Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/12012 E. 2023/313 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12012
KARAR NO : 2023/313
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/480 E., 2021/659 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin, ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma talebinin 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesi birinci fıkrası gereği reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.03.2021 tarihli ve 2020/114 Esas, 2021/104 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin 2 inci fıkrası ve 53 üncü maddesinin 1-2-3 üncü fıkrası uyarınca 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 03.06.2021 tarihli ve 2021/480 Esas, 2021/659 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafii ile sanığın eşinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 31.08.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle; suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına; tanık beyanlarının soyut ve çelişkili olduğuna, ByLock’a dair tespitlerin hukuka aykırı ve teknik olarak hatalı olduğuna ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın 0535 (…) (..) (..) numaralı GSM hattı üzerinden örgüt mensupları tarafından kullanılan ByLock isimli programı 13.08.2014 ile 20.01.2015 tarihleri arasında kullandığı, tespit edilen ByLock içeriklerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen ByLock kimlik tespit ve değerlendirme tutanağına göre, ID numarasının “…”, kullanıcı adının “…” ve şifresinin “….” olduğu, bu ID’yi ekleyenlerin (Roster bilgilerinin) ” …, ömerby, …, … ve …” şeklinde isimlendirdiği, ayrıca yine kendisi tarafından kullanıldığını beyan ettiği 0545 (…) (..) (..) numaralı GSM hattı üzerinden de örgüt mensupları tarafından kullanılan ByLock isimli programı 22.02.2015 ile 23.02.2016 tarihleri arasında kullandığının tespit edildiği; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle 667-668 sayılı KHK ile kapatılan kurumların bağlı olduğu şirketlerden … Faikiyet Eğitim İşletmeleri Tic. A.Ş.’de 2013-2015 yılları arasında ve … Eğitim Öğretim Hizmetleri Tic. Ve Paz.A.Ş.’de 2015-2016 yılları arasında SGK kaydıyla çalıştığı ve örgüt liderinin talimatı sonrasında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mali kanadını oluşturan ve bu örgütle bağlantılı olduğundan bahisle kapatılan Bank … isimli bankada bulunan hesabı üzerinden 22.01.2014, 25.02.2014, 28.02.2014, 28.08.2014, 29.08.2014, 05.09.2014, 26.10.2014, 02.02.2015 tarihlerinde yeni katılım hesapları açtırmak suretiyle Aralık 2013 tarihinde 0 TL olan bakiyesini Ocak 2014 tarihinde 4948,53 TL’ye, Şubat 2014 tarihinde ise 24.889,15 TL’ye, Ağustos 2014 tarihinde 30.790,14 TL olan bakiyesini ise Eylül 2014 tarihinde 68.024,45 TL’ye çıkarttığının tespit edildiği, MASAK tarafından düzenlenen 06.11.2020 tarihli mali analiz raporuna göre de, 25/02/2014 tarihinde İşbankası nezdinde 20.000 TL tutarında bireysel ihtiyaç kredisi kullandığı, Bank … hesap hareketlerine göre de 25.02.2014 tarihinde 10.000 TL ve 28.02.2014 tarihinde 20.000 TL tutarında katılım hesapları açtırdığının tespit edildiği, sanığın Bank … hesap hareketleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 31.08.2020 tarihli Bilirkişi Raporunda da sanığın hesabındaki artışın talimata dayalı ve bankanın aktifine destek mahiyetinde olabileceği şeklinde değerlendirmede bulunulduğu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün … mahrem yapılanması ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içerisindeki … mensubu şahıslara yönelik başlatılan soruşturma kapsamında hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye suçundan soruşturma yürütülmekte olan ve bir dönem … bünyesinde görev yapan ve ayrıca silahlı terör örgütü mahrem yapılanması içerisinde de yer alan İ. P., H. F. A., O. K.a, E. D., M. A. ve M. U.’ın etkin pişmanlık kapsamında alınan beyanlarında Ömer Faruk kod adlı şahsın sanık olduğunu fotoğrafından teşhis ettikleri, sanığın örgütün Eyalet Lise Mesulü … (kod) ismini kullanan şahıs olduğunu, sanığın FETÖ cemaat evlerinde sohbet verdiği şeklinde sanığın örgütsel faaliyetleri ile ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulundukları belirlenmekle; sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kuruluş amaçlarını ve eylemlerini benimseyerek gönüllü olarak örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere iradesini örgüt iradesine terk ettiği, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girdiği, süreklilik ve yoğunluk gösteren faaliyetleri ile örgüt ile organik bağ kurup FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi sıfatını haiz olduğu kanaatine varılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.

Tüm dosya kapsamı incelendiğinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı kurumlarda çalışan, örgüt liderinin talimatı üzerine Bank Asyada yeni katılım hesapları açarak bakiyesini artıran sanığın; birbirini doğrulayan ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ve birden fazla ve benzer doğrultudaki tanık beyanları itibariyle örgütün mahrem yapılanması içinde Şehir Dışı Talebe Mesulü ve rehberlik yapılanması içerisinde Ev Abisi – Eyalet Lise Mesulü olarak yer aldığının, kod ismi kullandığının, örgüt içi haberleşmesini ByLock adlı uygulama üzerinden gerçekleştirdiğinin sabit olduğuna dair İlk Derece Mahkemesi kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirlenmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 03.06.2021 tarihli ve 2021/480 Esas, 2021/659 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.01.2023 tarihinde karar verildi.