verdiği, sohbet adı verilen örgüt toplantılarına aktif olarak katıldığı, örgüt talimatı doğrultusunda örgüte ait yazılı ve basılı kaynaklardan olan Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olduğu, sanık her ne kadar 30.10.2017 tarihli yargılama aşamasındaki beyanında “…Zaman gazetesine 2011 yılında abone oldum, 3-4 aylığına abone olmuştum… Sızıntı dergisine bir kez abone olmuştum…” şeklinde beyanda bulunarak gazete ve dergi aboneliğini kısmen ikrar etse de, hakkındaki … ilçesinde Zaman gazetesinin dağıtımını yapan …’nın beyanı incelendiğinde 2014 yılı Haziran ayına kadar Zaman gazetesi aboneliğinin devam ettiğinin anlaşıldığı, örgüt faaliyeti kapsamında 2011 yılında …’dan önceki … ilçe imamı olan … ve diğer örgüt üyeleri ile birlikte Suriye gezisine gittiği, 2014 yılında … ilçe imamı . … ve diğer örgüt üyeleri ile birlikte örgüt faaliyeti kapsamında Uganda gezisine gittiği, Uganda’da örgüte ait okulları ziyaret ettikleri, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün talimatı ile örgüt üyeleri tarafından kurulduğu ve yine örgütün talimatları ve amaçları doğrultusunda örgüt üyeleri tarafından yönetildiği tespit edilen … Sanayici ve İş Adamları (…) Derneği’ne üye olduğu ve dernek yönetiminde yer aldığı, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından 2014 yılında örgüt üyelerine verilen Bank Asyada kendisinin, eş ve çocuklarının üzerine hesap açılması ve bu hesaplara para yatırılması talimatı üzerine Bank Asyada katılım hesabı ve altın hesabı açtırdığı ve bu hesaplara ayrıntısı yukarıda belirtildiği üzere para yatırdığı, sanığın eylemlerinin süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik gösterdiği anlaşılmış olup terör örgütü üyeliği suçunu işlediği kanaatine varıldığından ve örgütteki konumu, örgüte bağlılığının yoğunluğu ve eylemleri dikkate alınarak takdiren alt sınırdan cezalandırılarak mahkumiyetine dair hüküm kurulmuş, sanığın beyanında sohbetlere katılan kişileri, sohbet veren kişiyi, gezilere birlikte katıldığı kişileri söylediği, ilçe abisi olan kişiyi söylediği, … Sanayici ve İş Adamları (…) Derneği’ne kimin aracılığı ile üye olduğunu söylediği, sohbetlerin 17-25 Aralıktan sonra da devam etmesine rağmen 17-25 Aralık döneminden sonraki sohbete katılanları söylemediği, ilçedeki himmet paralarını topladığı iddiasını kabul etmediği gibi kimlerden himmet topladığını da söylemediği dikkate alınarak hakkında TCK’nın 221/4-2 nci cümlesi uygulanırken takdiren 1/3 oranında indirim yapılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, incelenen dosya kapsamına ve gerekçeye göre hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafii ve Cımhuriyet savcısının istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla incelenen hükümde sair yönleri itibariyle hukuka aykırılık saptanmamıştır.
Ancak:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK’nın 221/4 üncü fıkrasının 2 nci cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 08.06.2020 tarih, 2019/12181 E. 2020/2904 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK’nın 221/4 üncü fıkrasının 2 nci cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Yakalandıktan sonra yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumuna uygun olarak örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili faydalı bilgiler verdiği, bu bilgilerin esaslı olduğu savunma ve toplanan delillere de uygun biçimde kabul edilen sanık hakkında belirlenen cezadan TCK’nın 221/4-2 nci cümlesi uyarınca, gerekçe doğrultusunda hakkaniyete uygun olarak makul oranda bir indirim yapılması gerekirken, gerekçeyle de çelişki oluşturacak biçimde yazılı şekilde fazla cezaya hükmolunması hukuka aykırıdır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 07.06.2018 Tarih 2018/983 Esas– 2018/1267 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının a bendi uyarınca Karaman Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliyesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.02.2023 tarihinde karar verilmiştir.