YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11381
KARAR NO : 2023/605
KARAR TARİHİ : 21.02.2023
T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
TUTUKLU
TAHLİYE VE DURUŞMA
TALEPLİ
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/961E., 2020/985 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezaların süresine göre şartları bulunmadığından, sanıklar müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.05.2020 tarihli ve 2019/140 Esas, 2020/86 sayılı kararı ile;
a. Sanıklar … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5327 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları 58 inci maddenin dokuzuncu fıkrası uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
b.Sanıklar … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5327 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları 58 inci maddenin dokuzuncu fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 12.11.2020 tarihli ve 2020/961 Esas, 2020/985 sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafiilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine, sanıklar … ve …’nın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 06.07.2021 tarihli ve düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
a.Sanık … müdafiinin temyiz istemi özetle; verilen kararın hukuka aykırı olduğuna, ankesör ve sabit hat aramalarının hukuki delil olmadığına, aramaları kimin yaptığının ve konuşma içeriklerinin tespit edilemediğine, tanık beyanının doğruluğunun mutlaka tespit edilmesi gerektiğine, kimden hangi talimatı alıp kime talimat verdiğinin ortaya konulması gerektiğine, ankesör ve sabit hat aramalarının FETÖ/PDY’nin silahlı terör örgütü ilan edilmesinden önceki tarihlere ait olduğuna, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesine, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılarak tahliyesine ve sair sebeplere ilişkindir.
b.Sanık … müdafiinin temyiz istemi özetle; delillerin hukuka aykırı olduğuna, HTS kayıtlarının başkaca delillerle desteklenmesi gerektiğine, arama içeriklerinin belirlenemediğine, iddiaların soyut olduğuna, örgütün amacını benimsemediğine ve örgüt içerisinde yer almadığına, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına ve sair sebeplere ilişkindir.
c.Sanık … müdafiinin temyiz istemi özetle; istinaf mahkemesi kararının gerekçesiz olduğuna, HTS kayıtlarının hukuka aykırı yöntemlerele ele geçirildiğine, arama kayıtlarının periyodik ve ardışık olmadığına, örgüt üyesi olduğuna dair dosyada delil olmadığına, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına ve sair sebeplere ilişkindir.
d-Sanık … müdafiinin temyiz istemi özetle; adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerle hüküm kurulduğuna, HTS kayıtlarının hukuka aykırı olarak ele geçirildiğine, konuşma içeriği olmayan HTS kayıtlarının tek başına mahkumiyete yeterli delil niteliği taşımadığına, HTS kayıtlarının örgüt üyeliği suçunu oluşturmayacağına, aramaların ardışık olmadığına, masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ve sair sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Sanık … yönünden; Kara Kuvvetleri Komutanlığında Astsubay olarak görev yaptığı, görev yaptığı adres itibari ile asker kişiler hakkında ankesörlü ya da kontörlü hat üzerinden FETÖ silahlı terör örgütünün mahrem imamlarıyla görüşüp irtibat bulunduğuna dair yapılan incelemede sanık adına kayıtlı ve kullanımında olan 0543 (…) (..) (..) no’lu ve 0507 (…) (..) (..) nolu GSM hatlarının FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü sözde TSK Yapılanmasında faaliyet yürüten ve asker şahıslardan sorumlu olan sivil imamlar tarafından, asker şahıslarla örgütsel gizlilik ve hücresel teşkilatlanma gereği iletişim amacıyla kullandığı soruşturma birimince tespit edilen Bakırköy ilçesindeki Gazete Bayii isimli iş yeri adına kayıtlı … numaralı sabit hattan, 06/02/2012 tarihinde saat 12:05 ve I2:06’da görüşme süresi 51 ve 1 saniye olacak şekilde R. G. isimli Astsubay rütbesindeki TSK personeli ile ardışık olarak arandığı, yine aynı sabit hattan 10.02.2012 tarihinde saat 13:06’da hakkında FETÖ/PDY üyeliğiyle ilgili soruşturma bulunan İ. Ö. isimli Emniyet Genel Müdürlüğü personeli olan şahıs ile ardışık olarak arandığı, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü sözde TSK Yapılanmasında faaliyet yürüten ve asker şahıslardan sorumlu olan sivil imamlar tarafından, asker şahıslarla örgütsel gizlilik ve hücresel teşkilatlanma gereği iletişim amacıyla kullandığı soruşturma birimince tespit edilen Bahçelievler ilçesindeki Cennet Market isimli iş yeri adına kayıtlı … numaralı sabit hattan 02/07/2013 tarihinde saat 18:02 de görüşme süresi 0 saniye olacak şekilde S. K. isimli 672 sayılı KHK kapsamında ihraç edilen … Bankası Başkanlığı personeli ile ardışık olarak arandığı, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü sözde TSK Yapılanmasında faaliyet yürüten ve asker şahıslardan sorumlu olan sivil imamlar tarafından, asker şahıslarla örgütsel gizlilik ve hücresel teşkilatlanma gereği iletişim amacıyla kullandığı soruşturma birimince tespit edilen İstanbul ilindeki sabit hatlar içerisinden 2126534836 numaralı sabit hattan; 06.01.2012 tarihinde saat 19:58:53’tc 5saniye, … numaralı sabit hattan; 06.02.2012 tarihinde saat 12:05:13’te 51 saniye, 06.02.2012 tarihinde saat I2:05:52’de 0 saniye, 06.02.2012 tarihinde saat 12:06:32’de 1 saniye, 06.02.2012 tarihinde saat 12:06:38’de 0 saniye, 10.02.2012 tarihinde saat 13:06:42’de 0 saniye, … numaralı sabit hattan; 02.07.2013 tarihinde saat 18:02:42Y1e 0 saniye süreyle arandığı tespit edilmiştir. