Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/11635 E. 2022/820 K. 22.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11635
KARAR NO : 2022/820
KARAR TARİHİ : 22.02.2022

İlk Derece Mahkemesi : Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.10.2020 tarih ve 2020/86 – 2020/380 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Kamu görevlisini kasten öldürmeye teşebbüs etme, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm: Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan:
TCK’nın 302/1, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 3-5 maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine.,
Kamu görevlisini kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan; TCK’nın 82/1-g, 35, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 4-5 maddeleri gereğince 13 yıl hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma suçundan;
TCK’nın 174/1-2, 62, 53, 58/9, 52/2-4, 3713 sayılı Kanunun 5/2 maddeleri gereğince 8 yıl hapis ve 4000 TL adli para cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan;
6136 sayılı Kanunun 13/2, TCK’nın 52/2 ve 4, 53, 58/9, 52/2-4, 3713 sayılı Kanunun 4-5. maddeleri gereğince 7 yıl 6 ay hapis 1500 TL adli para cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararların niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkeleri doğrultusunda savunmaya yeterli imkan sağlanıp bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Kamu görevlisini kasten öldürmeye teşebbüs etme, 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından verilen hükümlere yönünden;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul edilen eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğe göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, Kamu görevlisini kasten öldürmeye teşebbüs etme ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının sübutu kabul edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma suçundan verilen hüküm yönünden;
Sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
a.sanık hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan hüküm kurulurken, temel hapis cezasının alt sınırdan belirlenmesine rağmen gerekçe gösterilmeksizin temel adli para cezasının TCK’nın 52/1. maddesi uyarınca 5 gün yerine teşdiden 100 gün olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
b.3713 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamında terör suçu olan ve sübut bulan suçtan belirlenen temel cezanın, TCK’nın 174/2. maddesi delaletiyle 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi gereğince artırılması gerektiği gözetilmeden uygulama maddesi olarak TCK’nın 174/2.maddesinin gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.