YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10969
KARAR NO : 2023/18
KARAR TARİHİ : 11.01.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1070 E., 2018/1069 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.04.2018 tarihli ve 2017/140 Esas, 2018/62 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesi, Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin bir, iki ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 25.06.2018 tarihli ve 2018/1070 Esas, 2018/1069 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii temyiz dilekçesinde; “sanığın silahlı terör örgütü üyesi olmadığını, mahkemece müvekkilinin talimatla …ya para yatırdığı kabul edilmiş ise de bu iddianın somut delillerle ispatlanamadığını, ayrıca müvekkilinin sadece söz konusu bankada değil başka bankalarda da hesabının bulunduğunu, müvekkilinin 2004-2014 yılları arasında rızık temini için çalıştığını, bu durumun örgüte aidiyeti göstermeyeceğini, zaten memuriyeti kazanması üzerine şirketten ayrıldığını, ByLock programına ilişkin ID, kullanıcı adı, şifre gibi bilgiler ile herhangi bir yazışmanın elde edilemediğini” ifade etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İnegöl Adliyesinde icra müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken ByLock kullandığının tespiti üzerine hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan soruşturma başlatılan sanığın savunması, tutanaklar, sanıktan aramalarda elde edilen muhteviyat, raporlar, ByLock sorgu raporu, Bank … hesap bilgisi, mahkeme sorgu zaptı, tutuklama müzekkeresi ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; adına kayıtlı olan 0533 (…) (..) (..) GSM hattı üzerinden … İMEİ numaralı cep telefonunda ByLock programının kullanıldığı, Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından dosyaya gönderilen HIS-CGNAT kayıtlarına göre sanığın 07.09.2014-25.07.2015 tarihleri arasında 6832 kez ByLock hedef IP’lerine erişim sağladığının anlaşıldığı, Bank … hesabının incelenmesinde 2013 Aralık ayı hesabında 1,73 TL para olduğu halde 2014 Ocak ayında 7.961,35 TL olduğu her ay artışın bulunduğu, 2014 yılı Nisan ayında 42.214,17 TL 2014 yılı Mayıs ayında 15.007,05 TL olduğu 2014 yılı Haziran ayı içerisinde 0 TL’nin olduğu, FETÖ’nün talimatı neticesinde Bank … hesap hareketlerinde olağanüstü hesap hareketlerinin bulunduğu tespit edilerek sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği kabul edilerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine yapmış olduğu incelemede Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinin sanık hakkındaki tespitlerinde bir isabetsizlik bulunmadığına kanaat getirerek yargılama giderlerine ilişkin kısımların düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla
verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici delil niteliğinde olması karşısında; öncelikle ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun araştırılıp getirtilmesi, sanığa ait Bank … hesabına ait dökümler incelendiğinde, hesap hareketlerinin rutin bankacılık faaliyetleri kapsamında kaldığı da nazara alınarak, UYAP’ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak, sanık hakkında herhangi bir tanık veya itirafçı beyanı olup olmadığının saptanması, bulunması halinde ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması, gerekirse bu kişilerin dinlenilmelerinin sağlanması ile tüm beyan ve belgelerin CMK’nın 217 nci maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığa verilen temel cezanın 3713 sayılı Kanun’un 5/1 inci maddesi uyarınca artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin fıkra belirtilmeksizin aynı Kanun’un 5 inci maddesi olarak gösterilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 25.06.2018 tarihli ve 2018/1070 Esas, 2018/1069 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.01.2023 tarihinde karar verildi.