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’mıı 2019/1274 soruşturma sayılı FETÖ/PDY terör örgütüne üye olma suçundan hakkında yürütülen soruşturma dosyasında etkin pişmanlık hükümleri kapsamında şüpheli olarak ifadesi alman F. Y. in sanık hakkında; … isimli örgüt abisinin kendisine … isimli şalısın askeri sınavı kazandığını ve bu şahısa cemaati tanıtması gerektiğini söylediğini, …’in Balıkesir astsubay okulunu kazandığını, … ile örgüte ait Burç isimli yurtta 3-4 kez görüştüğünü, bu görüşmeler sırasında Fethullalı Gülen’iıı kitaplarından bölümler okuyarak videolar izlettiğini, 2010 yılında üniversiteden mezun olarak memleketi olan Van iline döndüğünü ve bu tarihten sonra … ve ilgilendiği diğer şahıslar ile ilgilenmeyi bıraktığını beyan ettiği, … ile en son 2009 yılının Temmuz – Ağustos aylarında görüştüğünü daha sonra bir görüşmesinin olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.Tanık F. Y. sanık … Hakkındaki Mahkememizdeki Beyanında; daha önceki beyanlarını tekrar ederek okuldan mezun olduktan sonra Van’a döndükten sonra … isimli örgüt abisinin kendisini aradığını ve … ile irtibat kurmak istediklerini ancak kendisinden başka …’i tanıyan birinin olmadığını söyleyerek kendisinden … ile irtibat kumlasını ve kendileri ile tanıştırmasını istediğini söyleyerek …’in telefon numarasını verdiğini, bunun üzerine …’i bir kaç kez telefonla aradığını konuşma içeriklerinin kişisel muhabbetten ve bayram mesaj taşmalarından ibaret olduğunu beyan etmiştir. Nihai olarak mahkememizce yukarıda yapılan sanık asker şahısların örgütün mahrem imamlarınca ankesörlü hattan iletişim yöntemi olarak arandıkları yönündeki kabul uyarınca; kimliği tespit edilemeyen FETÖ silahlı terör örgütünün askeri şahıslan takip ve idare ile görevlendirdiği mahrem imam (öğretmen) ile irtibatının olduğu, yine tanık beyanı ile sabit olduğu üzere sanığın örgüt mensuplarının hazırlamış olduğu örgüt evlerinde oluşturulan gruplarda yer aldığı, örgütün yardım, telkin ve yönlendirmesiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin giriş sınavlarına hazırlandığı ve askeri okula yerleştirildiği. Astsubay Meslek Yüksek Okulunda okuduğu dönemde örgüt içerisinde kendisinden sorumlu mahrem abi olarak görev yapan şahıslara zimmetlendiği bu duruma göre de sanığın örgüt hiyerarşisine dahil olduğu, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan ve en üst seviyede uygulanan gizlilik yöntemlerini (sorumlu sivil kişinin gittiği yerlere cep telefonu götürmemesi, kredi kartı kullanmaması, ismine bilet almaması, buluşma anında göz temasıyla birbirlerini takip etmeleri, buluşma yerlerine telefon götürülmemesi, sorumlu kişiyle telefon görüşmelerinin olmaması, hücre sistemine göre bir araya gelinmesi vs.) uygulayarak hareket etmesi nedeniyle özellikle mesleği gereği bilmesi gerekirken illegal örgüte dahil okluğu, askerlik mesleği gibi emre itaatin mutlak surette ve disiplin ile işleyen ülkenin güvenliğinden sorumlu kurumda görev almasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasa ve kanunlarına ve üstlerinin emir/talimatlarına göre değil, örgüt elebaşı … tarafından kurulan ve yönetilen örgütün amacını bilerek örgüt hiyerarşisine katılmakla iradesini sorgusuz sualsiz örgütün belirlediği üst konumdaki mahrem imama terk ettiği ve sorumlu örgüt üyesinden emir ve talimat almak suretiyle örgüt hiyerarşisine dahil olduğu kanaatine varıldığından Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sanığın FETÖ silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek için azami derecede değer verdiği kurum olması, 15 Temmuz 2016 tarihinde cebren ülke yönetimine el koymaya teşebbüsün örgüt mensubu askeri personel vasıtasıyla gerçekleştirdiği dikkate alındığında, sanığın örgüt mensuplarının hazırlamış olduğu örgüt evlerinde oluşturulan gruplarda yer almak ve örgütle organik bağ içerisinde Astsubay olarak TSK içerisinde görev yapmaktan ibaret eylemlerinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturduğu mahkememizce yapılan yargılama sonucunda kabul edilmiş, silahlı terör örgütü üyeliği için aranan hiyerarşik-organik bağ, çeşitlilik, süreklilik, yoğunluk kriterlerine uyması nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu, bu haliyle sanığın FETÖ Silahlı Terör örgütü ile iltisaklı olduğunun tüm dosya kapsamı ile sübut bulduğu, bu anlamda sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu, böylece sanığın FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği, söz konusu örgütün devlet ve toplum için tehlikeli olduğu, vehamet arz eden eylemler gerçekleştiren bir örgütün üyesi olması nedeniyle tehlike suçu olarak düzenlenmiş olan silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan cezalandırılması gerektiği kanaatine varılmış, suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, suç sebep ve saikleri, kastın ağırlığı ve yoğunluğu ve bunun yanında suçluluk durumları ve suç kastının belirlenmesine yönelik üyelik için yeterli diğer delillerle ve örgütle iltisakı gösterir diğer argümanlarla desteklenmiş olması ve bu nedenle meydana gelen tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak takdiren ve teşdiden ceza kurulmuştur” kabulü ile sanığın silahlı terör örgütü üyesi olduğuna karar verilmiştir.
