YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12613
KARAR NO : 2022/605
KARAR TARİHİ : 16.02.2022
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç: Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, TBMM’nin ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, T.C Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Terörizmin finansmanı, silahlı terör örgütüne üye olma, kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Hüküm: Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 22.03.2021 tarih ve 2019/6009 Esas – 2021/271 Karar sayılı bozma ilamı üzerine dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde;
1) Hazine ve Maliye Bakanlığının,
a)Tüm sanıklar yönünden Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs (TCK’nın 309 maddesi),
TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs (TCK’nın 311),
T.C Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs (TCK’nın 312) ve terörizmin finansmanı (6415 sayılı Kanunun 4. maddesi) suçlarından hükmedilen beraat kararlarına karşı istinaf başvurusunun CMK’nın 279/1-b maddesi gereğince reddi;
b)Sanık … yönünden kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından hükmedilen beraat kararlarına karşı istinaf başvurusunun CMK’nın 280/2 maddesi gereğince esastan reddi,
2)Tüm sanıklar yönünden silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hükmedilen mahkumiyet kararlarına karşı yapılan istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar …, …, … ve … müdafilerinin duruşma taleplerinin yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince; sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin ilk derece mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
I) Suçtan zarar gören … Başkanlığının temyiz talebinin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesi tarafından sanıklar hakkında üzerlerine atılı bir kısım suçlar yönünden beraat, silahlı terör örgütüne üye olmak suçu yönünde ise mahkumiyet hükümleri kurulduğu, söz konusu kararın …, TBMM Başkanlığı ve sanıklar müdafileri tarafından istinafa konu edildiği, usulüne uygun tebliğe rağmen … Başkanlığı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmadığı, yine bölge adliye mahkemesi tarafından bozma öncesinde verilen istinaf kararının da usulüne uygun olarak … Başkanlığına tebliğ edilmesine rağmen temyiz başvurusunda bulunulmadığı, ilk derece mahkemesi kararıyla ilgili istinaf kanun yoluna başvurmayan … Başkanlığının, ilk derece mahkemesi kararını sanık lehine değiştirmeyen bölge adliye mahkemesi hükümlerini ve bozma kararı sonrası verilen bölge adliye mahkemesi hükümlerini temyiz hakkı bulunmadığı; yine ayrıca sanıkların üzerlerine atılı suçlar yönünden, suçların niteliği itibariyle, … Başkanlığının suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma ve hükme karşı kanun yollarına başvurma hakkının bulunmadığı da nazara alınarak temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Katılan … Bakanlığının tüm sanıklar yönünden Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, TBMM’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, T.C Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalafet suçlarından hükmedilen beraat kararlarına karşı yapmış olduğu temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Hazine ve Maliye Bakanlığının sanıkların üzerine atılı yukarıda gösterilen suçlar yönünden, suçların niteliği itibarıyla doğrudan zarar görmemesi nedeniyle bu suçlar yönünden davaya katılmasına imkan bulunmadığından CMK’nın 279/1-b maddesi uyarınca verilen istinaf başvurusunun reddine dair karar, anılan maddenin son cümlesine göre itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, itiraz merciince de bu hususta bir karar verilmiş bulunduğundan temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
III)Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hükmedilen mahkumiyet kararına yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığının temyiz talebinin incelenmesinde;
Dairemizin 22.03.2021 tarih ve 2019/6009 Esas – 2021/2271 Karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma ve hükme karşı kanun yollarına başvurma hakkı bulunmayan Hazine ve Maliye Bakanlığının bu suç yönünden davaya katılmasına ilişkin verilen karar hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden temyiz talebinin CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
IV)Tüm sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hükmedilen mahkumiyet kararları ile ayrıca sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hükmedilen beraat kararına yönelik yapılan incelemede;
Diğer temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay tarafından hükmün bozulması üzerine yapılacak işlemlerin CMK’nın 307/1-2 maddesinde düzenlendiği, buna göre bozma üzerine davaya bakacak olan bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesinin CMK’nın 307/1 maddesi gereğince ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorması gerektiği, yine CMK’nın 307/2 maddesi gereğince taraflara davetiye tebliğ edilmesi, duruşmaya gelmemeleri halinde belli şartlar altında davanın yokluklarında karara bağlanabileceğinin ihtar edilmesi gerektiği, bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Yargıtayca verilen bozma kararları üzerine duruşma açılarak bozma ilamını uyulup uyulmayacağı hakkında bir karar verilmesinde ve ayrıca bozma ilamına uyulmasına karar verildiği taktirde bozma ilamı üzerine önceki hükümler tamamen ortadan kalktığı için yeni bir hüküm kurulmasında zorunluluk bulunduğunun anlaşılması karşısında, bu usuli işlemler yerine getirilmeden ve duruşma açılması gerektiği gözetilmeksizin dosya üzerinden bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …., …, …, … ile tüm sanıklar müdafileri ve katılan … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, verilen ceza miktarları, bozma nedeni, tutuklulukta geçirilen süreler ve mevcut delil durumları dikkate alındığında tahliye taleplerinin REDDİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca, bozma sebebi de gözetilerek dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.