Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/11533 E. 2023/2778 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11533
KARAR NO : 2023/2778
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kesin kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyize tabi hale gediği, anılan Kanun’a eklenen geçici 5 inci maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz talebinde bulunduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.04.2018 tarihli ve… sayılı kararı

ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 221 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci ikinci ve üçüncü fıkrası, 58 inci maddenin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 3 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 25.10.2018 tarihli ve …. sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 16.08.2021 tarihli ve düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

Uygulanan indirim oranının hatalı olduğuna,

ByLock’un telefona indirildiği tarihte bunun suç olarak tanımlanmadığına,

Üye olma suçunun unsurlarının oluşmadığına,

Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edildiğine,

Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Başpolis memuru olarak kamu görevinde bulunan sanığın kovuşturma evresinde istikrarlı biçimde etkin pişmanlık kapsamında beyanlarda bulunduğu görülmüş, sanığın örgüt ile tanışma sürecini, kendisine ByLock yüklenme şeklini ve yükleyen kişiyi, ByLock listesinde ekli kişileri, dahil olduğu sohbet grubunun üyelerini, sohbet veren sohbet hocalarını sırasıyla görevi devralma sırasına göre anlatması, örgütle bağlantılı 14 kişi hakkında elverişli bilgiler vermesi, veri inceleme raporunda -SAY- kısaltması ile kodlanması dikkate alındığında, sanığın bu şekilde FETÖ/FDY terör örgütü içerisinde kendisine verilen talimatlara uymak suretiyle örgüt amaçları ve talimatları doğrultusunda hareket ettiği ve örgütün üyesi olduğunun kabul edildiği, mahkemesince sanığın verdiği bilgilerin örgütü zaafa uğratacak, örgüte zarar verecek, örgüt faaliyetlerini belli ölçüde sekteye uğratacak elverişli bilgi boyutunda olduğu anlaşılmasıyla sanığın verdiği bilgilerin nitelik ve kapsamı,

soruşturma ve kovuşturmalardaki önemi değerlendirilerek etkin pişmanlık hükümleri uygulanmak suretiyle takdiren verilen cezasında 5237 sayılı TCK’nın 221/4 maddesi gereğince 2/3 oranında indirim yapılmış, suçun işleniş şekli örgütün niteliği gizli haberleşme programını kullanmış olması sanığın örgütteki konumu ve faaliyetleri meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek temel cezadan alt sınırdan bir miktar ayrılınarak hüküm kurulduğu, takdiren TCK’nın 62 nci maddesi uyarınca cezasında indirim yapıldığı, sanığın örgüt mensubu olduğu anlaşılmakla TCK’nın 58/9 maddesi uyarıca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin sanık hakkında uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

1. Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre,

Kovuşturma evresinde istikrarlı biçimde etkin pişmanlık kapsamında beyanlarda bulunduğu görülen, örgüt ile tanışma sürecini, kendisine ByLock yüklenme şeklini ve yükleyen kişiyi, ByLock listesinde ekli kişileri, dahil olduğu sohbet grubunun üyelerini, sohbet veren sohbet hocalarını sırasıyla görevi devralma sırasına göre anlatan, örgütle bağlantılı 14 kişi hakkında elverişli bilgiler veren, veri inceleme raporunda -SAY- kısaltması ile kodlandığı görülen sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organik ve hiyerarşik yapısına dahil olduğu, örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle örgüt üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

2. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ancak;

Anayasa’nın 138/1 inci maddesi hükmüne göre, TCK’nın 61 inci maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1 inci maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, örgüt içindeki konumu ve kaldığı süre, faaliyetlerinin nitelik süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken; dosya içerisinde bulunan deliller dikkate alındığında yetersiz gerekçe ile suçun unsurları ayrıca teşdit sebebi kabul edilerek temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/3 üncü maddesine aykırı olarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, kovuşturma aşamasında örgütte kaldığı süre ve konum itibarıyla, örgütün yapısı, örgütsel faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama gözetilerek, 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilen cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi gereğince adalet ve hakkaniyete uygun üst hadden indirim yapılması gerekirken fazla cezaya hükmedilmesi nedeniyle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz talebi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 25.10.2018 tarihli ve 2018/384 Esas, 2018/296 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle, BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.05.2023 tarihinde karar verildi.