2.Sanık … yönünden;Kara Kuvvetleri Komutanlığında Üstteğmen olarak görev yaptığı, görev yaptığı adres itibari ile asker kişiler hakkında aııkesörlü ya da kontörlü hat üzerinden FETÖ silahlı terör örgütünün mahrem imamlarıyla görüşüp irtibat bulunduğuna dair yapılan incelemede sanık adına kayıtlı ve kullanımında olan 0507 (…) (..) (..) no’lu GSM hattının, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü sözde TSK Yapılanmasında faaliyet yürüten ve asker şahıslardan sorumlu olan sivil imamlar tarafından, asker şahıslarla örgütsel gizlilik ve hücresel teşkilatlanma gereği iletişim amacıyla kullandığı soruşturma birimince tespit edilen Çekmeköy ilçesindeki Aygiin Tekel Kuruyemiş isimli iş yeri adına kayıtlı 2166418697 numaralı sabit hattan, 29/03/2012 tarihinde saat 16:48’de görüşme süresi 40 saniye olacak şekilde O. D. isimli TSK personeli şahıs ile ardışık olarak arandığı, yine aynı sabit hattan 29/03/2012 tarihinde saat 16:48:25’te 40 saniye, 15/04/2012 tarihinde saat 13:39:28’de 95 saniye, 25/12/2012 tarihinde saat 21:27:52’de 96 saniye, 16/04/2013 tarihinde saat 21:10:49’da 94 saniye, 25/09/2013 tarihinde saat 21:13:42’de 69 saniye, 27/10/2013 tarihinde saat 16:33:36’da 59 saniye süreyle arandığı tespit edilmiştir. Sanık ile ardışık olarak arandığı tespit edilen ve FETÖ Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/219 Esas 2020/45 Karar sayılı dosyasında hakkında karar verilen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak beyanda bulunun O. D. yargılama aşamasında tanık olarak alman ifadesinde özetle, TSK’da astsubay olarak görev yapmakta iken 2017 yılında ihraç edildiğini, hakkında FETÖ/PDY üyesi olmak suçundan yapılan yargılamada etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak talebiyle beyanda bulunduğunu, sanık …’yı tanımadığını sanık ile ardışık olarak arandığı tespit edilen 05076952623 numaralı hattın kendisi adına kayıtlı olduğunu ancak kardeşinin kullanığını, kardeşinin 1993 doğumlu olduğunu ve hat aldıkları tarihte 18 yaşından küçük olduğu için söz konusu hattı kendisi adına alarak kardeşine verdiğini, kardeşinin lise mezunu dahi olmadığını, Gebze’de ahşap palet işiyle uğraştığını muvazzaf olarak askerlik yapmadığı veya askeri okullara hazırlanmadığını beyan etmiştir. Sanık … alınan savunmasında ardışık olarak arandığı şahsı tanımadığım, İstanbul’da doğup büyüdüğünü, ailesinin de İstanbul’da olduğunu, sabit hat aramalarının cep telefonunu evde unutan aile üyeleri tarafından veya eep telefonu kullanmanın yasak olduğu dönemde er ve erbaşlar tarafından yapılmış olabileceğini, 2010-2015 yılları arasında İstanbul’da görev yaptığını, üzerine atılı suçu kabul etmediğini beyan etmiştir. Nihai olarak mahkememizce yukarıda yapılan sanık asker şahısların örgütün mahrem imamlarınca ankesöıiii hattan iletişim yöntemi olarak arandıkları yönündeki kabul uyarınca; kimliği tespit edilemeyen FETÖ silahlı terör örgütünün askeri şahısları takip ve idare ile görevlendirdiği mahrem imam (öğretmen) ile irtibatının olduğu, yine etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan tanık beyanları ile yapılan yargılama neticesinde sanığın kullanmakta olduğu 05076952676 hattın O. D. adına kayıtlı ancak asker şahıs olmayan kardeşinin kullandığı 05076952623 numaralı hat ile ardışık olarak arandığına dair tespit ve sanığın telefon numarasının sonundaki 76 sayısının 23 sayısı eklenmek suretiyle örgüt tarafından kullanılan bir gizleme yöntemi olarak 99’a tamamlandığı, sanığı aramak isteyen örgüt imamının bir an sanığın cep telefonunu 99’a tamamlayarak kaydettiğini unutarak O. D. adına kayıtlı 0507 (…) (..) (..) hattı aradığı ancak yaptığı telefon görüşmesinde yanlış kişiyi aradığını anlayarak konuşmayı sonlandırdıktan sonra sanığın kullandığı 0507 (…) (..) (..) numaralı hattı aradığı, bu haliyle söz konusu aramanın ardışık arama olarak değerlendirilemeyeceği ancak 99’a tamamlama yöntemi kullanılması nedeniyle örgüt imamı tarafından yapıldığı anlaşılmış ve bu duruma göre de sanığın örgüt hiyerarşisine dahil olduğu, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan ve en üst seviyede uygulanan gizlilik yöntemlerini (sorumlu sivil kişinin gittiği yerlere eep telefonu götürmemesi, kredi kartı kullanmaması, ismine bilet almaması, buluşma anında göz temasıyla birbirlerini takip etmeleri, buluşma yerlerine telefon götürülmemesi, sorumlu kişiyle telefon görüşmelerinin olmaması, hücre sistemine göre bir araya gelinmesi vs.) uygulayarak hareket etmesi nedeniyle özellikle mesleği gereği bilmesi gerekirken illegal örgüte dahil olduğu, askerlik mesleği gibi emre itaatin mutlak surette ve disiplin ile işleyen ülkenin güvenliğinden sorumlu kurumda görev almasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasa ve kanunlarına ve üstlerinin emir/talimatlarına göre değil, örgüt elebaşı … tarafından kurulan ve yönetilen örgütün amacını bilerek örgüt hiyerarşisine katılmakla iradesini sorgusuz sualsiz örgütün belirlediği üst konumdaki mahrem imama terk ettiği ve sorumlu örgüt üyesinden emir ve talimat almak suretiyle örgüt hiyerarşisine dahil olduğu kanaatine varıldığından Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sanığın FETÖ silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek için azami derecede değer verdiği kurum olması, 15 Temmuz 2016 tarihinde cebren ülke yönetimine el koymaya teşebbüsün örgüt mensubu askeri personel vasıtasıyla gerçekleştirdiği dikkate alındığında, sanığın örgüt mensuplarının hazırlamış olduğu örgüt evlerinde oluşturulan gruplarda yer almak ve örgütle organik bağ içerisinde Subay olarak TSK içerisinde görev yapmaktan ibaret eylemlerinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturduğu mahkememizce yapılan yargılama sonucunda kabul edilmiş, silahlı terör örgütü üyeliği için aranan hiyeıarşik-organik bağ, çeşitlilik.süreklilik, yoğunluk kriterlerine uyması nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu, bu haliyle sanığın FETÖ Silahlı Terör örgütü ile iltisaklı olduğunun tüm dosya kapsamı ile sübut bulduğu, bu anlamda sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu, böylece sanığın FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği, söz konusu örgütün devlet ve toplum için tehlikeli olduğu, vehamet arz eden eylemler gerçekleştiren bir örgütün üyesi olması nedeniyle tehlike suçu olarak düzenlenmiş olan silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan cezalandırılması gerektiği kanaatine varılmış, suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, suç sebep ve saikleri, kastın ağırlığı ve yoğunluğu, meydana gelen tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak takdiren alt sınırdan ceza kurulmuştur.” kabulü ile sanığın terör örgütü üyesi olduğuna karar verilmiştir.
3. … yönünden; Kara Kuvvetleri Komutanlığında Yarbay olarak görev yaptığı, görev yaptığı adres itibari ile asker kişiler hakkında aııkesörlü ya da kontörlü hat üzerinden FETÖ silahlı terör örgütünün mahrem imamlarıyla görüşüp irtibat bulunduğuna dair yapılan incelemede sanık adına kayıtlı ve kullanımında olan 0532 (…) (..) (..) no’lu GSM hattının, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü sözde TSK Yapılanmasında faaliyet yürüten ve asker şahıslardan sorumlu olan sivil imamlar tarafından, asker şahıslarla örgütsel gizlilik ve hücresel teşkilatlanma gereği iletişim amacıyla kullandığı soruşturma birimince tespit edilen Pendik ilçesindeki Celal Tekel Shop isimli iş yeri adına kayıtlı 2164837635 numaralı sabit hattan, 14.07.2013 tarihinde saat 23:00 sularında, görüşme süresi 0 saniye olacak şekilde ve 17.08.2014 tarihinde saat 22:24 de, görüşme süresi 65 saniye olacak şekilde M. Ç. isimli Binbaşı rütbesindeki TSK personeli ile ardışık olarak arandığı, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü sözde TSK Yapılanmasında faaliyet yürüten ve asker şahıslardan sorumlu olan sivil imamlar tarafından, asker şahıslarla örgütsel gizlilik ve hücresel teşkilatlanma gereği iletişim amacıyla kullandığı soruşturma birimince tespit edilen İstanbul ilindeki sabit hatlar içerisinden 2163904152 numaralı sabit hattan; 15.08.2012 tarihinde saat 19:58:33,te 0 saniye, 15.08.2012 tarihinde saat 19:59:32’dc 29 saniye, 25.09.2012 tarihinde saat 20:03:04’tc 0 saniye, 25.09.2012 tarihinde saat 20:29:48’de 65 saniye, 14.10.2012 tarihinde saat 15:18:5l’de 34saniye, 30.10.2012 tarihinde saat 20:58:08’de 0 saniye, 12.11.2012 tarihinde saat 19:07:22’de 35 saniye, 14.11.2012 tarihinde saat 17:17:42’te 30 saniye, 30.12.2012 tarihinde saat 2l:03:43’te 0 saniye, 30.12.2012 tarihinde saat 21:04:0l’de 0 saniye, 10.01.2013 tarihinde saat 21:57:49’de 26saniye, 15.01.2013 tarihinde saat 21:38:0l’de 46 saniye, 22.02.2013 tarihinde saat 22:00:0l’de 29 saniye, 17.03.2013 tarihinde saat 12:57:32’de 0 saniye, 17.03.2013 tarihinde saat 12:57:43’te 19 saniye, 26.03.2013 tarihinde saat 19:07:59’da 26 saniye, 2164837635 numaralı sabit hattan; 02.09.2012 tarihinde saat 15:05:21’de 94 saniye, 16.09.2012 tarihinde saat 15:17:46’da 101 saniye, 26.05.2013 tarihinde saat 12:06:19’da 0 saniye, 08.06.2013 tarihinde saat 23:23:32’de 45 saniye, 25.06.2013 tarihinde saat 21:35:35te 45 saniye, 14.07.2013 tarihinde saat 22:59:29’da 0 saniye, 14.07.2013 tarihinde saat 23:00:15’te 0 saniye, 03.09.2013 tarihinde saat 22:48:17’da 0 saniye, 03.09.2013 tarihinde saat 22:50:03’te 0 saniye, 05.01.2014 tarihinde saat 19:38:14’te 27 saniye, 09.02.2014 tarihinde saat 21:09:02’de 28 saniye, 28.02.2014 tarihinde saat 20:33:16’da 0 saniye, 28.02.2014 tarihinde saat 20:33:48’de 18 saniye, 21.03.2014 tarihinde saat 19:l9:46’da 25 saniye, 17.08.2014 tarihinde saat 22:21:43te 0 saniye, 17.08.2014 tarihinde saat 22:24:04’te 65 saniye, 24.08.2014 tarihinde saat 20:48:34’te 42 saniye, 2164570542 numaralı sabit hattan; 12.09.2013 tarihinde saat 22:14:28’de 90 saniye, 2163051164 numaralı sabit hattan; 04.10.2013 tarihinde saat 19:03:33’te 108 saniye, 2164413067 numaralı sabit hattan; 30.01.2014 tarihinde saat 15:08:58’de 138 saniye, 2163832307 numaralı sabit hattan; 30.01.2014 tarihinde saat 18:46:19’da 73 saniye süreyle arandığı tespit edilmiştir.Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/10875 soruşturma sayılı FETÖ/PDY terör örgütüne üye olma suyundan hakkında yürütülen soruşturma dosyasında etkin pişmanlık hükümleri kapsamında şüpheli olarak ifadesi alınan S. K.’in sanık hakkında; “…2004 yılında Iğdır Aralık ilçesinde göreve başladım. Ancak benimle görüşecek abi ile irtibat kuramadım. Karakolda telefonlar çekmiyordu. Iğdır ilinde bulunduğum sırada görev yapan arkadaşım … beni evine davet edene kadar eve gidince benimle görüşecek abi de evde bulunuyordu. …’nın evinde bizden sorumlu abi ile iki kere görüştüğümü hatırlıyorum. Bu görüşmelerde Fetullah Gülen kitapları ve videoları izlenirdi. Sorumlu abi görüşmelere gelmediğinde üstü kapalı olarak şevkat tokatı gibi imalarda bulunurdu. Eşi görüşmelerde evde oluyordu.” şeklinde beyanda bulunduğu ve sanığı teşhis ettiği anlaşılmıştır. Tanık S.K. sanık … hakkındaki Mahkememizdeki Beyanında; “Ben İskenderun 39, Mekanize Piyade Tugayı emrine atamalıyım, şu an açıktayım. Binbaşı rütbesiyle açıktayım, hakkımda istinafta olan bir dava dosyası var, gene silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan. Ben bu örgütle veya yapıyla diyeyim, ortaokul yıllarında tanıştım, onların vasıtasıyla veya yönlendirmesiyle vasıtasıyla değil de, yönlendirmesiyle askeri okul ve Harp Okulunu okudum, daha sonra bunlarla İlişkimi koparmaya veya uzaklaşmaya çalıştıkça araya birileri girip mutlaka yanlarına çekmeye çalıştılar ki ta bu 2010 yılına kadar sürdü. 2010 yılında en son yüzyüzc görüşme yaptım 2013 yılına kadar da telefonla beni aramaya devam ettiler, 2013 yılından sonra bu yapı mensubu hiç kimseyle görüşmedim. Hakkımdaki davada etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandım. …’yı tanıyorum, İğdır, Aralık ilçesinde görev yaparken o da İğdır Merkezde görev yapıyordu. Biraz önce de arz ettiğim gibi efendim, ben bunlarla irtibatımı koparmaya çalıştıkça daha önce Mcrzifonda yaparken de başka bir devre arkadaşımdı. İğdır’da görev yaparken de benimle görüşemedikleri veya bana ulaşamadıkları için … vasıtasıyla bana ulaştılar. İğdır Merkezdi. Sene 2004-2005. 2005 olabilir, 2004 değil. 2005 yılında bana ulaşamadıkları için … vasıtasıyla bana ulaştılar. …’nın evinde bu yapı mensubu sözde ahilerle görüştüm. Onların görüşmeleri klasik genelde sohbet dedikleri yani Fetullah Gülen’in kitaplarından pasajlar okunur, kasetleri dinlenir, videoları izlenirdi. Net olarak görüşmenin içeriğini hatırlamıyorum tabi. 3 veya 4 defa olmuştur bu sohbetlerimiz, net sayıyı hatırlamıyorum kusura bakmayın. … yani tam net olarak hatırlamamakla birlikte öncelikle cemaat ile ilgisi olduğunu söyleyip söylemediğini hatırlamıyorum, söylemiş de olabilir de, evine davet etti, evinde bu abi dediğimiz şahıslar da vardı. Bu abileri ben daha önce tabi oraya atanmadan önce tanıştırmışlardı, yani hani eve gittiğimde bu ahinin kim olduğunu veya oradaki şahsın abi olduğunu biliyordum. 3-4 olan bu görüşmede … da vardı, onun evindeydik. Benden herhangi bir bilgi maksatlı veya askeri bilgi tabir edebileceğimiz hususlarda o şekilde bir talepleri olmadı, ben uzak durmaya çalıştım, beni sanki fırçalamak için çağırıyorlardı, ben biraz fırça yiyor gibiydim, sohbetlerin konusu da genelde hani şefkat tokadı dediğimiz o meşhur şey üzerine, kavram üzerine yapılıyordu. Yani aba altından sopa gösteriyorlardı genelde o şekilde öyle oluyordu. Sohbet abisi İğdır’da görüştüğüm süreee değişmedi, yalnız onun üstü olan abi de geldi diye hatırlıyorum, bir keresinde üst olan bir abi daha geldi. Bunların ismi, eşgali. bunları tanımaya yarayacak bir done yok maalesef efendim, maalesef, o konuda hafızam da yetersiz, hatırlayamıyorum. Önceki ifademde aşağı yukarı bu şekilde beyanda bulundum. 2004 yılında tayinim İğdır Aralık Sultantop Karakoluna çıkmıştı, evim İğdır’ın Aralık ilçesideki lojmandaydı, Gülen’in hangi kitaplarını okuduğumuzu hatırlamıyorum. Videoları nereden izledik hatırlamıyorum. Video izlemiş olabiliriz, genel görüşmelerimiz de bu şekilde oldu, onlar gibi bir görüşme olduğunu söyledim az önee, senin evinde video izleyip izlemediğimi de net hatırlamıyorum ama bu yapı mensuplarıyla yaptığımız görüşmelerde genelde kaset dinlenir, video izlenir, kitapları okunur, yorumlanırdı. Ya da Said-i Nursi’nin kitapları okunur, onların üzerine kendi fikirlerini beyan ederlerdi, buna benzer görüşme yaptık senin evinde, sen de biliyorsun. … ile öncesinden herhangi bir samimiyetimiz yoktu, ismen devre arkadaşım olduğunu biliyordum ama net olarak bu dediğiniz soruların cevabını hatırlamıyorum. 