YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11410
KARAR NO : 2022/8837
KARAR TARİHİ : 06.12.2022
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi: Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.08.2020 tarih ve 2017/160 – 2020/152 sayılı kararı
Suç: Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme (sanık … yönünden) Silahlı terör örgütüne üye olma (Diğer sanıklar yönünden)19.08.2016 (sanıklar …, ve … yönünden) 23.08.2016 (sanık … yönünden) 25.08.2016 (sanık … yönünden) 30.08.2016 (sanık … yönünden) 16.09.2016 (sanık … yönünden) 31.10.2016 (sanık … yönünden) 10.12.2016 (sanıklar …, yönünden) 26.01.2017 (sanık … yönünden) 08.02.2017 (sanık … yönünden) 16.02.2017 (sanık … yönünden) 31.03.2017 (sanık … yönünden)
Hüküm : 1-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi (sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … yönünden)
2-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi (sanıklar …, …, …, …, …, … ve … yönünden)
3-CMK’nın 223/2-e. maddesi uyarınca sanıkların beraati kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi (sanıklar … ve … yönünden)
4-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 221/4, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi (sanık … yönünden)
5-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi (sanık … yönünden)
6-TCK’nın 314/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1,TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi (sanık … yönünden)
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatları, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanık … ile sanıklar …, …, …, …, …, … ve … müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca, sanıklar …, … ve … müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, ilk derece mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma haklarının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Toplanan deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanıklar …, …, … ve … ile ilgili ByLock tespit değerlendirme raporları beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Sanık … hakkında verilen cezada ilk derece mahkemesi tarafından TCK’nın 62. maddesi uyarınca doğru olarak hesaplanarak “8 yıl 1 ay 15 gün” sonuç ceza tayin edildiği, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yerine “7 yıl 13 ay 15 gün” olarak yazılması suretiyle eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1)Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri, sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanıkların eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden verilen beraat kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanıklar …, … ve … ile sanıklar müdafilerinin ve bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle beraat ve mahkumiyet hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA,
2)Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık … yönünden kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
A-)Sanıklar …, …, …, …, … ve … yönünden;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte haklarında herhangi bir suç kaydı ve sabıkaları bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışları tespit edilemeyen sanıklar hakkında yalnızca yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
B-)Sanık … yönünden;
Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafi bulunmadığı gibi CMK’nın 156. maddesi gereğince de re’sen bir müdafi görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK’nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükümleri kurulmak suretiyle CMK’nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi;
C-)Sanık … yönünden;
Temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan Serdar Kaya’nın vermiş olduğu ifadeler ile tanık …’ın beyanında geçen Hasan Özdemir isimli şahsın kimliği tespit edilerek, varsa sanıkla ilgili beyanlarının duruşmaya getirtilmesi, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık … müdafiine okunup gerekirse bu kişilerin tanık olarak dinlenmesi ve bu beyanlara karşı diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar …, …, …, … ve … ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ve bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin belirtilen sebeplerden dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar … ve … tutuklulukta geçirdikleri süreler, atılı suçlar için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarları ve mevcut delil durumları gözetilerek tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk hallerinin DEVAMINA, sanıklar …, … ve …’ün bozma nedenine ve tutuklulukta geçirdikleri süreye göre ayrı ayrı TAHLİYELERİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.