Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/1157 E. 2022/271 K. 26.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1157
KARAR NO : 2022/271
KARAR TARİHİ : 26.01.2022

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Cizre 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 15.03.2018 tarih ve 2016/211 – 2018/80 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma, Kasten öldürmeye teşebbüs
Hüküm : 1-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan;
TCK’nın 302/1, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, TCK’nın 53/1-2- 3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
2-Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan; TCK’nın 82/1-g, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 35/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkeleri doğrultusunda savunmaya yeterli imkan sağlanıp bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine ve temyiz kapsamına göre yapılan incelemede;
1)Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükme yönünden;
PKK/KCK sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerin en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve Ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, PKK/KCK terör örgütünün şehirlerdeki milisleri ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı kalkan yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve işyeri, okul, hastane gibi kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek, kamu düzeninin sağlandığı dava dosya kapsamındaki deliller ve benzer dosyalardan anlaşılması karşısında;
Somut olayda; tanık beyanları ve diğer delillere göre, Cizre ilçesinde kazılan hendeklerin, kurulan barikatların, döşenen patlayıcıların bulunduğu ve kolluk kuvvetleri ile yer yer çatışmaların yaşandığı mahalde; PKK/KCK silahlı terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDGH-YPS üyesi olduğu kabul edilen sanığın, hendek ve barikatların başında Kaleşnikof marka silahla nöbet tutmak şeklinde gerçekleşen eyleminin, ayrıca öldürme veya yaralama suçlarına iştirak ettiği kanıtlanamasa da, sanığın eyleminin vahamet arz eden nitelikte bulunduğu ve TCK’nın 302. maddesinde yazılı Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmediğinden;
Yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğunun belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden;
Dinlenen tanıkların, sanığın bizzat silahlı çatışmaya girdiğine ilişkin görgüye dayalı beyanlarının bulunmamasına ve özellikle kolluk araştırma tutanağına göre mahkumiyet hükmüne esas alınan sanığa ait silahlı fotoğrafların nerede çekildiğinin kesin olarak belirlenemeyeceğinin tespit edilmesine nazaran hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet etmek suçundan beraatine dair verilen hüküm de kesinleşen ve silahlı çatışmaya girdiği kesin olarak belirlenemeyen sanığın, ispat edilemeyen müsnet suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kabul ve uygulamaya göre de ;
Eylemin, alınan örgüt kararına dayanılarak önceden belirlenen planlama çerçevesinde, katılacak örgüt mensupları, kullanılacak mühimmat, zaman, seçilen hedef, buna göre yapılan keşif ve diğer hazırlık safahatını da kapsayacak biçimde alınan ve sonuna kadar devam ettirilen suç işleme kararı çerçevesinde tasarlanarak icra edildiğinin kabul edilmesi karşısında; TCK’nın 82/1-a madde, fıkra ve bendinin de ayrıca uygulama maddesi olarak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.