2005 yılındaki görüşmelerin hangi ay olduğunu ve sıklığını hatırlamıyorum. Şöyle bir durum var. beni evime bile bir ay kırk günde bir gidebiliyordum, ben sürekli karakolda kalıyordum, o nedenle yani deminki telefon mevzuunda da olduğu gibi karakolda çekmiyordu ama evimde çekiyordu doğru. …’le nasıl irtibatı sağladığımı, hatırlamıyorum. Bakın Avukat bey, ben 2000 yılında 94’den beri değil. 2000 yılında ben örgütün istemediği ve örgütün müsaadesi olmayan bir evlilik yaptıktan sonra bu şefkat tokadı şeyini hemen hemen her görüşmede duydum ve zaten 2000 yılından sonra ben görüşmelerden kaçtığım için bir şekilde hep yakaladıklarında beni bir şekil derine şekilde olursa olsun yakalandığımda oluyordu. Polisler de bana herhangi bir şey yapmadılar, yönlendirme yapmadılar. Sonrasında herhangi bir şekilde telefonla görüştüğümüzü hatırlamıyorum, görüşmemiz olması lazım, 2005’te sıklığını hatırlamamakla beraber 2005 yılındaki görüşmelerden sonra … Bey hakkında hem sosyal açıdan hem de mesleki açıdan bir bilgim yoktur, takip etmedim arkadaşı, istinafta dosyam vardır, yargılama sonucunda mahkumiyet aldım.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Nihai olarak mahkememizce yukarıda yapılan sanık asker şahısların örgütün mahrem imamlarınca ankesörlü hattan iletişim yöntemi olarak arandıkları yönündeki kabul uyarınca; kimliği tespit edilemeyen FETÖ silahlı terör örgütünün askeri şahıslan takip ve idare ile görevlendirdiği mahrem imam (öğretmen) ile irtibatının olduğu, yine tanık beyanı ile sabit olduğu üzere sanığın örgüt mensuplarının hazırlamış olduğu örgüt evlerinde oluşturulan gruplarda yer aldığı bu duruma göre de sanığın örgüt hiyerarşisine dahil olduğu, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan ve en üst seviyede uygulanan gizlilik yöntemlerini (sorumlu sivil kişinin gittiği yerlere cep telefonu götürmemesi, kredi kartı kullanmaması, ismine bilet almaması, buluşma anında göz temasıyla birbirlerini takip etmeleri, buluşma yerlerine telefon götürülmemesi, sorumlu kişiyle telefon görüşmelerinin olmaması, hücre sistemine göre bir araya gelinmesi vs.) uygulayarak hareket etmesi nedeniyle özellikle mesleği gereği bilmesi gerekirken illegal örgüte dahil olduğu, askerlik mesleği gibi emre itaatin mutlak surette ve disiplin ile işleyen ülkenin güvenliğinden sorumlu kurumda görev almasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasa ve kanunlarına ve üstlerinin emir/talimatlarına göre değil, örgüt elebaşı … tarafından kurulan ve yönetilen örgütün amacını bilerek örgüt hiyerarşisine katılmakla iradesini sorgusuz sualsiz örgütün belirlediği üst konumdaki mahrem imama terk ettiği ve sorumlu örgüt üyesinden emir ve talimat almak suretiyle örgüt hiyerarşisine dahil olduğu kanaatine varıldığından Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sanığın FETÖ silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek için azami derecede değer verdiği kurum olması, 15 Temmuz 2016 tarihinde cebren ülke yönetimine el koymaya teşebbüsün örgüt mensubu askeri personel vasıtasıyla gerçekleştirdiği dikkate alındığında, sanığın örgüt mensuplarının hazırlamış olduğu örgüt evlerinde oluşturulan gruplarda yer almak ve örgütle organik bağ içerisinde Subay olarak TSK içerisinde görev yapmaktan ibaret eylemlerinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturduğu mahkememizce yapılan yargılama sonucunda kabul edilmiş, silahlı terör örgütü üyeliği için aranan hiyerarşik-organik bağ, çeşitlilik, süreklilik, yoğunluk kriterlerine uyması nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu, bu haliyle sanığın FETÖ silahlı terör örgütü ile iltisaklı olduğunun tüm dosya kapsamı ile siibut bulduğu, bu anlamda sanığın FE TÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu, böylece sanığın FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği, söz konusu örgütün devlet ve toplum için tehlikeli olduğu, vehamet arz eden eylemler gerçekleştiren bir örgütün üyesi olması nedeniyle tehlike suçu olarak düzenlenmiş olan silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan cezalandırılması gerektiği kanaatine varılmış, suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, suç sebep ve saikleri, kastın ağırlığı ve yoğunluğu ve bunun yanında suçluluk durumları ve suç kastının belirlenmesine yönelik üyelik için yeterli diğer delillerle ve örgütle iltisakı gösterir diğer argümanlarla desteklenmiş olması ve bu nedenle meydana gelen tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak takdireıı ve teşdiden ceza kurulmuştur” kabulü ile sanığın silahlı terör örgütü üyesi olduğuna karar verilmiştir.
4. … yönünden;Kara Kuvvetleri Komutanlığında Yüzbaşı olarak görev yaptığı, görev yaptığı adres itibari ile asker kişiler hakkında ankesörlü ya da kontörlü hat üzerinden FETÖ silahlı terör örgütünün mahrem imamlarıyla görüşüp irtibat bulunduğuna dair yapılan incelemede sanık adına kayıtlı ve kullanımında olan 0555 (…) (..) (..) nolu ve 0539 (…) (..) (..) nolu GSM hatlarının, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü sözde TSK Yapılanmasında faaliyet yürüten ve asker şahıslardan sorumlu olan sivil imamlar tarafından, asker şahıslarla örgütsel gizlilik ve hücresel teşkilatlanma gereği iletişim amacıyla kullandığı soruşturma birimince tespit edilen Gaziosmanpaşa ilçesindeki Tempo iletişim isimli iş yeri adına kayıtlı … numaralı sabit hattan, 11.08.2012 tarihinde saat 19:28, 19:32 ve 19:37Yle, görüşme süreleri 75 saniye, 46 saniye ve 52 saniye olacak şekilde T. Y. isimli TSK personeli, G. K. isimli Yüzbaşı rütbesindeki TSK personeli ve E. T. Ö. isimli 672 sayılı KHK ile ihraç edilen Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı personeli ile ardışık olarak arandığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü sözde TSK Yapılanmasında faaliyet yürüten ve asker şahıslardan sorumlu olan sivil imamlar tarafından, asker şahıslarla örgütsel gizlilik ve hücresel teşkilatlanma gereği iletişim amacıyla kullandığı soruşturma birimince tespit edilen İstanbul ilindeki sabit hatlar içerisinden … numaralı sabit hattan; 09.07.2012 tarihinde saat 10:16:00’da 76 saniye, … numaralı sabit hattan; 11/08/2012 tarihinde saat I9:37:00’de 52 saniye, 26.08.2012 tarihinde saat I3:19:42’de 67 saniye, … numaralı sabit hattan; 04.11.2013 tarihinde saat 15:17:23’te 82 saniye, … numaralı sabit hattan; 26/11/2014 tarihinde saat 19:23:43’te 39 saniye, Tekirdağ ilindeki sabit hatlar içerisinden … numaralı sabit hattan; 29.09.2014 tarihinde saat I9:57:59’da 48 saniye, Mardin ilindeki sabit hatlar içerisinden … numaralı sabit hattan; 05.07.2012 tarihinde saat 19:42:10’da 43 saniye süreyle arandığı tespit edilmiştir. Nihai olarak mahkememizce yukarıda yapılan sanık asker şahısların örgütün mahrem imamlarınca ankesörlü hattan iletişim yöntemi olarak arandıkları yönündeki kabul uyarınca; kimliği tespit edilemeyen FETÖ silahlı terör örgütünün askeri şahısları takip ve idare ile görevlendirdiği mahrem imam (öğretmen) ile irtibatının olduğu, bu duruma göre de sanığın örgüt hiyerarşisine dahil olduğu, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan ve en üst seviyede uygulanan gizlilik yöntemlerini (sorumlu sivil kişinin gittiği yerlere cep telefonu götürmemesi, kredi kartı kullanmaması, ismine bilet almaması, buluşma anında göz temasıyla birbirlerini takip etmeleri, buluşma yerlerine telefon götürülmemesi, sorumlu kişiyle telefon görüşmelerinin olmaması, hücre sistemine göre bir araya gelinmesi vs.) uygulayarak hareket etmesi nedeniyle özellikle mesleği gereği bilmesi gerekirken illegal örgüte dahil olduğu, askerlik mesleği gibi emre itaatin mutlak surette ve disiplin ile işleyen ülkenin güvenliğinden sorumlu kurumda görev almasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasa ve kanunlarına ve üstlerinin emir/talimatlarına göre değil, örgüt elebaşı Fetlıullah Gülen tarafından kurulan ve yönetilen örgütün amacını bilerek örgüt hiyerarşisine katılmakla iradesini sorgusuz sualsiz örgütün belirlediği üst konumdaki mahrem imama terk ettiği ve sorumlu örgüt üyesinden emir ve talimat almak suretiyle örgüt hiyerarşisine dahil olduğu kanaatine varıldığından Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sanığın FETÖ silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek için azami derecede değer verdiği kurum olması, 15 Temmuz 2016 tarihinde cebren ülke yönetimine el koymaya teşebbüsün örgüt mensubu askeri personel vasıtasıyla gerçekleştirdiği dikkate alındığında, sanığın örgüt mensuplarının hazırlamış olduğu örgüt evlerinde oluşturulan gruplarda yer almak ve örgütle organik bağ içerisinde Subay olarak TSK içerisinde görev yapmaktan ibaret eylemlerinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturduğu mahkememizce yapılan yargılama sonucunda kabul edilmiş, silahlı terör örgütü üyeliği için aranan hiyerarşik-organik bağ, çeşitlilik, süreklilik, yoğunluk kriterlerine uyması nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu, bu haliyle sanığın FETÖ Silahlı Terör örgütü ile iltisaklı olduğunun tüm dosya kapsamı ile sübut bulduğu, bu anlamda sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu, böylece sanığın FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği, söz konusu örgütün devlet ve toplum için tehlikeli olduğu, vehamet arz eden eylemler gerçekleştiren bir örgütün üyesi olması nedeniyle tehlike suçu olarak düzenlenmiş olan silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan cezalandırılması gerektiği kanaatine varılmış, suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, suç sebep ve saikleri, kastın ağırlığı ve yoğunluğu, meydana gelen tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak takdiren alt sınırdan ceza kurulmuştur”kabulü ile sanığın silahlı terör örgütü üyesi olduğuna karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Oluş, iddia, mahkeme kabulü, sanık müdafiinin temyizinin kapsamı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında;
Ayrıntıları Yargıtay (Kapatılan)16. Ceza Dairesinin 06.11.2019 tarih ve 2019/1582 Esas, 2019/6838 sayılı kararında açıklandığı üzere; bir asker şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olduğunun kabulü gerekir.
1. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
a.Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, astsubay olan sanığın kendi adına kayıtlı ve kullanımında olan 0543 (…) (..) (..) ve 0507 (…) (..) (..) numaralı GSM hatlar üzerinden, İstanbul’da bulunan ücret karşılığı kullanıma sunulan sabit hatlı telefonlardan, 2012-2013 yılları arasında toplamda 19 kez ankesör/sabit hattan arama kaydının bulunan, bu aramalardan dört tanesinin diğer askeri personelle ardışık arama şeklinde olan ve mahrem imam tarafından görüşmeler yapıldığı anlaşılan sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
b) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla incelenen hükümde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
2. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
a.Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, yarbay olan sanığın kendi adına kayıtlı ve kullanımında olan 0532 (…) (..) (..) numaralı GSM hat üzerinden, İstanbul’da bulunan ücret karşılığı kullanıma sunulan sabit hatlı telefonlardan, 2012-2014 yılları arasında toplamda 37 kez ankesör/sabit hattan arama kaydının bulunan, bu aramalardan bir tanesinin diğer askeri personelle ardışık arama şeklinde olduğunun anlaşılan ve mahrem imam tarafından görüşmeler yapıldığı anlaşılan sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
b) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla incelenen hükümde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
3. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Yargıtay 16. C.D 13.11.2019 tarih ve 2018/5526 Esas, 2019/6842 sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Asker bir şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, “her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı”, hususu nazara alınarak somut olay değerlendirildiğinde;
TSK Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yüzbaşı olarak görev yapan; ankesörlü hatlardan ardışık ve tekil olarak aranan sanığın eylemlerinin belirlenebilmesi bakımından; emniyet kayıtlarının yanı sıra BTK’dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının, “0” saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirilerek üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda “gerçekleştirilen arama sayısı, aramaların ardışık ya da periyodik olup olmadığı, aramaların gerçekleştirildiği saatler, konuşma süreleri, sanığın farklı ankesörlü telefonlardan aranıp aranmadığı, ardışık aramaya dahil olan şahısların aynı kuvvete mensup ve aynı rütbede olup olmadıkları, aramaları gizlemek için herhangi bir şifreleme yönteminin kullanılıp kullanılmadığı” hususlarını gösterir bir analiz inceleme ve tespit raporunun tanzim edilmesi, ayrıca sanığın, görev yaptığı yerlerin tespiti ile ilgili birimlere yazı yazılmak suretiyle, görev yaptığı yerler itibariyle sanık hakkında ankesör veya sabit hatlardan periyodik ya da ardışık aramasının olduğuna yönelik herhangi bir kayıt, soruşturma veya kovuşturmanın olup olmadığının saptanması, varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi, yine sanık ile birlikte ardışık arandığı tespit edilen şahıslarla ilgili herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı belirlendikten sonra şahısların tüm aşama ifadelerinin getirtilerek gerekirse tanık olarak dinlenmeleri ile UYAP’ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanık hakkında başkaca bir beyan yahut ifade bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa bu beyan yahut ifadelerle birlikte tüm bu belgelerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafıine okunup değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması, isabetli bulunmamıştır.
4. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Yargıtay (Kapatılan) 16. C.D 13.11.2019 tarih ve 2018/5526 esas, 2019/6842 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Asker bir şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, “her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı”, hususu nazara alınarak somut olay değerlendirildiğinde;
TSK Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda üstteğmen olarak görev yapan; ankesörlü hatlardan tekil olarak aranan sanığın eylemlerinin belirlenebilmesi bakımından; emniyet kayıtlarının yanı sıra BTK’dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının, “0” saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirilerek üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda “gerçekleştirilen arama sayısı, aramaların ardışık ya da periyodik olup olmadığı, aramaların gerçekleştirildiği saatler, konuşma süreleri, sanığın farklı ankesörlü telefonlardan aranıp aranmadığı, ardışık aramaya dahil olan şahısların aynı kuvvete mensup ve aynı rütbede olup olmadıkları, aramaları gizlemek için herhangi bir şifreleme yönteminin kullanılıp kullanılmadığı” hususlarını gösterir bir analiz inceleme ve tespit raporunun tanzim edilmesi, ayrıca sanığın, görev yaptığı yerlerin tespiti ile ilgili birimlere yazı yazılmak suretiyle, görev yaptığı yerler itibariyle sanık hakkında ankesör veya sabit hatlardan periyodik ya da ardışık aramasının olduğuna yönelik herhangi bir kayıt, soruşturma veya kovuşturmanın olup olmadığının saptanması, varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi, yine sanık ile birlikte ardışık arandığı tespit edilen şahıslarla ilgili herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı belirlendikten sonra şahısların tüm aşama ifadelerinin getirtilerek gerekirse tanık olarak dinlenmeleri ile UYAP’ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanık hakkında başkaca bir beyan yahut ifade bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa bu beyan yahut ifadelerle birlikte tüm bu belgelerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafıine okunup değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması, isabetli bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde, sanık … yönünden (1.) bendinde ve sanık … yönünden (2.) bendinde bendinde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 12.11.2020 tarihli ve 2020/961 Esas, 2020/985 sayılı kararında sanıklar müdafiilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden;
Gerekçe bölümünde sanık … yönünden (3.) ve sanık … yönünden (4.) bendinde açıklanan nedenle sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 12.11.2020 tarihli ve 2020/961 Esas, 2020/985 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.02.2023 tarihinde karar verildi.